Mira korkuyordu. Nedenini bilmediği bir korku bedenini ele geçirmişti. Kıpırdamasına , hareket etmesine izin vermiyordu. Göz ucuyla Laylaya baktı. Onunda durumu kendisininkinden farklı olmadıgını görebiliyordu. Laylanın yüzündeki korku dolu ifadeyi görebiliyordu. Mira gözlerini Layladan ayırıp Julie ve Elizabethe baktı. Elizabeth Julienin başını dizlerinin üstüne koymuş öylece ne yapacagını bilmez bir halde bekliyordu. Mira gözlerini onlardan ayırıp Rex'e baktı. Sakin ve rahat görünüyordu. Yüzünde geniş bir gülümseme vardı. Onun yüzündeki bu gülümseme Miranın sinirlerine dokununuyordu.
"Neden korkuyorum? Bu hiç mantıklı degil. Korkulacak hiç bir şey yok. O sadece bir vampir. Onunla baş edebilirim. Bu korkuda neyin nesi. Anlamıyorum. Korkmamalıyım." Bu tarz düşünceler Miranın zihnini ele geçirmişti. Kafasını toparlayıp Rex' e odaklanamıyordu. Hissettigi bu saçma sapan korku zihnini ve bedenini ele geçirmişti.
Rex bıkkın bir ifadeyle "sıkıldım." dedi. Ve heyecanla devam etti. "Biraz eylenmek istiyorum. Hadi! Saldır bana!"
Mira " ne saçmalıyor bu böyle." diye düşündü. Ona saldırmak gibi bir düşüncesi yoktu. Ama durum degişti. Kafası karışmıştı. Bedeninden yayılan o şiddetli korku hissi bir anda kaybolmuştu. Hissettigi korku şimdi yerini saldırma istegine bırakmış. Karşısındaki vampire saldırmak için içinde müthiş bir arzu dogmuştu. Mira hissettigi saldırma istegini bastırmaya çalıştı ama başaramadı. Bu istegi bastıramıyordu. En son zihni duygularıyla yaptıgı savaşı kaybetti ve bedeninin kontrolünü tamamen duyguları ele geçirdi. Rex'e saldırdı. Ona dogru koşmaya başladı. Ellerine ateşi yaydı. Rex'e yumrugunu savurdu. Rex bunu bekliyordu. Anında Miranın saldırısını engelledi. Mira ne kadar saldırsada hiçbir işe yaramıyordu. Saldırmak istemiyordu ama kendini durduramıyordu. O da kendini durdurmaktan vazgeçti. Enerjisini serbest bııraktı. Ellerindeki alevin rengi degişti ve mavi oldu. Bunu nasıl yaptıgından emin degildi ama şimdilik bunu umursamadı. Tekrardan Rex'e dogru koşmaya başladı. Ona vurmasına ramak kala durdu. Aralarında iki adımlık mesafe vardı ve o durmuştu. İçindeki saldırma arzusu bir anda kaybolmuştu. Bu ani duygu degişimleri Miranın tüm dengelerini bozmuştu. Şimdide saldırmak istiyordu ama yapamıyordu. İçinde hiçbir istek yoktu. Ne yapacagını bilemez bir halde oldugu yerde bekledi.
Rex derin bir nefes aldı. "Ace geliyor. Yanında William da vaf. Çok yakındalar. Birazdan burada olurlar." dedi. Sesinde duygu ibaresi yoktu.
Mira onun sesinde heyecan bululacagını düşünüyordu ama düşündügü gibi olmadı. Sesin buz gibiydi. Her kim geliyorsa karşısındaki vampiri tedirgin etmişe benziyordu.
Birkaç dakika sonra iki kurt agaçların arkasından fırlayıp Rex'in önünde durdular. Mira kurtlara dikkatle baktı. Kokularından kim olduklarını tanımıştı. Siyah olan kurt William olmalıydı. Yanındaki kahverengi olan kurt ise Richard gibi kokuyordu. Daha önce o ikisini hiç kurt formunda görmemişti. Bu ilkti.
Mira olanları izliyordu. William ve Richard geldikten bir iki saniye sonra bir vampir onların geldigi yerden çıkmış ve ikisinin ortasında durmuştu. Vampir hızlı oldugundan onu ancak durunca tanıyabilmişti. Vampir direk olarak Rex'e odaklanmıştı. Sonra döndü ve Miraya baktı. Miranın o an bedeni dondu. Nefes alamaz oldu. Tekrar onun gözlerine bakıyordu. Şu durumda bile , kendisine itiraf edemese bile onu gördügüne sevinmişti.
***
Ace Nickiden ayrıldıktan sonra Williamın peşinden gitmişti. Hızla koşmaya başladılar. Rex'in buraya kadar geldigine inanamıyordu. İçinde kötü bir his vardı. Rex'in ne yapacagı ne düşündügü belli olmazdı. Hemen onu bulmalıydılar. Ace Williama baktı. Kararlı bir şekilde koşuyordu. "Umarım bir delilik yapmaz." diye düşndü. En çok da Nicki için endişeleniyordu. Rex onu bulursa kötü olurdu. Nickininde saçma sapan davranmaması için dua ediyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
pandora:Yuvaya Dönüş
RastgeleBir melez duygularını kontrol etmeli. Çok sevinmemeli çok üzülmemeli ve çok sinirlenmemeli Bir melez duygularını kontrol etmeli