Mor Saçlı -Taekook-

05

Bu sefer diyecek bi şeyim yok direkt okumaya başlayabilirsiniz WĞEOWİSMWŞSKŞE

İyi okumalarrr💗

♡

Taehyung'dan

Jeon Jungkook... uzun mor saçlarıyla, içinde tüm galaksiyi barındırıyormuşcasına parlayan gözleriyle, süt beyazı teniyle, o eşsiz sesi ve daha sayamayacağım bir çok şeyiyle herkesi kendine hayran bırakan Jeon Jungkook şuan yanımda tavşan gibi kıvrılmış yatıyordu. Neden  benim yanımdaydı peki? Orası uzun hikaye...

   Dün gece Jimin Jungkook ve Seokjin'i aldığımız gibi bi taksi çağırmış ve ona binmiştik 6 kişi taksiye nasıl sığdık inanın bende bilmiyorum. Yoongi öne oturmuş evin yolunu tarif ediyordu, ben benim kucağımda Jungkook hemen yanımızda Jimin, onun yanında Namjoon ve Namjoon'un kucağındaki Jin ile zar zor arabaya sığmıştık. Tabi yol keşke daha uzun olsaydı diye içimden geçirmedim değil. Jungkook yol boyunca kafasını boynuma gömmüş ve uyumuştu. Jungkook arkadaşımdı evet hemde asla kaybetmek istemeyeceğim bir arkadaşımdı ama dün öyle saatlerce kalmak istemiştim.

  Taksiden indikten sonra önce Jungkookların evine gitmiştik ama kapıda kalmıştık, Jungkook kucağımda uyumaya devam ediyordu ve uyandırmaya asla kıyamamıştım. Yoongi Jimin'e evin anahtarının nerde olduğunu soruyor ama Jimin yarım ağızla Yoongi'nin kucağına çıkmak istediğini yoksa anahtarı götüne sokacağını söylüyordu. Namjoon ise Jin'e sormaya çalışıyordu ama pek başarılı olduğu söylenemezdi. Jin ikide bir ay sapık mısın be çekil diyip duruyordu. İstemesekte çantalarına bakmak zorunda kalmıştık ama yine bulamamıştık anahtarı. İşte bu yüzden bizim eve götürme kararı almıştık.

  Namjoon, Jin onu ikide bir yataktan kovduğu için yerde yatmak zorunda kalmıştı. Yoongi ise yatağına yatar yatmaz Jimin kucağına atlamış ve sarılarak uyumuşlardı. Ben odama gittiğimde Jungkook hala uyuduğu için onu yatağıma bırakmış sonrada üstümdekilerden kurtulup yanına yatmıştım. Tanrı sanki isteğimi duymuş gibi bizi tekrar bir araya getirmiş ve beraber uyumamızı sağlamıştı..

Şimdi ise saat 7 civarındaydı ve beni uyku tutmamıştı. Yanımda kıvrılmış hala uyuyan Jungkook'u izliyordum ve bunu yaparken asla sıkılmıyordum. Yanımda kıpırdamaya başlayan Jungkook ile kendime gelmiş ve aklıma gelen fikirle kafamı yastığa koyup uyuma numarası yapmıştım.
Dahada çok hareket ettiğinde uyandığını anladım ve Jungkook kendi kendine konuşmaua başladı. "Iııhhm NERDEYİM BEN taehyung? oha! ay uyuyo çocuk jungkook sesini alçalt biraz salak mısın, hiii burası taehyung hyungun odası" Tanrım hyung demişti bana BANA HYUNG DEMİŞTİ!! Birine hyung demekten hoşlanmam ama biri bana diyince çok hoşuma gider ve Jungkook bunu bilmeden ikide bir bana hyung demeye devam ediyordu."Aaa hiçbir şeyde hatırlamıyorum ki acaba Taehyung hyungu uyandırıp sorsam mı yok yok sormayayım. Saat kaç acaba" dedikten sonra üstümden kafasını ve kolunu uzatıp komidindeki telefonuma yetişmiş saate bakarkende bir anda üstüme düşmüştü. Şuan nefesini hissedebiliyordum ve kesinlikle Jungkook'un yüzü tam yüzümün önündeydi. Yüzünü bana biraz daha yaklaştırmıştı bu sefer nefesini yanağımda hissediyordum aklımdan ikide bir beni öpücek mi acaba diye geçiriyordum ki hızla üstümden kalktı ve odadan çıktı.

Jungkook'tan

TANRIM DELİRMİŞ OLMALIYDIM az önce Taehyung hyungun tam dibindeydim ve ona bakmaktan kendimi alı koymamıştım. Şimdi ise kendimi banyoya kilitlemiş kendime gelmek için elimi yüzümü yıkıyordum. Sakinim sakinsin Jungkook sakiniz Jungkook sakin!! Kendimi sakinleştirdikten sonra banyodan çıkmış ve salona mı odaya mı gitsem diye karar verememiş tekrar Taehyung hyungun odasına girmiştim.