ÇAKIR (Tamamlandı)

Operasyon

5 gün sonra ...

Öfkeden köpürüyordum.

Güney ve Ilgaz ikilisi Çetin Müdürü operasyona katılmamın çok riskli olduğu konusunda ikna etmiş, Çetin Müdür'de onların haklı olduğuna kanaat getirerek operasyon bitene kadar bana büroda irtibat görevlisi olarak beklemem konusunda emir vermişti. İrtibat görevlisi telsizi dinler, operasyona katılan unsurların neye ihtiyacı varsa o konuyu halletmeye çalışırdı. Güney ve Ilgaz ikilisinin Çetin Müdür'e sunduğu gerekçe; Birol ve Kürşat'ın beni orada görürse tanıyabileceği ve sonrasında peşime düşüp zarar vermek isteyebileceğiydi.

Tanrı aşkına ben bir polistim, bu gibi durumlardan korksam zaten mesleğe adımımı hiç atmazdım. Ölme riski hayatımızın her anında vardı, banyoda düşüp ölenlerin sayısı eminim operasyon esnasında ölenlerin sayısından daha fazlaydı. Hem pisipisine de ölmemiş oluyorduk, şehit olmak her asker ve polisin ulaşmak istediği en yüce mertebeydi.

Operasyonun ilk bir saatini büromda tırnaklarımı yiyerek ve telsiz anonslarını dinleyerek geçirmiştim. İkinci saatini ise sürekli odamda hapishanedeki mahkumlar gibi volta atarak ve Mert'in kahve zulasını patlatarak geçirdim. Sonuçta o da benim durumuma itiraz etmediğinden Ilgaz ve Güney kadar suçluydu gözümde. Şu anda ise bir yandan kahve içerken diğer yandan ortak sohbet grubumuza mesajlar atıp onları rahatsız ederek zaman geçiriyordum. Böylece derslerini alır, bir daha da beni geride bırakmamayı öğrenirlerdi.

Ben: Hala Kürşat'a karşı koz olarak kullanabileceğimiz bir şey bulamadınız mı?

Mert: Kolaysa gel sen bul, son mesajının üzerinden iki dakika geçti daha.

Ben: Sen sus sarı çiyan, ben Anıl ve Murat'a soruyorum.

Anıl: Mali Şube hale defterleri incelemeye devam ediyor, biz de çaktırmadan içeriyi kontrol ediyoruz.

Ben: Kürşat hala ortalıkta yok mu?

Murat: Sağ kolu Birol burada, Kürşat ortalıkta görünmüyor.

Mert:Bu arada Ilgaz ve Güney nerede? Bir saattir onları görmüyorum.

Murat: Bana bodrumdaki odalara bakacaklarını, benim de Mali Şube'nin elemanlarına eşlik etmemi söylemişlerdi, ben de o zamandan beri onları görmüyorum.

Anıl: Bana da kulübün giriş katının sorumluluğunu verip yanımdan ayrıldılar.

Mert: Demedi demeyin bu ikisi bir şeylerin peşinde. Kokusu yakında çıkar.

Ben: Belki önden diğer kulüpleri kontrol etmek için gitmişlerdir, zamandan tasarruf olsun, deliller ortadan kaldırılmasın diye.

Mert: Her kulüpte Mali Şube'nin elemanları var. Bütün kulüpler kontrol altında, defterleri yok etmeleri imkansız, hem zaten bu da suç kapsamına giriyor. Kulübün defterlerini ve faturalarını polise göstermek zorundalar.

Anıl: Yazdığımız mesajlara da görüldü atmıyorlar, ben de ne işlerin peşinde olduklarını merak ettim şimdi.

İkisine de çok kızgındım ama ekip arkadaşlarımın operasyon esnasında burunlarının bile kanamasını istemezdim. Ben de şimdi onların iyi olup olmadıklarını ve kimseye haber vermeden nereye gittiklerini çok merak etmiştim. Beni geride bıraktıkları için duyduğum kızgınlık şu an için çok önemsiz geliyordu, hatta sapasağlam geri dönerlerse onlara bu konuda tek laf bile etmeyecektim.

Çetin Müdür: Mali Şube Müdürü'yle beraber olduğumuz için attığınız mesajlara şimdi bakabildim çocuklar. Kürşat'ın tüm adamlarının ilgisi şu anda Mali Şube polislerinin üzerinde. O ikisi de kayıtlarda görünen depoya kimseye farkettirmeden bir bakıp çıkmak için izin istemişlerdi benden. Operasyonda herkesin görev yeri belli olduğu için size haber vermeyi unutmuşum.