1.

1 0 0
                                    

Ayna.. aynalar.
O tiksindigim aynalar, ve kırık parçaları.

Akan bir damla kan ve arkadan, gelen bir alkış sesi.

Neyi kutluyordu bu şerefsiz?

"ahah, gerçekten bu kadar mısın violet?"

Duyduğum sesin kulaklarıma dolması ile anında geri düzelen kaşlarım tekrardan çatılmıştı.

Bu adamın derdi neydi, hemde tüm suçlar onun üzerindeyken!

Sinirle bir nefes soludum sakinleşmeye çalışırcasina, fakat arkasindaki ona aşağılayıcı gözlerle bakan adam ile bu pek başarılı olmuyor gibiydi.

Karşımdaki kırık aynaya baktım, bu ayna tıpkı beni yansıtıyordu. Ah hayir hayir bu berbat bir espri değil! Cidden ayna oldugu icin falan değil, bu ayna oldukça parçalanmış ve yipranmis haldeydi, her bir düşen kırık parcasi kalbime saplaniyordu resmen, sirtimdan giren bir mızrak edasi ile birer birer her acıyı hissediyordum icimde firtinalar donuyor sinirime hakim olamıyor gözlerim doluyordu.

Elimin uzerine bir baktim, kanıyordu.

Anlayacağım üzere kucuk bir sinir krizi geçirmiştim.

Hepsi o adamın suçuydu!

Kendi kendime resmen kendimi rahatlatmaya çalışırcasina bahaneler uretiyordum, hayir. Suçlu ben değildim! O adamdı.
İçimden bir şeyler her ne kadar kendimi kandirdigimi bilse bile benim ruhumu rahatlatmam lazimdi.

O cok tiksindigim aynalara benzeyen ruhumu.

Arkadan tekrar gelen kıkır kıkır sesler ile yeniden sinirlerimin tepeme çıktığını hissetmistim resmen.

"Bu kadar acınası olacağını bilmiyordum."

Arkamdaki adamdan duydugum bu sözler ile hemen o tarafa dönmüştüm, döndüm dönmesine fakat ne diyecektim? Kendimi kandırdığım gibi onuda mı kandıracaktim?

"Sen!" Ağızımdan dökülen bir sözcük ile sadece kala kalmıştım.
Bu adamın bakışları beni resmen yerin dibine canlı bir cesetcesine gömüyordu.

"Hey, violet."

Ona sadece ne var dercesine, tiksinç bir şekilde bakmıştım.

"O notlar neyin nesiydi, peki?"

"Huh?"

şaşkınlık içinde bu adama bakıyordum.
Neyden bahsediyordu bu
andaval!

"Neyden bahsediyorsun."

Sorduğum soru ile ona doğru tekrar kafa karışıklığı ile beraber kaşlarımı çatarak bakmıştım.

"Ahh, şu senin notlarin tabi ki de! Nasil unutursun? Dur, bekle! Günlüğün mü demeliyim? Adi sanırım Marine'di."

Karşımdaki sinir bozucu cocugun dudaklarına tekrar yerlesen bir sırıtma, ile kafam karışırcasina ona bakmıştım. Neredeyse çok şey hatırlamıyordum bile.

Marine.

Marine neyin nesi?

"Saçmalama!"

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Feb 18 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

aynalar.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin