İyi okumalar dilerim.
Bölüm müziğini açmayı unutmayın. :)1999
Selin'le mutfakta birkaç bir şeyler hazırladık konuşurken atıştırırız diye. Canım hiç konuşmak istemiyordu, duyduklarımdan sonra hazmetme dönemi gibiydi. Hazırladığım çerez tabaklarını içerde ki sehpanın üzerine koydum. Selin'de içecekleri getirmişti son olarak da meyve tabaklarını getirdim. Oturup yalnızca getirdiklerimizi atıştırdık ne konuştuk ne de bir şey yaptık . Günün sessizliğine adadım kendimi o kadar.
Nasıl yapacaktım tam olarak ne yapacaktım. Konuşacak mıydım yoksa sadece bekleyecek miydim? Ya hiç açıklama yapmazsa, evlilik günümüze kadar böyle giderse, ama hiçbir evlilik yalan üzerine kurulmamalıydı. Hislerim adeta bir sayfa kesiğinin elime verdiği o acı gibiydi. Görünmese de verdiği o his çok acıydı.
"Nasıl hissediyorsun?"
Selin'in iki kelimesiyle gözlerimi desenini incelediğim o halının üzerinden çekip ona baktım.
"Bom boşum sanki. Çok acım var ama bir gidip bir geliyor, gittiği zaman özletip geldiği zamanda yerle yeksan ediyor. Ne hissedeceğimi o kadar çok şaşırdım ki. Selin." dedim derin bir nefes alıp vererek
"Şimdi ne yapmam gerekiyor?" dedim çaresizce.
Her bir konuda bir köşeye sıkışınca bir birimize hep sorardık. -Şimdi ne yapmamız gerekiyor?- Olan sıkıntılarımızın hepsini bu şekilde yok ederdik. Birbirimize verdiğimiz o fikirler bizi düştüğümüz tüm bataklıklardan bata çıka doğru yola çıkartırdı.
"Şimdi ben düştüm o bataklığa, ne olur çıkar beni Selin." dedim.
Cevap vermeden gözlerini kaçırdı benden, bir pişmanlık vardı yüzünde. Ama hiçbir şey şu an ki bildiklerimi değiştiremezdi. Bir kaç dakika sonra kapı çaldı. Selin'e baktım."Hiç kimseyi beklemediğini sanıyordum ."
"Bende kimseyi beklemiyordum."
İkimiz beraber kapıyı açmaya gittik olabilecek en son kişi vardı şu an kapıda neden buradasın? Tehditler savurmak için mi? Açıklama yapmak için mi? Yoksa çeteden kaçabileceğin en güvenli yer olduğunu düşündüğün için mi, ki bence asla en güvenlisi değil. Cenk dedim sesimdeki o kırgınlık ve korkuyla. "Hayatım, burada olduğunu bilmiyordum hiç söylemedin geleceğini." dedi.
Ayakkabılarını çıkartıp içeriye girerken Selin ceketini almak için uzandı Cenk'te gözlerini benden ayırmadan ceketini ona uzattı. Panik vardı gözlerinde acı, öfke, hırs sanki her şeyi o küçücük kahverengi gözlerinde taşıyordu. Onun kalbi nasıldı benimki gibimi yoksa öfkeyle mi doluydu? Kollarını açıp sarıldı. Gözlerim kapanmadan yapamıyordu kollarım onu sarmak istemiyordu ama zorlukla sardı. İçimden geçen tek şey bana her şeyi anlatmasını istememdi.
Ne olursun Cenk, ne olursun kurtar beni bu gafletten, sevmişken seni yok etme birden gözümdeki o değerini.
"Hadi salona geçin bende içecek getiriyim." Dedi Selin salonu gösterirken. Cenk benden hiç ayrılmadan kolunu belime dolayıp alnımdan öperken salona geçtik.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yaz Çiçeği
Подростковая литератураAklı hala ondaydı ama verdiği kararlar onu başka sonuçlara yönlendirdi. Zaman geldi hiç ummadığı anda karşılaştı hayatının en büyük aşkıyla . Hiç çıkarmadı kalbinden onu vazgeçemedi ondan ama emindi gün gelecekti her hayat hak ettiği anı yaşayacaktı...