Taçlı Hatunun gidişi ile Hafsa Sultan gelini Mahidevranı İstanbuldaki dergahları gezdiriyor ve ona Sunni Tasavvufunu anlatıyordu. Sultan Süleyman ise cariye kabul etmiyor sadece Mahidevran ile vakit geçiriyordu bazende Mükrime ve oğlu Şehzade Muradın yanına gidiyordu. Hafsa Sultan bu sefer Mahidevranın tek kadın olmasından korkuyordu. Ayşe Hatun rakibi Hafsa Sultanın hamle yapmasından korkup yeğenini korumak için Sultan Süleyman ile konuşmuş ve Bahçesaraydaki Mahidevranın kardeşleri Belkıs ve Akileyi İstanbula getirtirmişlerdi. Ablası Şahidevranı çağırmalarına rağmen kocasının öldürüldüğü imparatorluğa geri dönmek istememişti. Hafsa Sultan o gün yeğeni Gülfem Hatun ile taşlıkta oturuyordu karşılarına Daye Hatunu almış Sultan Süleymana göndermek için cariye seçiyorlardı. Gülfem yüzünü Hafsa Sultan'a dönerek parmağı ile kızıl saçlı Rus cariyeyi gösterdi.
Gülfem Hatun: Valide Sultanım bu cariye olur mu?
Hafsa Sultan: O Mahidevranın yanında gezen Rus köle değil mi? Faydası olmaz bize
Daye Hatun: Gülfem Hatun haklılar Valide Sultanım. Kız çok zeki ve bir o kadar hırslı. Gururundan köleliği yakıştırmıyor kendine. Mahidevran Sultanımızın yanında bir köle olmaktansa ona ihanet edip Şehzade anası olmayı tercih eder.
Hafsa Sultan: Emin misiniz? Mahidevrana bu kadar yakın birini halvete göndermek ne kadar doğru?
Gülfem Hatun: Ayşe Hatun ve Mahidevran Sultan bu işe sinirlencekler ve onlara karşı yaptığınızı düşünecekler...
Hafsa Sultan: Umrumda değil Gülfem Mahidevranın tek kadın olmasını engeller mi?
Gülfem Hatun: Zekası ile hünkarımızı etkiliceğini düşünüyorum lakin tedbirli olmakta yarar var tehlikeli bir kıza benziyor.
Daye Hatun: Bencede hünkarımızı etkiler lakin bir Rus köle tehlike olamaz merak etmeyin.
Hafsa Sultan: Alâ o kızı çağırın bana
Daye Hatunun emri ile Nigar Kalfa Alexandrayı hazırlamıştır. Alexandra masumluğunu temsil etsin diye beyaz bir elbise giymiş ve hiçbir takı takmamıştır. Hafsa Sultanın dairesine giderken onu Daye Hatun ve Nigar Kalfa eşlik etmiştir.
Daye Hatun: Aman Alexandra saygısızlık yapma kendisi cihan hükümdarının validesidir ve zinhar kendinle kıyas etmeyesin senin gibi köle olarak gelmedi bu saraya rahmetli Gülbahar Hatunun akrabasıdır Arnavutların en güçlü iki ailesi Muzaka ve Kastrioti ailesindendir. Siz gavurların deyimiyle Arnavut Prensesidir.
Alexandra heyecanlanmıştı bu ana kraliçe onun kurtuluşu olabilirdi belki o da Mahidevran Sultan gibi kraliçe olurdu. Daireye girdiğinde hayran kalmıştı. Mahidevran Sultanın dairesini büyük ve ihtişamlı bulurken buranın yanında bir hiçti. Duvarlar mücevher ve altınlarlarla kaplıydı, halı ve minderler epey pahalı gözüküyordu. Hafsa Sultan siyah kaftan giymiş kafasında kocaman bir taç vardı. Valide Sultan tacıydı bu imparatorluktaki en büyük ve en değerli taçtı. Alexandra aklından o taçtan daha büyüğü benim olmalı diye geçirmişti. Valide Sultanın karşısında gücünmeden eğilmişti çünkü o kadına hayrandı. Valide Sultan el işareti ile Alexandrayı kaldırmış ve yanındaki minderi oturması için göstermişti. Alexandra oturmuş ve zümrüt yeşili gözleri Valide Sultana bakıyordu. Valide Sultan ve Alexandra saatlerce sohbet etmişlerdi. Alexandra daireden ayrılmak üzere kalkmış ve Valide Sultanın önünde eğilmiş kapıya yönelmişti.
