●Rahatsız edici içerik bulundurabilir
●Smut okumak istemeyenler için uyarı yapacağım
Divine pow-
San'ın on sekiz yaşına girmesinin üzerinden iki hafta geçmişti. Seonghwa'nın sürekli ertelediği şeyi Wooyoung ne kadar istese de büyük olan zamanının olmadığını söyleyip geçiştiriyordu.
Bu güne kadar üçü bu durumu hiç konuşmamışlardı ama bir gün bunun olacağını ve olması gerektiğini biliyorlardı.
Son günlerde San'ın kulaklarında ve kuyruğundaki ağrı artmaya başlamıştı. Bedenindeki kedi tüylerinin neredeyse hepsi dökülürken sadece kulakları ve kuyruğu kalmıştı.
Her gece kendini rahatlatmak için farklı yollar deniyor ama bir türlü başarılı olamıyordu. Uzun zamandır Wooyoung ve Seonghwa'nın birbirlerine dokunduklarını da görmüyor veya duymuyordu. Hatta öyle ki San bazı geceler aralarında yatarken ikisinden biri kalkıp San'ın odasına gidiyor ve orada uyuyordu.
Ama San onların korktuğunu biliyordu. "Bir şey olur, bebeğimize zarar veririz Woo, yapmayalım" Seonghwa'dan bunu duyduğunda anlamıştı ondan uzak durmalarının nedenini. San da hiç açmamıştı bu olaydan sonra ilişki defterini.
Ama artık San dayanamaz hala gelmişti. Küçük bir ergen gibi en ufak temaslarında midesinde kelebekler uçuşuyor, geceleri o temasların ilerisini düşünmeden edemiyordu. Ama artık düşleri yetmiyordu ona, ikisinden birini istiyordu.
Wooyoung, San'a asla kıyamazdı. San 'şimdi' dese çoktan altında olurdu. Ama Hwa, Wooyoung'a ağır basıyordu, onun sözünden çıkmıyordu.
İlk önce Seonghwa'yı ikna etmeliyim diye düşündü San. Ve bu yüzdendi zaman fark etmeksizin yanına gelip yüzünün farklı yerlerini öpmek. San, Seonghwa'nın teninin tadını hep çok sevmişti ve bu yüzündendi sürekli dilini boynunda gezdirmesi. Seonghwa ise bu temaslara sadece sarılarak karşılık veriyordu. Sandığından daha korkaktı büyüğü.
Dört gün önce Seonghwa duş alırken San banyoya girdi. Hiçbir şey söylemeden büyüğünü izlemeye başladı. Onun hafif esmer bedeninden aşağı akan su damlaları, San'ın on sekizinci yaş gününe özel olarak yaptırdığı belinin yanındaki kedi dövmesinin üzerinden akıp kasıklarına doğru giderken küçük olan dudaklarını yaladı.
Seonghwa üzerindeki gözleri fark edince gülümseyerek baktı diğerinin kızarmış gözlerine. O da biliyordu San'ın artık dayanamadığını. O da çok istiyordu diğerinin içinde olmayı, yada San'ın kendisinin içinde olmasını...
Her gece San'ın kesik inlemeleri kulaklarına dolarken Wooyoung rahat durmuyordu. Wooyoung, San'dan fazlaca etkileniyor ve bunu her ikisine de çok belli ediyordu. Wooyoung küçük olanın ne kadar zor durumda olduğunu biliyordu. O bir insan değildi ama tamamen insan olabilmesi için kendilerinin yardımı gerekiyordu.
Günümüze dönersek; şuan üçü de kahvaltı masasında oturuyorlardı. Wooyoung uykusuzluk ve ağrı yüzünden düşmemesi için iki eliyle başını tutuyordu, gözleri kapalıydı. Seonghwa ona bir şeyler yedirmeye çalışırken arada San'ın yeyip yemediğini kontrol ediyor ve bir yandan kendisi de yiyordu.
Kyungmin iki gündür ateşli hastalık geçiriyordu. Bu yüzden hastaneden hiç çıkamıyorlardı. Wooyoung kardeşinin başında sabahladığı için asla uyuyamıyordu. Seonghwa evde San'a bakıyordu çünkü o da çok korkmuştu ve Kyungmin'in yanında olmak istiyordu.-Hastaneye ilk gittikleri gecenin sabahında dördü birlikte eğlenceli bir gün geçirmişlerdi. Seonghwa bebeklerini lunaparka götürmüş, ama en çok Wooyoung'ın eğlenmesini sağlamıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Cat Boy [WOOSANHWA]
Fanfiction@Younghee98 Erkek arkadaşımın kardeşi için aldığımız kedi, renkli hayatımıza yeni bir renk katmıştı. 🥇Sanhwa