Media: Madara Uchiha
-Saerin Satori-
Tobirama ile birlikte eve dönüyorduk. Hala az önce olanları düşünüyordum. Adam nişanlı bi kere! İçim içimi yiyordu. "Neyin var?" diye sordu bana "yok birşey" dedim bakışlarımı kaçırırken "canını sıkan birşeyler var ama" dedi. Evet... vardı. "Benim için endişelenmen çok tatlı Tobi-chan" dedim elimi sallarken "Masaki yüzünden rahatsızsan onunla asla romantik bir ilişkim olmadı ve olan ilişkimiz de son bulacak" dedi önüne bakarken. "O tür hislerim sadece sana ait" dedi bana dönerken. "Sen ölmeden önceki gün evlenme teklifi etmiştim sana. Aynısı yine geçerli" dedi ve karşıma geçti. "Benimle evlenmeni istiyorum" dedi ellerimden tutarken. Kalbim çok hızlı atıyordu ve doğru dürüst düşünemiyordum. "Ama-" "Masaki ile ayrılığımı resmileştirdikten sonra seninle evleneceğim" dedi ellerini ellerimden yüzüme götürürken. "T-Tobirama..." diye bildim sadece.
Beni evime bıraktıktan sonra ayrılmıştı. Derin bir nefes aldım odama girerken. İnsanlar ne düşünürdü? Sonuçta gelecek Hokage olacak. Bana beslenen bu kadar kinle Hokage'nin karısı ola bilirmiydim ki? Konoha'ya karşı kefaretimi bir şekilde ödemem lazımdı.
-Tobirama Senju-
İçeri girer girmez Hashirama karşımda belirdi. Ödümü koparmıştı. "Ben bir karar aldım" dedi. "Ne kararı?" "Senin Hokage olmanı istiyorum" "sen neden Hokageliye devam etmiyorsun?" "Bence sen köyü benden daha iyi idare ediyorsun. Hem Saerin ile de ilişkin iyi onunla evlenip Hokage ola bilirsin ya da tersi Hokage olduktan sonra onunla evlene bilirsin" dedi sırıtarak "bunu yapmam için önce Masaki ile nişanımı bitirmeliyim" dedim göz devirirken. "Ben hallederim o konuyu sen Saerin'le ilişkinin sağlam olmasına bak" dedi "bir zahmet çünkü bir takıma senin yüzünden onunla nişanlıyım" dedim odama giderken.
Üstümü değiştirdikten sonra çayımı içiyordum kapının tıklanması ile "gir" dedim. Masaki idi. Göz devirmemek için zor tuttum kendimi "ne istiyorsun?" diye sordum "Hashirama ile konuştuk. Benden ayrılmak istiyormuşsun" dedi önümde dikilirken "ve? İtirazın mı var?" diye sordum kaşımın birini kaldırırken. "Tabii ki var! O ucube ne halt yediyse dirildi ve sen onun için nişanlından ayrılıyorsun! Ne yaptı sana? Genjutsu mu? Onda olubta bende olmayan ne var!" diye bağırdı omuzlarımdan sarsarken. Bileklerinden tutup ellerini uzaklaştırdım kendimden. "100 yıl çalışsan bile asla onun seviyyesinde olamazsın. Bunun için yapa bileceğin birşey yok. Sana bir tavsiye bundan böyle kendi işine bak ve bize bulaşma" dedim ayağa kalkarken. "Hayır senden vazgeçmeyeceğim!" dedi kollarını belime sararken. Tiksinmişcesine ona baktım. Bu bardağı taşıran son damlaydı. Bileğinden kavradığım gibi kapıdan dışarı fırlattım onu "gözüme görüneyim deme yoksa ikiye ayırırım seni" dedim ve kapıyı suratına kapattım. Derin bir nefes alıp kendimi sakinleştirdim.
