Hayır Seung sen sadece fazla delirdin. O kişi sadece bir göz yanılması. Hayır hayır şu an sana bakan kişi Chan değil hayır.
Sanırım delirmedim. O kişi Chan ve şu an bana bakıyor. Evet arkasındakiler de beni gördü. Kendilerini tanıtıyorlar. Uhh...Yerin dibine girmek istiyorum...
" Gençler boş yerler var. İstediğiniz gibi oturun."
Yanım ve yakınımdaki çoğu sıra boş. Şansıma sıçayım.
Chan kafasını salladı ve gözüne yanımdaki boş sıraya kestirdi. Sırıtarak yanıma yaklaştı ve yanıma oturdu. Geriye yaslanıp burnundan güldü. Kimse görmeden yavaşça kulağıma yaklaştı ve fısıldadı.
" Benden bu kadar kolay kaçabileceğini mi sandın seni adi pislik."
Geriye çekildiğinde yüzündeki sırıtma yerine ciddi bir yüz ifadesi vardı. Gözlerini devirip başını sıraya yasladı. Gerçekten korkmadım değil. Diğer yanlarıma baktığımda Hyunjin ve Minho gözüme ilişti. Sırıtarak bana bakıyorlardı. Yutkunarak önüme dönüp dersi dinliyormuş gibi yaptım. Ahh lanet olsun kafamdaki sesler yüzünden hiç bir şey anlayamıyorum.
Zil çalıp ders bittiğinde hızlıca yerimden kalkmaya yeltendim. O sırada yeni gelenlerin arasındaki Chang omzumdan iterek beni tekrardan oturttu. Chan kafasını derin bir nefes alarak kaldırdı ve bana döndü. Tekrardan Chang'e döndüğümde sırama oturan Hyunjin ve arkamda omuzlarımı tutan Minho'ya baktım.
Sanırım şimdi gerçekten bittim. Hyun gözlerini gözlerime dikerek konuştu.
" Çok özledin dimi bizi. Bizde seni özledik. En çok da bu bebekler seni özledi."
Yumruğunu gösterip konuştu. Tam şu an bir mucize olsun lütfen lütfen lütf- SANIRIN ILK DEFA DILEGIM GERCEK OLDUU
Felix ve Jisung gençlerin arasına dalarak bana baktı.
" Noluyo be burda?! Geldiğiniz gibi sikilmek mi istiyorsunuz ha!?"
Felix bağırarak konuştuğunda Hyunjin ona döndü ve sırıttı.
" Beyefendi rica etsem ilk beni siker misiniz?"
Felix sabır dileyerek beni kolumdan tuttu ve çekmeye çalıştı. Ama omuzlarımdan tutan Minho beni iyice sıkarak kalkmama izin vermedi.
" Bizim arkadaşla ufak bi işimi-"
" NE IŞI BE SALSANA ÇOCUĞU!!"
Sanırım Jisung biraz fazla sinirlendi. Onu hiç böyle sinirli görmemiştim. O da diğer elimi tuttu ve beni kaldırdılar. Gözüm Chan'a kaydığında sadece büyük bir ciddiyetle beni izliyordu. Gözlerimi kaçırıp hızlıca koşarak sınıftan çıktım. Ve tahmin ettiğim üzere Felix ve Jisung'da peşimden geliyordu.
Kendimi bahçeye attığımda önüme gelen ilk banka oturdum ve elimle yüzümü kapatıp ağlamaya başladım. Gerçekten çok sıkıldım. Onlardan kurtuldum sanarken tekrardan karşıma çıktılar. Felix önüme diz çökerken, Jisung'da yanıma oturup bana sarıldı. Felix ellerimi çekip tutarken, yavaş yavaş sakinleşmeye başladım. Şu an konuşmayı çok istiyordum ama ağlamaktan konuşamıyordum.
Yaklaşık 2 ders saati boyunca orda öylece oturduk. Şu an yok yazılmak gram sikimizde değildi. Onlara bu olaylarlardan ve o aptal orospulardan bahsettim. Dersin bitmesine son bir ders kaldığında yerimizden kalktık ve okulun içine girdik.
" Siz çıkın sınıfa. Ben elimi yüzümü yıkayıp geleceğim."
Kabul edip sınıfa çıktılar. Ben ise tuvalete girdim. Şansıma sadece kabinlerde 1 kişi vardı. Umrumda olmadan elimi yıkamaya başladım. Yüzümü tam yıkayacağım sırada kabindeki kişi çıktı.
Tahmin edin kim. Chan...
Pantolon kemerini düzeltirken aynadan beni izledi. Ben ise gözlerimi kaçırıp hızlıca suyu kapattım ve elimi kurulamak için ona arkamı dönüp duvarda asılı olan kutudan peçete alıp elimi kuruladım. Peçeteyi çöpe atıp önümü döndüğümde Chan ile burun buruna gelmiştim. İrkilip geriye çekilmemle duvara çarpmam bir oldu.
Bana bir adım daha yaklaştı. Çok yakındık ve bu beni gerçekten tedirgin ediyordu.
" Burda mutlu musun?"
Cevap vermeden sessizce kafamı eğip ona bakmamaya çalıştım. Bunu anlamış olacak ki burnundan sessizce gülmeye başladı. Bi an tuvaletin dış kapısına yaklaşıp bir kaç kere kilitledi. Evet tam şu anda bittim.
Eski okulumda da böyleydi. Bunu bana yapmasının sebebi ailemin ailesini yok etmesiydi. Ben yapmadım. Ben onlara elimi bile vurmadım. Ama bu onu kendine yediremeyip ailesinin intikamını bana acı çektirerek almaya çalışıyordu. Her yanlız bulduğunda dövüp, taciz edip kaçıp gidiyordu. Bi bakımdan ihtiyaçlarını gideriyordu.
Yine o günlerden birindeyiz evet. Bana tekrardan hızlıca yaklaştı ve geldiği gibi sertçe bir yumruk attı. Yere düştüğümde acı dinmedi. Tekmeleri ve yumrukları çok can yakıyordu. Bildiğim kadarıyla sırf intikam için dövüş öğrenmişti. Dövüş öğrenip pratiklerini benim üzerimde yapıyordu.
Karnıma sertçe tekmeler yediğimde çok kötü öksürmeye başladım. Ağzıma dolan sıcak sıvıyı mermere boşalttığımda durumun ciddi olduğunu anlamış olacak ki, tekme atmayı bırakıp, beni iki yakamdan tutarak yerden doğrulttu.Duvara yasladığında gözündeki o hırs ve sinir karışımı duyguyu görebiliyordum.
" Bundan sonra ben ne dersem o ANLADIN MI!?!?"Kafamı sallamakla yetindiğimde beni bıraktı. Bırakmasıyla dizlerim tutmadı ve yere düştüm. O ise kapıyı açıp çoktan çıkmıştı. Derin derin nefesler almaya başladım. Felix ve Jisung uzun süre gelmediğimi fark etmiş olacak ki Chan çıktıktan bir kaç dakika sonra onlar geldi ve beni yerde o halde görünce hızlıca yanıma yaklaştılar. Ard arda sordukları soruların sadece bir kısmına cevap verip ayağa kalktım. Yüzümdeki kanları temizledim. Onlar ise yerde olan kanları temizlediler ve bi süre sonra iyi olduğumdan emin olduklarında sınıfa gittik.
Sınıfa girdiğimizde henüz hoca gelmemişti ama sınıf tamdı. Bir kaç kişinin gözü üstümdeydi bunu fark ettim ama başımı eğip yerime oturdum. Chan yüzüme bakmayıp telefonuyla ilgileniyordu. Diğer 3'lü ise kendi aralarında didişiyorlardı. Ben ise kafamı sıraya koyup zamanın hızlı bir şekilde geçmesini bekledim.
Yaklaşık 1-2 dakika sonra Chan'da kafasını yaslamış olacak ki kulağıma bir şeyler fısıldadı.
" Akşam attığım konumda ol."
Kafamı hafifçe kaldırıp ona baktım ve aynı şekilde bana bakıyordu. Kafamı sallayıp tekrardan koydum. Tekrardan bana yaklaşıp konuştu.
" Ve ben bir şey dediğimde bundan sonra adam gibi cevap vereceksin. Duydun mu?"
Tekrardan kafamı kaldırdım ve biraz ona baktım.
" Anladım. "
Bir şey demeden diğer tarafa çevirdi kafasını. Akşam yine beni kullanacak. Bundan adım gibi eminim. Yalvarışlarım onun umurunda değil. Bununda farkındayım ama benim istediğim sadece ufak bir umut...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Zorbam [Chanmin]
أدب الهواة{DÜZENLENİYOR} "Oyuncağımın izinsiz alınmasından hoşlanmam."