❀ going other life

102 10 38
                                    

✿✿                            ♡♡                           ✿✿

Düşüncelerim olmaksızın bom boş ortadayım. Umursamıyorum hiç bir şeyi, yolun sonundayım. Tekrar deneyemem. Onu kaybettikten sonra hayat benim için gerçekten boşluk olmuştu. Peki ya, ölürsem? Ne olacak? Boşluk mu? Öğrenmenin tek bir yolu vardı, evet. Bu sefer gerçekten yapacaktım. Kendime hiç olmadığı kadar güvenmiştim ilk defa. O kadar kararlıydım ki. Yok olmak istiyordum. Çünkü hiç bir şey beni bu hayatta, ayakta tutmuyordu. Her şeyden sonra, kağıttan kalbim ve ben tek kalmıştık. Ama dayanamıyordum, tek çaresi de buydu. Onu bir daha görememek... Bu da ayrı bir şekilde koyuyordu.

Ama kabullendim, o yok. O gitti. Beni bıraktı, beni umursamadı, beni görmedi bile. Belki de hatırlamıyordur bile. Komik, çünkü değersizdim. Bu yıldan sonra hiç bir şey düzene girmeyecekti. Ne olursa olsun. Başıma ne gelirse gelsin. İş burada bitmişti. Yaşam hevesi? Yok. Umut? Yok. Mutluluk? Yok. Geri gelmesini düşünmek? Var. Belki... belki bir şans, olamaz mı? Gelemez miydi geriye... Herkes bunu diyor. "Unut, o gitti." Evet, o gitti. Kendimi teselli edemiyorum. Çünkü "herkes" haklı. O gitti. Ve bir daha asla, asla, asla geri gelmeyecek. Onu görürsem? Onu görürsem... kararım değişebilir mi? Sanmıyorum. Benimle konuşmaz bile. Onun için bir hiçim. Belki de hata hep bendedir. Onu fazla mı sevdim ki? Fazlaca. Takıntı yaparak. Aşktan çok takıntılıydım. Her hâliyle, her şeyiyle. O kadar seviyordum ki. Kimse de anlamıyordu, özellikle... Hwang Intak. Seviyorum onu. Fazla güzel, fazla harika. Benim için, bu Dünya için. Fazla mükemmel birisi. Demek ki, bu yüzden beni seçmedi... Benden kat ve kat iyisi varken neden beni seçsin ki? Ben kim oluyorum? Daha yüz yüze bile zor konuşuyorduk. Konuşuyorduk? Ne zamandan beri "biz" gibi şahıs isimleri kullanıyorum? O duysaydı da şok olurdu, ha ha ha. Biz diye bir şey yok. Ben ve kırık kalbim o kadar. Ve onu hâlâ bekleyecek olan kalbim... Ne olursa olsun. Seveceğim. Oh, tabii çoğu kişi "unutursun, boş ver, geçer." diyor. Boş verdim, çok mu kolaydı bunlar? Düşünmeyeceğim... Bırakacağım... Umrumda olmayacak..... Hepsi yalan, başaramıyorum. Hiç bir şekilde yapamıyorum. Şimdi, belki hayatımın sonu, belki bir kaç saat veya dakika sonraki hastaneden önceki yerdeyim. Yedinci, evet yedinci kat. Kore'nin büyük bir alışveriş merkezi. Neden burayı seçtiğimi asla bilmiyorum. En azından şuan etrafta kimsecikler yok. Neden mi? Neden... Hah, saat gecenin üçü. Nasıl girdim buraya? Tabii ki kaçak. Ve şu an asla kimse beni burada bulamaz. Planım da buydu, kimse beni durduramazdı. Böylece tek başıma yalnız bir şekilde boşluğa atlayacağım. Yapacağım. Bunu bile onu düşünerek yapıyorum. Umuyordum ki, keşke çizgi filmlerdeki gibi beni tutsa. Komik olurdu. Belki, belki?! Son kez onu görebilseydim. Canımı verirdim. Veriyordum da.

Kulaklığımı çıkarıp sertçe esen rüzgarla birlikte titredim. Derince nefes aldım. Hava iyice karanlık ve soğuktu. Başaramazsam soğuktan ölürdüm umarım, umarım. Yedinci kat, teras katındayım evet. Kenara doğru yaklaşıp aşağıya bakıyorum titreyerek. Vücudumun titremesi beni korkutuyor, çünkü korkuyorum. Yapamayabilirim, korkuyorum. Her şeyden çok korkuyorum. Cesaret edemiyorum. Geriye doğru adımlayıp kendimi yere atıyorum hafifçe. Biraz da olsun kenara doğru yakınım. Alışmam için kendime biraz zaman tanıyorum. Havaya doğru bakarken gözlerim doluyor istemsizce. Neden olduğunu anlamıyorum... Sadece eskileri çok özlüyorum. Onu, gülüşünü. Neden böyle yaptığını? Belki mutlu olabilirdik. Her şey bir "belki" veya "keşke" sanki bir masaldayız, isteklerim gerçek olamaz. İmkânsız, evet bu sözlük anlamı. Benim isteklerim, imkânsız. Kendime sinirlenmeye başlıyorum. Hayatımı ona adayacak kadar aptal mıydım? Her şeyim olmuştu gerçekten. Onu ne kadar istiyordum... Ne yapsam elde edememiştim. Kalbim cidden ağrımaya başladığında terasın kenarına, aşağıya bakma pozisyonuna geçmiştim. Hatta o anlık bir sinirim ve cesaretimle ayağa kalkıp ayağımı tam olarak kenara atmıştım. Son bir adım, ve gözlerini kapat. Tüm acılar bitsin, değil mi?

★ try again [ thetak oneshot ]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin