İyi okumalar <3
Elinde yemek kabı taşıyarak yavaşça sevgilisinin yanına gidiyordu Gen. Hava dişleri titretecek ve çatılardan akan suları sarkıt şeklinde donduracak kadar soğuktu. Kanserli çocukların koridorundan geçerken adımlarını yavaşlattı. Dün gördüğü o tatlı küçük kızı arıyordu gözleri. Odanın aralık olan perdesinden küçük kızın annesinin koltukta uyuyakaldığını gördü. Yürümeye devam etti. Yılbaşı yaklaştığından çocukların odaları süslemeler ile donatılmış, camlarına köpük ile yazılar yazılmıştı. Kimisi ailesini ne kadar sevdiğini kimisi de yeni yılda hastalığını yenecegini yazmıştı. Küçücük bedenlerin verdigi o büyük savaşlar ile ilgili yazılar yazılmıştı. Oysa bu çocukların çoğunun yaşı okuma yazma bilmeye dahi yetmiyordu.
Yavaşça Senku'nun odasına yaklaştı. İçeri girdiğinde bir doktor hasta genci muayene ediyordu. Sessiz bir şekilde koltuğa oturup dışarıyı izlemeye başladı onu hafifçe süzen doktordan habersizce.
"Böylesine hoş bir arkadaşın olduğunu bilmiyordum Senku-kun."dedi doktor işini bitirince.
Senku kaşlarını çatarak anlamadığını belirten bir bakış attı, doktor tanışmak için Gen'e elini uzatırken.
Uzun boylu ve yapılı bir doktordu. Onu görenler dövüşçü sanabilirdi. Uzun kahve saçlarını arkadan beceriksizce toplamıştı ama bu onu mükemmel gösteriyordu. Ayrıca keskin ve kibar ama aynı zamanda insanın içine bir ürperti veren bakışlarını Gen' kitlemişti.
"Ben Shinsio Tsukasa. Ama sen Tsukasa diyebilirsin."
Gen kabalık etmemek için uzatmıştı elini.
"Asagiri Gen.""Çok memnun oldum Gen-kun."doktor , Gen yavaşça elini çekmek zorunda kalana kadar bırakmamıştı. Oluşan tuhaf ortamdan dolayı Senku huzursuz olmuştu. Doktor çıkmadan önce Senku'yu yapmaması gerekenler hakkında uyardıktan sonra gözlerini Gen'e çevirdi.
"Bir sorun olursa odam bu koridorun sonunda Gen-kun."
Gen başını sallamakla yetinmişti. Yatakdaki gence döndüğünde çatılmış bir kaş ve büzülmüş dudaklarla karşılaşmayı beklemiyordu.
"Senku-chan iyi misin?"diye sordu Gen. Nedenini çok iyi anlamıştı ama biraz uğraşmak istiyordu. Senku pek öyle görünmese de kıskanç bir yapısı vardı.
"Şerefsiz herif önümde sevgilime kur yaptı."diye homurdandı.
"Sevgilime.." kısık bir sesle tekrarlamıştı Gen Senku'yu. Doktor pek umrunda değildi.
Gen'in hafifçe kızaran yanaklarını gördüğünde Senku'nun kaşları daha da çatıldı. Gerçekten o adam Gen'i etkilemiş miydi?
"Hoşuna gitti galiba."
"Sanırım biraz hoşuma gitti bu durum." Gen'in utanarak söylediği bu sözler üzerine Senku tamamen şok olmuş suratı ve sorgularcasına bakan gözleri ile karşısındaki gence odaklandı. Gen ise utandığı için Senku'ya bakamıyordu.
Gen oturduğu koltuktan kalkıp hasta gencin yanına geldi. Ellerini tutarken küçük bir öpücük kondurdu yanağına.
"Sanırım hâlâ biraz utanıyorum ama alışabilirim. "
"Neye alışacaksın?" Senku şuan karşısındaki gencin neler dediğini anlamaya çalışırcasına suratına bakıyordu.
"Yani bana sevgilim demene."
Senku Gen'in söylemeye çalıştığı şeyi anladığında çatık kaşlarını havalandırmıştı. Küçük bir kahkaha bıraktı odaya.
"Sen sevgilim dememe mi takıldın. " alaylı bir şekilde konuşması ile Gen hemen kaşlarını çatmış ve daha da kızarmıştı. Senku onu bu haldeyken görünce uğraşmak istedi bir an.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
My Clown
Fanfiction"Bana verdiğin o çiçek kuruyup toz olana kadar dayanırım belki de mentalist." *Smut olup olmayacağına henuz karar vermedim.