"Hemdem."
"Şu an bu şekilde uyuduklarında haberdarlar mı acaba?"Yarım yamalak duyduğum sesler ile gözlerimi yavaş yavaş açmaya başladım. Gözlerim tamamen açıldığında gözüme nüfuz eden güneşle elimi yüzüme siper ettim. Gözlerimi işaret parmağımın dışıyla ovduktan sonra bana, gözleri sonuna kadar açılmış alık alık bakan arkadaşlarıma baktım.
"Hayırdır bir yerim mi açıkta, ne bu bakışlar?"
Gülüşmeye başladıklarında kafamı geriye doğru atmaya çalıştım, çalıştım çünkü değdiğim beden buna engel olmuştu. Anında yüzümü yukarı kaldırdığımda gergin çene hattı beni karşıladı.
Ben uyumuş muydum?
Ben Ayaz'ın omzunda uyumuştum.
Yerimde kıpraşmam ile yaslandığım Ayaz da benimle birlikte hareket etmiş yüzünü eğmişti. Göz göze geldiğimizde ikimizde kendimizi bir yana çekip birbirimizden uzaklaştık.
"Sonunda uyandınız çifte kum-"
Ayaz'ın, Toygar'a attığı bakışlarla susmuş cümlesine devam etmemişti. Ayaz'da en az benim kadar gergin ve şaşkındı. Kendimi izah etmek istiyordum ama konuştukça saçmalayacağımı düşündüğümden çenemi kapalı tutuyordum.
"Siz nasıl bu hâle geldiniz?"
Gökçe'nin sorusu ile Ayaz'a bakmıştım o da aynı anda bana dönüp yutkunmuştu.
Hâlimizde ne vardı ki? Altı üstü uyuyakalmıştık, koyun koyuna.
"Ayla'nın başı ağrıyordu, öne eğincede daha şiddetli hissettiği için omzuma yaslanabileceğini söyledim. Aynı şeyi sana ya da Kainat'a da yapardım."
Hepsi inanmamış gözlerle bize bakıyordu yüzlerindeki gülümsemeyle.
Altı üstü yeni arkadaşımın omzunda uyuyakalmıştım, bunda abartacak ya da yanlışa yoracak ne vardı ki?
"Ayaz'a uzun cümle kudurup açıklama yaptırtan hayat bizlere neler yapmaz."
"Uygar!"
Ayaz'ın ikaz dolu sesi kulaklarımıza dolduğunda başta Uygar olmak üzere hepsi resmen olduğu yere sinmiş tek kelime daha etmemişlerdi. Normalde olsa bu kadar yüksek sesle konuşup, sert tepki verdiği için kızabilirdim ama Ayaz bunu yapmasa bu sefer bunu yapan kişi ben olacaktım. İmâlardan ve gereksiz yere muhabbetin uzatılmasından nefret ederdim.
Uzun süren sessizliğin ardından Kainat yüzünü bana çevirip konuşmuştu.
"Bilinmeyen ile nasılsınız?"
Sorduğu soruyla tebessüm etmiştim. Dün geceki mesajları aklıma gelince gülümsemem büyüdü.
"İyi aslında. Dün gece çok tatlıydı."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
sende hissettin mi?
Teen Fiction[yarı texting,] Bitirdiği sigarasını yere atıp is kokan ellerini kahverengi saçlarının arasından geçirip tebessüm etti. Acı bir tebessümdü bu, az önce benim ona sunduğum tebessüme çok benziyordu. "Yalnız olmam gerekiyordu. Herkesin üstüme düşüp 'her...