Mr.Queen [Novel Çeviri]

44. Bölüm- İmparatoriçe Hamile!

(Çevirmenin söyleyeceği bir şey var: İyi okumalar Canlarım😊 Lütfen bölümü beğenmeyi unutmayalım 💕)

Hızla Lu Li'ye fısıldadım: "Gözyaşlarını sil! Gülümse lütfen!"

Aceleyle başını eğdi, yüzünü ovuşturdu ve sonra çiçek açan bir çiçek gibi gülümsedi.

Biraz şaşkına dönmüştüm. İsa! Lu Li, bir kitabın sayfalarını çevirmekten daha hızlı dönen bir kadın. Ben ne zaman bunu başarabilecektim!

Göz açıp kapayıncaya kadar Qi Sheng iç Salonun kapısında belirdi ve orada sadece sessizce durup belirsiz bir bakışla bana baktı. Fener Festivali gecesinden sonra Qi Sheng bir aydan fazla bir süre beni bir daha ziyarete gelmedi. Çünkü en son yataktayken birdenbire çekip gitti ama bu sefer normal bir sahnede buluşuyorduk, ikilemde kaldım, "coşkulu hisseden" pozunu mu yoksa "haksızlığa uğradığını hisseden" pozunu mu vermeliyim bilemedim.

Lu Li esprili biriydi, onu selamlamam için aceleyle bana yardım etmeye geldi ve gülümsedi: "İmparator tam zamanında geldi. Lütfen İmparatoriçe'yi rahatlatın. Doktor Song hamile olduğunu söylediğinde bir çocuk gibi kahkahalarla karışık ağlıyordu."

Bir an düşündüm ve aceleyle iki elimle belimi destekledim.

Bu sahne Qi Sheng tarafından çekildi. Batan su kadar hareketsiz olan yüzü, bir anda hafif bir gülümsemeyle canlandı.

Qi Sheng'in aklından geçenleri anlayamadım, bu yüzden tüm değişikliklere yalnızca önceki tavrıma sadık kalarak yanıt verebildim.

Ancak Qi Sheng birkaç adım öne çıktı ve beni Lu Li'nin elinden aldı. Bir eliyle kolumu tutup diğer eliyle belimi destekledi ve beni yatağımın yanına götürürken hafifçe şunu itiraf etti: "Bu günlerde dikkatli olmalısın, senin ve bebeğin sağlığı her şeyden önce geliyor."

Bu hareketi beni biraz gururlandırdı ve bilinçsizce belimi öne doğru uzattım ama karnımın alt kısmı hâlâ düzdü. Hamile bir kadın gibi davranmak için henüz çok erkendi. Bu yüzden Qi Sheng'in belimdeki elinden kaçtım ve gülümseyerek şöyle dedim: "Bu sadece hamilelik. Ben o kadar hassas değilim."

Qi Sheng bir süre sessiz kaldı ve yavaşça elini geri çekti.

Sarayın dışında aniden hizmetçinin sesi duyuldu: "İmparator ve İmparatoriçe, Cariye Chen, Cariye Huang, Cariye Li ve diğerleri İmparatoriçe'yi tebrik etmeye gelen Sarayın dışında bekliyorlardı."

Şaşırdım, gizlice Qi Sheng'e bir göz attım. Hafifçe sarkan gözleriyle cevap vermeyeceğini görünce boğazımı temizledim ve cevap verdim: "İçeri girin lütfen."

Bir dakika sonra süslü aksesuarlardan oluşan bir halka geldi. Dışarıdan bakıldığında büyüleyici kıyafetler içindeki birçok güzel, zarif bir duruşla içeri girdi. Aniden cariyeler iç salonu doldurdu; her biri kendine göre çekiciydi ve her birinin kendine göre erdemleri vardı. Biri diğerinden daha güzel, biri diğerinden daha narindi. Her ne kadar beni ağızlarından tebrik etseler de, güzel gözleri Qi Sheng'e kilitlenmişti.

Kıskançlıktan kendimi alamadım. Pek çok çiçek benzeri güzellik, Qi Sheng'e atıfta bulunarak sadece çarpık boyunlu ağaca asılmak istiyordu. Bu dünyada adalet neredeydi! Bu güzellikleri nasıl şımartacağını bilmediğinden, Saray duvarını biraz daha aşağıya inşa etse daha iyi olurdu ki o güzelliklerin üzerinden tırmanması çok daha kolay olur.

Qi Sheng biraz sabırsızdı ve bu güzellikleri birkaç kelimeyle gönderdi. Sonunda hizmetçiye şunu emretti: "İmparatoriçe yeni hamile. Bu cariyelerin İmparatoriçe'yi rahatsız etmesine izin vermeyin ve İmparatoriçe'ye sabah selamları da esirgenmiştir."