Ilgaz'a "Can Başkomiserin yanında niye öyle tuhaf davrandın? Adam yanlış anladı şimdi. Hem senin bu akşam benim evimde ne işin var? Seni davet ettiğimi hiç hatırlamıyorum," diye sinirle sordum.
Ilgaz umursamadan yemeğini yemeye devam etti. Bu adamın soğuk ve kayıtsız görünüşü beni deli ediyordu. "O an öyle gerekti."
Ona öfkeli bir bakış attım ve Güney'e döndüm.
"Fazla tanımadığımız birine Ilgaz'la benim çıktığımı söyleyerek ne yapmaya çalışıyorsun? Can Başkomiser başka birine daha bu durumdan bahsederse dedikodu herkese yayılacak ve tüm teşkilat yalan olduğunu bilmeden buna inanacak. İkinizin bana danışmadan böyle bir şey yaptığına inanamıyorum. Adam beni rahatsız ediyor olsaydı başımın çaresine bakardım ben."
Güney öfkeden şu an laciverte çalan gözleriyle "Ekibimizin bir üyesini gereksiz bir kişinin tacizinden kurtardığımız için bize kızmaya hakkın yok. Sadece sana yardımcı olmaya çalışıyorduk," dedi.
Mert "Onlara kızma Çakırcığım, ben de aşk radarı varsa, onlarda da gereksizsavar radarı var. Sadece seni korumaya çalışıyorlardı," dedi.
Murat "Ben bu konuda Çakır'ın tarafını tutuyorum. Müdehale etmeseniz bile O başının çaresine bakabilirdi. Bir de Ilgaz'la Çakır'ın çıktığını söyleyerek ortalığa böyle gereksiz bir dedikodunun yayılmasına neden oldunuz. Bu dedikodunun Çakır'ın hayatını etkilemesine nasıl engel olacaksınız şimdi çok merak ediyorum. Yemeğin bittiyse hadi kalk odamıza dönelim Çakır. Onlar da biz yokken bu yaptıklarının ne kadar mantıksız olduğunu iyice bir düşünürler belki," dedi.
Onların yüzüne bile bakmadım, tabldotları yıkanması için ilgili yere bıraktık ve Murat'la yemekhaneden ayrıldık.
"Bana destek olduğun için teşekkür ederim. Güney ve Ilgaz'ın başta ekibe katılmamı hiç istemezken şimdi niye bu kadar korumacı davrandıklarını bir türlü anlamıyorum."
"Aslında benim bir fikrim var. Ama birazdan duyacağın şeyleri gidip kimseyle paylaşmayacaksın."
Murat'ın bana ne söyleyeceğini şimdi daha çok merak etmiştim."Söz, kimseye bir şey söylemem."
"Güney'le Ilgaz çocukluk arkadaşı. Bu yaşa kadar herşeyi beraber yapmışlar, bu yüzden aralarından hiç su sızmaz. Güney iki yaşındayken bir kız kardeşi olmuş. Çetin Müdür o sıralarda komiser yardımcısıymış ve bürosuyla birlikte çok tehlikeli bir çeteyi içeri tıkmak için uğraşıyormuş. Bu yüzden doğumda karısının yanında bulunamamış. Çetenin lideri bunlara gözdağı vermek amacıyla doğan çocuğunu annesinin o anki dikkatsizliğinden yararlanarak kaçırtmış. O zamanlar Çetin Müdür Ankara'da görev yapıyormuş. Ankara'nın her yerini karış karış aramışlar ama çocuktan bir iz bulamamışlar. Yıllar boyunca tüm Doğan ailesi üzüntüden kendine gelememiş. Ilgaz'da Güney'in yakın arkadaşı olduğu için onların her durumuna şahit olmuş. Güney hala bu olayın etkilerini üzerinde taşıyor, kızlara karşı o kadar korumacı olmasının sebebi bu. Ekibin kadın elemanı olduğun için de seni benimsemiş olmalı, elinden kayıp gitmenden korkuyor."
Güney'in başına gelenlere çok üzülmüştüm. Bir kardeşim olsa büyük ihtimalle ben de ona karşı korumacı olurdum ama yine de gerçekten kızkardeşi olmayan birisi için kendini bu kadar paralaması hiç normal değildi. Psikolojik destek almış mıydı acaba? Çünkü çocuklukta yaşadığı travmanın etkilerini hala üzerinden atamamış görünüyordu.
"Bana güvenip bunları paylaştığın için teşekkür ederim Murat. Güney'le Ilgaz ikilisine çok kızgındım ama anlattıklarını dinleyince onlara olan kızgınlığım biraz azaldı."
"Önemli değil Çakır, sadece ekibi bir arada tutmaya çalışıyorum. Böyle iyi bir ekip olduk, dağılmasını istemem."
Artık büromuza gelmiştik, Murat bölmesine giderken ben de biraz daha çalışmak için bilgisayarın başındaki yerimi aldım.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÇAKIR (Tamamlandı)
General Fiction"Bir daha pire torbası dersen senin cici bir abi olmadığını ona söylerim. Maylo'nun bunu duyunca ne yapacağını tahmin ediyorsundur." Ilgaz gözlerini devirdi. "Biliyorum, popomu ısırır." Tekrar sırıttım." Aferin, Maylo gibi sen de çabuk öğreniyorsun...