Jungkook duyduğu alarmın sesi ile uyandı. Gözleri hâla kapalı bir şekilde alarmı kapatmaya çalıştı ama pekde başarılı olamadı. En sonunda telefonunu bulduğunda alarmı kapatmayı denedi. Yine kapatamayınca sinirle telefonu sallamaya başladı.
Jk:
Kapansana lan pezevenkin evladı! Lan kapan!
Alarmı pakatamayımca sinirle telefonu duvara fırlattı. Ne yaptığını anlayınca hemen yataktan doğruldu. Alarm hâla çalıyordu. Duvara fırlattığı şeye bakınca onun not defteri olduğunu gördü.
Jk:
En azından telefonu fırlatmamışım.
Yavaşca yatağından kalkarak üstünü giymeye başladı.
Jk:
Alarm sesi kadar iğrenç bir ses yok şü Dünya'da. Dur dur hayır. Alarma haksızlık etmiyelim şimdi. Tae'nin sesi alarmdan dahada bok. İnsan sesini duyunca saklanacak delik arıyor. Göt deliği bulsa saklanacaklar. Aslında okulun son günü karşısına geçip ondan ne kadar nefret ettiğimi söylesem... Yok yok son gün dayak yemek gibi bir niyetim olduğunu sanmıyorum. Adama bak ya! Deli yaptı beni kendi kendime konuşuyorum.
Yerde duran çantasını alarak odadan çıktı. Aşağı indiğinde annesi ve babasını gördü.
Jk:
Ben çıkıyorum.
Bayan Jeon:
Kahvaltı?
Jk:
Okulda yaparım.
Bay Jeon:
Bu gün seni okuldan almaya gelirim. Kaydını istediğin okula aldırırız. Geç çıkma okuldan. Elimden geldiğince vakit ayırmaya çalıştım zaten.
Jk:
Tamam. Öğretmenden erken çıkmak için izin isterim gerekirse.
Bay Jeon:
Tamam. Okul bitiminden 10 dakika önce gelirim.
Jk:
Ben gidiyorum artık.
Dışarı çıkarak okul için kestirme olan yoldan gitmeye hazırlanırken gideceği yolun üstünde Hoseok ile Yoongi'yi görünce hemen aceleyle yönünü değiştirdi.
Jk:
Bu gün kestirmeden gitmesem iyi olur sanırım. Bu yolda çok uzun ama. Kaç sokağın etrafını dolanmam gerek. Aceba yanlarından hiç bir sey demeden geçsem mi? Aman ne olucaksa olsun! En fazla iki laf atar. Yani umarım.
Yoongi ve Hoseok'un yanına doğru ilerlerken kalbi çıkmaya çalışıyor gibi hızlı atıyordu. Biraz daha yaklaştığında Hoseok onu görmüştü. Hemen Yoongi'nin yönünü değiştirerek Jungkook'a arkadan geçip gidebilmesi için yardım etmişti. Jungkook tam Yoongi'nin arkasındayken Yoongi yerinden kıpırdanarak arkasına dönmeye yeltendi.
Yoongi:
Hadi gidelim artık Hoseok.
Hoseok:
YOONGİ!
Yoongi:
Ne bağırıyon manyak mısın?
Hoseok:
Şey... Jimin!
Yoongi:
Ne olmuş Jimin'e?
Hoseok:
Şu senin hoşlandığın çocuktan oda hoşlanıyordu hani. Ne oldu o olay.
Yoongi:
Bir şey olduğu yok. O zaten çaktırmamaya çalışıyordi sevdiğini. Bende o üzülmesin diye ayrıldım.
Jungkook, Yoongi'nin sözleri ile Hoseok'a garip bir bakış attı. Tam bir 'Sen insanların üzülmesini önemsiyor muydun?' bakışıydı. Hoseok çaktırmadan gitmesini söylerken Jungkook, gülerek hemen oradan uzaklaşmıştı.
Jk:
JiMiN üZüLmEsİn DiYe AyRıLdIm. Beyefendi de kalp olduğunu öğrendik en azından.
