Güne her zamanki gibi erken saatte yapılan bir toplantıyla başlamıştık.
Güney söz aldığında kulüpte uyuşturucu satıldığına dair bir delil bulamadığımızı anlatmış, Mert ise kulübün çevresini kontrol ettiğinde uyuşturucu satan Fahri'nin bir adamını gördüğünü ve onunda Narkotik polisleri tarafından kıskıvrak yakalandığını söylemişti. Rapor verme sırası şimdi bendeydi.
"Dün kulüpte Kürşat'la karşılaştım."
Güney öfkeden köpürdü."Bunu şimdi mi söylüyorsun? Dün gece bize bu durumdan neden bahsetmedin?"
"Hani ben dans ederken yanıma gelmeye çalışmıştın ya, ben de başımla hayır işareti yapmıştım."
Güney "Hani seni abazanın biri taciz ediyordu ve ben de onu dövmek için yanına gelmek istemiştim, o andan mı bahsediyorsun?" diye sordu.
Çetin Müdür dahil bütün ekip aramızda geçen bu konuşmayı ağızları açık bir şekilde dinliyordu. Mert ise ağzı kulaklarına varırcasına sırıtmakla meşgüldü.
Ilgaz sinirden iyice kararan yüzüyle "Bizim ekipten birine bir adam sarkıntılık yaptı, sen de elin kolun bağlı bir şekilde seyrettim mi?" diye Güney'e çıkıştı.
Güney "Mecbur kaldım. Hem Çakır komiser adamın bu atağını kısa süre içinde boşa çıkardı," dedi. Az önce kızgındı, şimdi bana gözlerindeki gurur parıltılarıyla bakıyordu.
Çetin Müdür "Çocuklar konuya dönebilir miyiz lütfen. Çakır komiser sen devam et konuşmana," dedi.
"Müdürüm Güney'in bahsettiği olay olmadan önce tuvalette uyuşturucu satışı olup olmadığını kontrol etmek için tuvalete gidiyordum. Koridorda ilerlerken yanlışlıkla Kürşat'la çarpıştık ama beni tanımadığını düşünüyorum. Bana bakarken beni tanıdığına dair hiç bir harekette bulunmadı. Zaten ben de onunla hiç konuşmadım, dilsiz gibi davrandım. Tanımış olma ihtimaline karşı Güney'in kimliğini deşifre etmemek amacıyla dönüşte onun yanına uğramadım. O gereksiz herifin tacizi de ben dans ederken oldu zaten. Adamın tacizine dikkatleri fazla üzerime çekmeyecek bir şekilde engel oldum. Sonra da oradan ayrıldım."
Çetin Müdür "Aferin Çakır komiser akıllıca davranmışsın," dedi.
"Sağolun müdürüm."
Anıl "Müdürüm Kürşat'ın anne babasının ölümüyle ilgili dosyaya niye ulaşamadığımı buldum. Onların ölümüyle ilgili dosyanın zaten mühürlü olduğunu daha önceden söylemiştim. Dosyanın üzerine mühürü koyduran birimin ise Milli İstihbarat olduğunu öğrendim," dedi.
Çetin Müdür "Bu kötü oldu o zaman. Milli İstihbarat dosyayı mühürlediyse hiç bir kurum tarafından açılıp okunmasına izin vermez. Bir süre bu konuyu rafa kaldıralım ve Kürşat ve adamları hakkında onları hapse atmak için sağlam deliller aramaya devam edelim. Çakır komiser sen komşunla arkadaşlık yapmaya devam et. Belki yine ağzından bir şeyler kaçırır biz de ekip olarak o yönde ilerleriz," dedi.
"Emredersiniz Müdürüm."
Güney "Bu komşuluk ilişkisini ilerletme planı benim hiç hoşuma gitmiyor Müdürüm. Çakır'ın bir suç örgütü lideriyle verilen emir üzerine yakınlaşması kendimi tuhaf hissettiriyor," dedi.
Ilgaz "Beni de öyle," diyerek Güney'e destek verdi.
Bu ikisi ekibe ilk dahil olduğumda benim onlara katılmama karşı çıkıyorlardı, hangi ara beni bu kadar sahiplenmişlerdi?
Çetin Müdür "Benim de bu durum hoşuma gitmiyor ama yapacak bir şey yok çocuklar. Onu ve adamlarını takip eden ekiplerden gelen raporları hepiniz gördünüz. Kürşat şu anda herşeyden elini eteğini çekmiş gibi görünüyor. Bu durumda yapacağımız operasyonu sona mı erdirelim? Yapılan bu kadar hazırlığın boşa gitmesini mi istiyorsunuz? Kabul edin, etmeyin şu anda elimizdeki en iyi seçenek Çakır komiser. Ekip arkadaşınızın kendisine yanlış bir şekilde davranılmasına izin vereceğine inanmıyorum. Ben onun mesleki yeteneklerine güveniyorum, siz de güvenin," dedi.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÇAKIR (Tamamlandı)
Ficțiune generală"Bir daha pire torbası dersen senin cici bir abi olmadığını ona söylerim. Maylo'nun bunu duyunca ne yapacağını tahmin ediyorsundur." Ilgaz gözlerini devirdi. "Biliyorum, popomu ısırır." Tekrar sırıttım." Aferin, Maylo gibi sen de çabuk öğreniyorsun...