Principled Jikook/Taegi

I❀

Yazardan~

"Geliyor! Tanrı'm geliyor! Bittik biz!"

"Jimin, sakin olur musun? Ne bu telaş?!"

Omega alayla yüzünü buruştururken dalga geçercesine "Hiç ya! Altı üstü ağabeyimin arkadaşıyla ön sevişme yaşıyordum. Neden telaşlı olayım ki?" dediğinde gözlerini devirmişti.

Üst başına çeki düzen verip odayı terk etmeden önce sevgilisinin dudaklarına tutkulu bir öpücük vermeyi unutmamış, "Bu eve gelip gitmemi asla sorgulamıyor. Sadece aşağı geç in yeterli. Söz veriyorum en kısa sürede Taehyung ile kendim konuşacağım" demişti beyaz tenli Alfa.

Öpücüğün etkisinden çıkmak Omega için kolay olmamıştı. Ancak ağabeyinin eve girdiğini belli eden telaşlı adımları hissettiğinde banyoya yönelip elini yüzünü yıkamıştı hemen.

Bu durumdan sıkılmıştı epeyce. Sevgilisini öpmek için gizli kapılar ardına saklanmak can sıkmaya başlamıştı artık. Tüm bu gizlenme çabalarıysa Taehyung'un disiplin ve prensip sahibi olmasıydı. Ki, eve adımını attığı an herkes diken üstündeymiş gibi hissederdi.

Jimin, Yoongi'nin ağabeyine nasıl katladığını merak ederdi açıkçası.

Kendisi artık katlanamıyordu çünkü. Ağabeyini canından çok seviyordu elbet. Hele de babasını kaybettikten sonra.

Taehyung'un hakkını yiyemezdi. Babasının ardında bıraktığı küçük, batmanın eşiğinde olan şirketi zirveye ulaştırmıştı kendi çabalarıyla. Annesi ve kendisinin bir isteğini iki etmemişti.

Ama sıkı düzende düzensizliğe savrulduğunu fark ediyordu. Sabah uyanma saatinden tutmuş, giydiklerine kadar karışılması bıktırmıştı artık.

Ağabeyi kontrolden çıkmıştı sanki. Ne zaman bunu onunla konuşmaya başlasa sonu şiddetli kavgayla bitiyordu. Bu konuyu nasıl halledeceğini bilemiyordu.

Derin bir nefes sesiyle banyoyu terk edip saate baktığında "Koca bir siktir!" diyerek koşmaya başlamış, bu sırada küfür ettiği için kendine kızmayı da unutmamıştı.

Bu evde yaşayan kişilerin küfür etmesi yasaktı. Yanında birileri olmasa bile üzerinde gözler olduğunu düşünüp telaşlanıyordu.

"2 dakika 47 saniye geç kaldın"

İki eli boş tabağın kenarına konmuş, kendisine bakan ağabeyini umursamadan masanın başına koşarak "Canım bebeğim gelmiş!" demiş, kollarını Alfa'nın boynuna dolayarak sulu öpücük kondurmuştu.

"Tanrı aşkına! Jimin, ne yapıyorsun?!"

Yüzünü anında buruşturan ağabeyini takmadan kendi yerine oturduğunda telaşla ayağa kalkan Yoongi kocasının yanağını silmişti çabukça.

Bununla rahat nefes vermişti Taehyung. Kibar tebessümüyle "Teşekkür ederim, Omega" demiş, yemeye başlamak için işaret vermişti.

Tüm bunları en başından sessizce izleyen Jungkook içinin acıdığını söylemese yalan olurdu. Arkadaşının kırmızı çizgisinin bırak geçilmesi, yanına yaklaşılmasıyla çığırından çıkması kontrol edilmez hal almıştı.

Taehyung küçükken de böyleydi. Büyüdükçe daha da katılaşmıştı bu durum. Defalarca doktora görünmeyi teklif etse de asla kabul etmemişti Alfa.

Disiplinli, düzenli, prensipli olmanın gayet normal ve gerekli olduğunu vurgulayan Taehyung bunu neden kabul etsin ki?

"Jimin, lütfen yapmasana. Vücuduna yapışkan ve sulu şeylerin değmesini sevmiyor. Bilmiyorsun sanki"