!Uyarı!:Bu bölüm rahatsız edici içerik barındırmaktadır. ◇ işareti gördüğünüz yerleri isteğe bağlı okumayabilirsiniz.
İyi okumalar ^^
Duyduğu seslerle uykusundan uyandı, yatağından kalkıp odasının kapısını açtı ve dışarıya doğru seslendi. "Anne?" Ses gelmedi. Yürümeye devam etti. Annesi ile birlikte babasının yanından ayrılalı uzun zaman olmuştu yani ikisi beraber yanlız yaşıyorlardı. Bir anda bir çığlık sesi duyuldu ve çocuk annesinin odasına doğru koştu "Anne!"
◇Karşısındaki annesinin cansız beden kendisini deli etmeye yeterdi. Kırılmış gibi garip bir pozisyonda duran kolu ve vücudundaki morluklar "ölmeden önce dövüldü" dermişcesine göze batıyordu ama en kötüsü bu değildi. Kadın boğazından başlanıp karnına kadar kesilmişti. Carl o an kusmak istedi ama yapamadı. Gözleri yanındaki adama doğru yavaşça kaydı◇
Adam Christopher Balor Marshall'dı yani babasının ta kendisi. Siyah saçları pencereden giren ışıkla parlıyordu. Mavi gözlerini Carl'a dikmişti, ciddi suratının arkasından güldüğü belli oluyor yaptığı şeyden zevk almış gibi görünüyordu. Bu adam Carl'ın ölümüne nefret ettiği ve edeceği ilk kişi olmuştu
Kısa bir bölüm oldu ;v; yinede okuduğunuz için teşekkürler!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
__Ölüm makinesi__
Action"Ne kadar da centilmen değil mi?" sanırım en çok yazdığım bu olucak
