Bölüm 30.

2.5K 254 129
                                    

Ay bu bölümü yazdım da, içime hiç sinmedi. O yüzden beğenmezseniz yapacak bir şey yok. Neyse seviliyorsunuz, öptüm<33

Sınırı yükseltme kararı aldım. Bölümler falan uzadı o yüzden.

Sınır: 70(abartmayayım bir anda)

×××××

Kaşlarım hâlâ kalkık bir şekilde bir ona, bir de bana uzattığı eline bakıyordum. Resmen şok üzerine şok yaşamıştım.

"Memnun oldum, torunun." Onunla aynı ses tonunda söylediğimde güldü. Fakat ben gülmedim. Durum ne kadar garip olabilirse o kadar garipti.

"Sen dedemle konuşuyor muydun?" Kafamı anneme çevirdim. Bakışlarını dedeme çevirerek kafasını iki yana salladı.

"Beni de kendisi bugün buldu. Seni acilen görmek istediğini söyledi. Ben de Alisa'ya yazıp burada olduğunu öğrendim."

Açıklamasına kafamı salladım. Bakışlarımı yanda duran adama çevirdim.

"Anneni ben de değil, kuzenin buldu." Kaşlarım çatılırken yüzümü buruşturdum. Kuzenim olduğunu bile bilmiyordum.

"Merhaba ben kuzen." Beyza da arkadan çıkarak bu garip durumu daha da garipleştirdi.

Gözlerimi genişletip hepsinin üzerinde gezdirirken ne diyeceğimi bilmez şekilde duruyordum.

"Ana." Haluk Çetinoğlu tarzında söylediğim şaşkınlık nidası onları güldürmüştü. Ama gülenler sadece Beyza ve dede şahsiyetiydi.

"Ben bir şey anlamadım." dedi Alisa yanıma otururken. Ben de kafa sallayarak onu onayladım. Ben olayın içinde olmama rağmen anlamamıştım.

"Biz gidelim bence." Elif ve Kayla ayağa kalkarak söylediğinde bakışlarımızı onlara çevirdik.

"Ben sizi geçireyim." Alisa yanımdan kalkacağı sırada gözlerimi genişleterek onun kolundan tutup geri oturttum.

"Beni burada yalnız bırakamazsın." diye fısıldadım kulağına doğru gözlerini yüzüme çevirdiğinde bakışlarımı bir anlık dudaklarına indirdim.

Şu an bu kadar etkilenme zamanı değildi. Bakışlarımı tekrar yüzüne çevirdim.

"Tamam." dedi sadece ve oturmaya devam etti.

"Gerek yok Alisa, biz çıkarız." Kayla ona gülümseyerek söylediğinde Alisa da aynı şekilde karşılık verdi.

Onlar gittikten sonra bakışlar da dede ve Beyza'ya çevrilmişti. "Beyza'yı Türkiye'ye ben yolladım. Seni bulmasını istiyordum. Baban olacak o adam da seninle iyi geçinmiyormuş."

Kafamı sallayarak onaylarken annem sessiz duruyordu. "Bir gün sana her şeyi anlatacağım. Şimdilik konumuz başka."

Yanıma ilerleyerek koltukta Alisa ve benim yanıma oturdu. Gerginlikten elimi aşağı kaydırıp Alisa'nın elini tuttum. O da güven vermek isteyerek elimi sıktı.

"Ben ve Beyza her zaman Fransa'da yaşadık. Buraya sadece seni bulmak için geldik ikimiz de. Şimdi sana bir teklifim var."

Dinlediğimi belli edercesine kafamı salladım. Annem de sessiz durmuş hâlâ bizi izliyordu. "Seninde bizimle Fransa'ya gelmeni istiyoruz. Eğer sen de istersen bir hafta sonra ayrılacağız, ne dersin?"

Gözlerim genişlerken arkada duran Eren'e baktım. Ardından bakışlarımı yavaşça Alisa'ya çevirdim. O da şaşkın bakışlarla bana bakıyordu.

"Ben ne diye-" cümleye başlasam da, bu sefer benim cümlemi kesen Beyza olmuştu.

"Kuzen, hemen hayır deme. İyice düşün, kestirip atma."

My best friend's sister | [G×G]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin