How I Met Your Father | Taekook

11:Ses Kaydı Meselesi

11:Ses Kaydı Meselesi...

Taehyung...

"Bu ne Taehyung?"

"Pijama."

"Onu görüyorum, davete bununla mı katılacaksın?"

Üstümde "Barbie" yazılı pijamam ile Jungkook'un karşısında dikiliyordum. Baştan aşağıya beni yargılayıcı bir şekilde süzüyordu, büyük ihtimalle içinden ne kadar tuhaf olduğumu geçiriyordu.

Evet davete bununla katılacaktım son zamanlarda bana iyi davranıyor olması geçmişte yaptıklarının üstünü örtemezdi. Biz buyduk işte, dost olamayacak kadar uyumsuzduk. Bizden anca birbirini sinir eden bir ikili olurdu.

"Evet bununla katılacağım hatta..."

Hemen kenarda yanımda bulunan poşeti alıp Jungkook'un eline tutuşturdum.

"Sende bunları giyeceksin."

Kocaman olmuş gözlerle bana bakıyordu. Üzerimdeki pembe pijamanın büyük bedenini de onun için almıştım. Ne de olsa biz bir çift değil miydik? Eminim çok şirin gözükecektik.
Davete renk katacak kişiler olacaktık bence bu pijamalar harika bir fikirdi.

"Ben bunu hayatta giymem! Şuna baksana sen bir, maskota dönerim."

"Valla keyfin bilir Jungkook ya biz bu çift pijamaları ile katılırız ya da unut beni. Hatta babana beni aldattığını söylerim."

Ağzı açılmış şaşırmıştı kesinlikle bunu dememi beklemiyor gibiydi. Hep o mu çektirecekti biraz da biz uğraşalım beyefendi ile. Gülümseyip gözlerimi art arda hızlıca kırptım yeterince şirin bir ifade ile ona bakıyordum.

"Sen...sen çok çirkef bir şeye dönüştün. Hani anlaşıyorduk?"

"Hâlâ anlaşıyoruz baksana çok tatlı görüneceğiz bu pijamalarla."

"Aklını mı kaçırdın sen? Rezil mi olalım millete çabuk değiştir üstünü git takım elbise falan giy."

Dudaklarımı büzdüm takım elbise giymek istemiyordum yeterince sıkıcı bir seçimdi. Omuzlarımı silktim ve başımı çevirdim yüzüne bakmayacaktım.

"Taehyung değiştir dedim."

"İstemiyorum."

"Taehyung uzatma."

"İstemiyorum dedim!"

"Sinirlendirme beni."

***

Jeon malikânesinde el ele yürüyor gelen misafirleri karşılıyorduk. Etrafta hoş bir parti havası vardı, içkiler ve müziklerle oldukça güzel bir ortam yaratılmıştı. Tabii bu daveti eğlenceli kılan kısım başkaydı. Neredeyse herkesin gözü bizim üzerimizdeydi çoğusu bolca kahkaha atıyor hâlimize gülüyordu bir kısmı ise ne kadar tatlı göründüğümüzü söylüyordu. O pijamayı ikimizde giymiştik. Jeon Jungkook resmen baştan aşağıya pembe olan Barbie yazılı bir pijama giyordu hemde böylesine bir etkinlikte.

"Biraz gülümser misin sevgilim?"

"Hmm...az kaldı sana gelecek sıra bittin oğlum sen. Rezil ettin beni herkese. Bunun intikamı fena olur haberin olsun."

Bakışlarımı misafirlerden çekip Jungkook'a kilitledim oldukça sinirli görünüyordu yine de bir şekilde gülümsemeye çalışıp durumun üstünü örtmek için çabalasa da pek hâlinden memnun durduğu söylenemezdi. İşaret parmaklarımı dudaklarına götürüp hafifçe gülümsemesi için dudaklarını oynattım. İşte şimdi gülümsemesi ortaya çıkmıştı.