Beomgyu. insanlara zarar vermekten deli gibi korkan bu yüzden kendi karmaşasına başka kimseyi dahil etmeyen çocuk. sadece kendine zarar veren, oysa hiçbir insana zarar vermek istemiyorsa kendine de zarar vermemesi gerektiğinin farkına varamayan, kendi insanlığını diğer tüm insanlar için heba etme yolunda olan kahverengi saçlı çocuk.
bu katman katman, gezmeye kalksa bir ömür sürecek, düşününce uçsuz bucaksız gelen gezegende sıkışıp kalmışlığın şiirini okuyan çocuk. ha, şiirini kimse duyamaz orası ayrı.
ve şimdi babannesinin eşliğinde barındığı kasaba evinden elinde bir kitap, bir soda ve telefonuyla çıkıyor. evde sıkışıp kaldığını düşünüyor bu yüzden biraz sokaklarda sıkışıp kalayım diyor. kasabanın gençlerinin sık sık uğradığı ama birbirlerine uzak durduğu yere gidiyor. genelde buraya yaklaşık on kişilik grupla geliyor ama güneş tam tepedeyken kimseyi buraya gelmeye ikna edemeyeceğini de biliyor. hoş zaten tek olası var. kitap okuyası var. tek olmayı hiç mi hiç sevmiyor ama yanında o gruptan biri olursa kitap okuyamayacağını da biliyor.
kasaba halkının "harmanlar" dediği mesir alanına varıyor.
alana giren tek patika yolun başında taehyunla karşılaşıyor.
taehyun ve tanımadığı iki oğlanla daha karşılaşıyor.
başta garipsiyor. çünkü bu kasabada kendi yaşlarındaki herkesi tanıdığını zannediyor. herkesin bir şekilde iletişimi olduğu için nerdeyse on beş kişiye dayanan bir whatsap grupları var. ismi de "kasaba"
isim çok düşünülünce beomgyu eline alıp yazıveriyor. jungwon bir ara "yaz kankişleri" koymayı bile teklif ediyor. çok hızlı da reddediliyor.
iki saniye süren kendi kendine bunlar kim diye düşünme seansı sırasında taehyunla selamlaşıyor. ve açıkça bu kişilerden birinin yeonjun olduğunu anlayıveriyor.
çok güçlü bir his mavi saçlı çocuğun yeonjun olduğunu söylüyor ona.
bu kasaba biraz sığdır. biraz yoz. biraz köhne.
kasaba harikadır. göl kenarı, havası, suyu, ferahlığı iç açar. meydandaki o hengame ve hemen valiliğin yanındaki gösterişli çocuk parkı harikadır ama yine de kasabayı kasaba yapan insanlarıdır.
sığ insanlar. yoz ve köhne, ezbere yaşamayı ezberlemiş insanlar. o yüzden bu kasaba, yaşadığı dünyanın minyatür halini hatırlatır beomgyuya.
kimse mavi saçlı da değildir bu kasabada. olamaz. meydandan geçerken maruz kalacağı bakışlar kimseye mavi saç özgürlüğü tanımaz.
beomgyu bundan emin. çünkü daha önce denedi. masmavi yaptı saçlarını. çok yakıştı. ama sadece bir hafta kullanabildi. sonra sıfıra vurmak zorunda kaldı. zorunda kalmak.
bu yüzden şimdi masmavi saçlarıyla, taehyunun iki adım arkasından dikkatle onu izleyen çocuk onda bazı hisler uyandırıyor.
o da emin değil. biraz imreniyor yada kıskanıyor olabilir. meydandan geçip buraya masmavi saçlarıyla geldiği için tebrik de ediyor olabilir. ve sıfıra vurmak zorunda kalmaması için dilek de tutuyor olabilir.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
bu yazıma bir isim koysaydım seni koyardım, yeongyu
Teen Fictionbu yazım. yaz mevsimim ve kelimlerim hepsi sana adanmış choi