-Saerin Satori-
"Uyan prenses" dedi birisi gözlerimi açmamla boğazıma bir kunai dayanmıştı. Madara Uchiha! "S-sen" dedim korkuya dikleşirken. "Öncelikle buraya geldiğimi birisi bilirse o biricik sevgilinin işini bitiririm" "sanki onu yene bilirmişsin de!" "Güzelim burada beni yenebilecek tek kişi Hashirama. Hatta burada değil tüm uluslar içinde. Buraya geldiğim gibi sessizce işini bitiririm kimseler duymaz" "ne istiyorsun?" dediğimde biraz daha yaklaştı. Parmaklarını yüzümde gezdirdi. İrkilmiş ve tiksinmiştim "sen nasıl oldu hayata döndün?" dedi yüzümü incelerken "b-bilmiyorum birşey hatırlamıyorum" dedim kekelerken. "Benden korkuyor musun? Kalbimi kırıyorsun. Bir zamanlar bana hayrandın ama" "beni öldürdün sen!" "Şhhhh sesin fazla yüksek" dedi işaret parmağını dudaklarıma bastırırken "dokunma bana!" dedim eline vurarken. "Birçok gizemli olay gördüm ama seninkisi bambaşka. Bir tür jutsu mu? Ölüleri diriltme jutsusunun Tobirama'ya ait olduğunu biliyordum ama seni diriltmesi aklımın ucundan bile geçmemişti" dedi gözü yüzümde ve bedenimde gezerken. Çok rahatsız hissetmiştim "dediğim gibi hiç birşey hatırlamıyorum ve Tobirama'nın bu durumumla alakası yok. Gider misin şimdi?" dedim ayağa kalkarken. "Beni kovuyor musun? Misafirlerine böyle mi davranıyorsun?" dedi o da kalkarken "beni öldürmüş misafirlerime ait sadece, üzgünüm" dedim alayla. "Dilin amma da uzunmuş" dedi yüzümden kavrarken. Ne et ne yap nasıl dirildiğini bul ve bana söyle. Yoksa Konoha diye biryer kalmaz" dedi yüzümü bırakırken "2 haftan var" dedi ve gözden kayboldu. Nefes nefese yere düştüm. "Beni serbest bıraksaydın o piçin işini bitire bilirdim" dedi bir ses. Öğlenki sesle aynıydı. Kimsin sen! Neden sesini duyorum! "Ben Hiretsuna ve içindeki iblisim. Uzumaki Mito beni sen ölüyken mühürledi. Benim mühürlenmemle içimden sızan chakra senin orijinel chakrana karıştı ve seni hayata döndürdü. Hafızanı neden kaybettin bilmiyorum. Şu Uchiha'ya tek kelime bile edersen şu zincirlerden kurtulur ve burayı yerle bir ederim. İş birliği gibi algılaya bilirsin o adamdan nefret ediyorum ve ondan kurtulman için sana yardım ederim" dedi. Hiretsuna? Lütfen hepiniz peşimi bırakın. Derin bir nefes alıp ayağa kalktım. Temiz havaya ihtiyacım vardı. Üstümü değiştirip dışarı çıktım.
Pazarla karşı karşıya olan bankların birinde oturdum. Ne yapmalıydım? Madara'nın köye saldırması mı yoksa Hiretsuna'nın köye saldırması mı? Madara'yı Hashirama ve diğerleri durdura bilir. Hiretsuna'yı da aynı şekilde. Ama ikinci olasılık benim ölümümle sonuçlana bilir ki ben de ölmek istemiyordum "kafan çalışıyormuş aferin" dedi.
Bir kaç saat olmuştu oturalı. Sabahın olmasına daha vardı. Etrafta hissettiğim chakralarla gözlerimi açtım. 17 kişi vardı. Çaktırmadan göz gezdirdim etrafa birisini binanın tepesinde görmüştüm. Maskeliydi. Diğerleri de öyle. 17 kişinin üstesinden gele bilir miydim? Bunu denemeden bilemeyiz. Usluca ayağa kalktım "gösterin kendinizi" dedim sadece. Gizli saklı yerlerinden çıkmışlardı. Hangi klan olduklarını kestirememiştim çünkü hiç bir semböl yoktu. Peki bu bana karşı yapılan birşeymiş gibi. Gözlerimi aktifleştirdim "olduğunuz yerde mi felç olmak istersiniz yoksa dövüldükten sonra mı? Ya da usluca bana kim olduğunuzu ve sizi kimin gönderdiğini söyleye bilirsiniz ben de sizi rahat bırakırım bu iyiliğinize karşılık" dedim parmaklarımı şıklatırken. Shurikenler ve kunailer havada uçarken harakete geçtim.
Onları sadece hyoketsu kullanarak iyice dövdüm. Hepsi yerde yatıyordu. "Satori keşif kumandanına saldırmak için zeka yetmezliğine sahip olmalısınız. Eğer sizi birisi göndermişse benimle bir sorunu olmalı. Kendisini göstermeye götü yetmeyecek kadar korkak olmalı hem de. Aman neyse siz burada uzanın sabah zaten shinobiler sizi bulup icabınıza bakacaktır" dedim aralarından geçerken. Eğilip birisinin katanasını aldım. Üzerini dikkatle inceledikten sonra Uzumaki klanının işaretini gördüm. "Bu benimle geliyor" dedim kılıfına takıp belime yerleştirirken. Bu gece yeterince haraketli geçmişti. En iyisi eve geri dönüp uyumak.
💠Biraz kısa oldu ama fikirlerim tükeniyor. Bir kaç bölüme hikayeyi sonlandırırım. Oy verip yorum yapın^^ Sevgiyle kalın<3
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Heavenly eyes | Tobirama Senju x Oc
Fanfic"O gözler ilahi mi yoksa lanetli mi bilmiyorum. Bildiğim tek şey onlarda kaybolduğum" Enemies to lovers trope Tobirama Senju fanfic. tüm karakter hakları Masashi Kishimotoya aittir. tüm görsel hakları yaratıcılarına aittir.