Okulun kapısına geldiğinde ilerde bekleyen Tae ve Jin'i gördü.
Jk:
Sanırım arka kapıdan girsem daha iyi olur.
Arka kapıdan girmek için arkasını dönmesi ile birine çarpması bir olmuştu.
Yoongi:
Nereye Kook?
Jk:
Hiiç. Hiç bir yere.
Hoseok:
Yoong-
Yoongi:
Bu gün bizimlesin Kook.
Yoongi kolunu Jungkook'un omzuna atarak Tae ve Jin'in yanına getirdi. (YOONGİ VE JK BEST FRİEND SHİPİM BENİM)
Yoongi:
Bakın kimi getirdik.
Jin ve Tae, Jungkook'u görünce gülümseyerek kenarı kaydılar ve Jungkook için yer açtılar.
Jin:
Otursana Jungkook.
Jk:
Aslında gitsem iyi olur-
Jungkook daha lafını bitirmeden Yoongi omuzlarından bastırarak banka oturtmuştu.
Tae:
Sana haksızlık yaptık Jeon. Sen bunları hak etmemiştin. Biz sana bir şans verelim, sende bize. Ne dersin?
Jk:
Nasıl yan-
Birden aklına dün duydukları gelmişti. Ona yakın davranıcaklardı. Özelini öğreneceklerdi. Jungkook oyunu kurallarına göre oynayacaktı. Eğer bir terslik çıkmazsa Tae ve tayfası ona yeniden zorbalık yapmaya başlamadan başka bir okula geçecekti zaten.
Jk:
Tamam. Anlaştık o zaman.
Jin:
Güzel. En baştan başlayalım o zaman. Sıfırdan.
Ben Kim Seokjin. Eğer yakınım değilsen Jin diyemezsin. Ama sen istediğini diyebilirsin.
Tae:
Kim Taehyung. Taehyung de, Tae de, Kim de veya V.
Jk:
V'mi?
Tae:
Evet, V. Bunu sadece yakın arkadaşlarım kullanır. Sende kullanabilirsin.
Jk:
Güzel isim. V.
Yoongi:
Min Yoongi. Suga veya Yoon da diyebilirsin.
Arkalarından Yoongi'nin sırtına vuran Jimin devam ettirdi sözünü.
Jimin:
Ya da AgustD. Biz yokken söylemişsiniz. Kırıldım.
Tae:
Gitmeseydiniz sizde.
Jimin:
Suç bendemi şimdi? Asla doymadığı için beni kolumdan tutarak kantine sürükleyen kişi Namjoon.
Namjoon:
'Beni arada develer eziyor' diye anıran kişi Jimin.
Jimin:
Eziyolar çünkü! Herkes onlar gibi deve mi?
Jimin, Jungkook'un güldüğünü görünce yanında duran Namjoon'a elinin tersiyle bir tane yapıştırdı.
Namjoon:
Aah. Bu çocuğun elinin ne kadar ağır olduğunu hep unutuyorum.
Jimin:
Çocukla şurada yeniden tanışıyoruz iki dakika şebeklik yapmayın. Neyse. Ben Park Jimin. Lakabım yo-
Yoongi:
JİMJİM!
Jimin:
JimJim'ini siksinler senin!
Yoongi:
Yani seni.
Namjoon:
Boş yapmayın. Kim Namjoon. Veya Rm.
Hoseok:
Hoseok. Jung Hoseok. J-Hope'da diyebilirsin.
Jk:
Jeon Jungkook. Jk veya Yoongi'ninde dediği gibi Kook.
Tae:
Tanıştığımıza memnun oldum Kook.
Jk:
Bende Tae.
BİRAZ DAHA UZATMAK İSTİYORUM BÖLÜMÜ AMA OLMUYOR. SAAT 3 DE OLSA ATMAK İSTİYORUM AMA GÖZLERİM KAPANIYOR ONUN İÇİN BU BÖLÜMÜ BURDA BİTİRİP YAYINLIYORUM. SABAH ERKEN UYANIRSAM BİR BÖLÜMDE SABAH ATARIM. NEYSE BB.