Hafsa Sultan: "Hürrem" tatlı dilli demek bu isim sana çok uygun Alexandra. Artık adın Hürrem.
Alexandra: Çok teşekkürler Sultanım.
Bu Alexandra yeni adıyla Hürrem için çok değerliydi. Normalde cariyelere adları kalfalar tarafından veriliyordu. Lakin Hürreme ismi Valide Sultan tarafından verilmişti.
Hürrem Ayşe Hatunun dairesine gitmişti Şah Sultan ile Yahya Efendinin dergahına gideceklerdi. Yahya Efendi Sultan Süleymanın süt kardeşiydi. Annesi Afife Hatun hem Hafsa Sultan hem Ayşe Hatun ile dost olup onların kızlarına ikinci annelik yapmıştır. Şah Sultan hazırlardı yeşil bir kaftan giymişlerdi. Şah Sultan bu yaşında dini bütün bir kızdı. Şah Sultan Hürremin bu halini görünce şaşırmıştı.
Şah Sultan: Ne oldu Alexandra ne bu süs?
Hürrem: Sizin yanınıza yakışmak için Sultanım.
Hürremin bu tatlı dili herkesi büyülüyordu. Hürrem ilk defa saray dışına çıkacaktı ve kendini payitahta göstermek istiyordu ileride Kraliçeleri olucaktı.
Mahidevran Sultan gebe olduğu için Valide Sultan dışında kimse ile dışarı çıkmıyordu. Dairesinde kardeşleri ile vakit geçiriyordu. Akile ve Mahidevran yeni gelen kumaşlara bakarken daireye saçları ile uyumlu sarı giyimiş Akile girmişti.
Akile: Abla Alexandra Hatunun Valide Sultanımızın yanına gittiğini biliyor muydun?
Mahidevran: Hayır validemiz mi çağırmış?
Akile: Evet
Belkıs: Endişelenmeyelim Validemiz halefinin tebaasını tanımak istemiştir.
Akile: Bence dikkat edelim abla. Biliyoruzki Hafsa Sultanın en sevdiği gelini Mükrime Hatun onunda sana olan kini belli.
Belkıs: Lakin en sevdiği torunu Mustafadır.
Mahidevran: Mahmudumu hiç sevmez.
Akile: Veliaht şehzade olmasın rağmen
Mahidevran Sultan'ın kafası karışmıştı. Valide Sultan Alexandrayı neden çağırmıştı ki? Aklında birsürü cevapsız soru kalmıştı.
Belkıs: Aman abla böyle gereksiz şeylerle kendini üzmeyesin gebesin sen.
Akile: Yinede teyzemize danışsak mı?
Mahidevran: Bunu kendimiz halledeceğiz. Akile, Alexandra nerede şuan?
Akile: Şahuban ile dergahtalar.
Mahidevran: Geldiğinde söylersiniz artık Şehzadelerimin bakımında olacak.
Mahidevran evlatlarını korumak zorunda olduğu için Alexandrayı gözden çıkarabilirdi. Özellikle Mahmudunu korumak zorundaydı. Hafsa Sultan Mahmudu Çerkeslere benzediği için hiç sevmiyordu. Mahmud annesi gibi yeşil gözlü ve sarı saçlıydı. Tahta öyle bir Sultan yakışmazdı bir Türke benzemeliydi aynı Yavuz Sultan Selim gibi ve ona aşırı benzeyen torunu Mustafa gibi. Hafsa Sultanın belkide Çerkeslere bu nefreti rakibesi Ayşe Hatunun akrabası olmalarındandır. Hafsa Sultan ise dairesine Müneccimbaşını çağırmış Daye ve Gülfem ile Alexandranın yeni adı ile Hürremin halveti için hayırlı bir gün arıyorlardı. Hafsa Sultanda haklıydı bir yere kadar hanedan sadece Mahidevranın şehzadelerine kalamazdı ne kadar çok Şehzade o kadar iyiydi. Oğlu Sultan Süleyman ise asla tek eşli olmamalıydı tıpkı diğer padişahlar gibi. Lakin Hafsa Sultan bu planı ile hanedana ne kadar tehlikeye soktuğunun farkında değildi.
