Merhaba nasılsınız? Yine ben geldim hehe🤭Şarkı gözüküyorsa onunla okumanız tavsiye edilir. Oy verin oyy🤧.İyi okumalar🖤
ミ◦❧◦°˚°◦.¸¸◦°´*•.¸♡ ♡¸.•*´°◦¸¸.◦°˚°◦☙◦彡
Jimin'den.
Jungkook beni yatağa yatırdığı an tekrar boynumu öpüp,ısırıp,yalamaya başlamıştı. Bu durumdan huylanıyordum hassas noktamdı çünkü boynum.
Ne zaman uyukuya daldığımı bilmediğim halde, ağzıma bastırılan sert bir şey yüzünden nefessiz kalıp uyanmıştım uyukumdan. Biri beni boğuyordu. Ellerimi kendimi kurtarmak için çabaladım. Ama o her kimse yastığı dahada yüzüme bastırıyordu.
Nefesim kesilmişti nefes alamıyordum. Ciğerlerim adeta küçük bir oksijen için bağırıyordu. Yavaş-yavaş nefesim yetmemeye başladı. Öleceğimi sandım. Hareketlerim kendiliğinden yavaşladı.
Daha sonra yastık yüzümden çekildi. Çekildiği an öksğrerek içime derin nefes alıp verdim. Renkli ışıklı odada kimin beni boğduğuna kafamı kaldırıp bakarken şok geçirdim. Hana...
Beni boğup öldürmek isteyen Hana'ydı.Bana yaklaşıp çömeldi boyumuzu aynı hizaya getirdi. Daha sonra yüzüme sırıtarak baktı. "Küçük sürtük üstüme 'Kuma' olarak hoş geldin". Demiş ardından iğrenir gibi bakıp sırıtmasını koruyarak konuşmuştu. "Ah pardon cehennemine hoş geldin SÜRTÜK".
Ben hayla öksürüyordum. Ciğerlerim fazla havasız kalmıştı. Ben hayla deli gibi öksürürken, yerinde dikleşip iğrenir sesiyle konuşmuştu.
"Cehennemine alışsan iyi edersin." "Eğer bu olanları birine bile anlatırsan". Susup tekrar konuşmuştu. "O sevgili Jungkook'u öldürttürürüm".
"Yemin ederimki yaparım". Arkasını dönmüş odadan çıkarken gülerek konuşmuştu. "Tekrar hoş geldin. Jungkook'un SÜRTÜĞÜ".Demiş odadan çıkmıştı kapıyı çarparak. Bense göz yaşlarımı tutamamış, serbest bırakmıştım. Hıçkırarak ağlıyordum. En çok hangi sözü canımı yakmıştı?. Sürtük? Jungkook'u öldürürüm?. Beni boğup öldürmek istemesi? Hangisi.
Göz yaşlarım dahada yanaklarımdan akıp kafamı koyduğum yastığın üzerini ıslatmıştı.___________________________
Ne kadar ağladığımı bilmiyordum. Ama hayla ağlıyordum. Sonra birden odanın kapısı yavaşca açıldı. Korkar gözlerle kapıya baktım. Sonra içeri Jungkook girdi ardından kapıyı kapatıp dönüp bana bakmıştı.
Ardından hemen bana yaklaşıp yatağa yanıma oturmuştu. Hala yatakta yatılı olan bedenimi kendine çekmiş göz yaşlarımı silmişti. Daha sonra İtalyanca bir şeyler demişti.
"Perché piangi, tesoro? Gridare"
(Çeviri: Neden ağlıyorsun bebeğim hmm? Ağlama)Göz yaşlarım durmak bilmiyordu. Beni kaldırıp oturur pozisyona getirdi. Ardından bir eli ile yanağımı okşayıp göz yaşımı silerek konuşmuştu.
"Neden ağlıyorsun,tesoro, non piangere"
(Çeviri: Bebeğim ağlama)
"Söyle bana hadi ne oldu Hmm?"Kafamı kaldırıp göz yaşlarım yüzünden bulanık gören gözlerimle yüzüne baktım. Söylemek istiyordum evet ama yapamazdım. Ya Hana yalan söylemiyorsa ve ona gerçektende zarar verirse? Onu tehlikeye atamazdım bu yüzden yalan söyledim.
"S-sadece rüya..." deye bilmiştim zar-zor. Daha sonra bana inanamayarak bakmış konuşmuştu. "Eminmisin Jimin sadece bir rüya olduğuna?". Hemen kafamı sallamıştım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝑲𝑼𝑴𝑨~{𝐉𝐢𝐤𝐨𝐨𝐤}
FanfictionGöz yaşlarım telefon ekranına düşerken, titreyen ellerimle yazmıştım. 𝐂𝐢𝐯𝐜𝐢𝐯'𝐢𝐦🐥-"Jungkook..Bebeğim bebeğimiz.." 𝐂𝐢𝐯𝐜𝐢𝐯'𝐢𝐦🐥-"Bebeğimiz öldü Jungkook" ...