İntikam

6.2K 365 29
                                    

"Merhaba Kürşat, tanıştırayım, bu iş arkadaşım Abuzittin."

Ilgaz bana ters ters baktı, Kürşat ise tek kaşını kaldırarak.

Kürşat gibi bir mafya babasına, Ilgaz'ın gerçek ismini söylemek istemediğimden, o an aklıma gelen ilk ismi ağzımdan kaçırıverdim.

"Bugün iş yerinde yorgunluktan düşüp bayılınca, sağolsun kendisi beni hastaneye götürdü, çıkışta da eve kadar bıraktı. Hatta tam kendime gelemediğimden Maylo'yu dışarı çıkarmayı bile teklif etti. Gerçekten çok nazik ve düşünceli iş arkadaşlarım var benim."

"İstemez."

"Ne demek istediğini anlamadım Kürşat. Neyi istemiyorsun?"

"Yani Maylo'yu ben dışarı çıkarırım. Arkadaşın bugün seninle uğraşmaktan yorulmuştur, artık evine geri dönebilir."

Ilgaz ona korkutucu bir bakış attı. Bugün Güney'in vurulmasıyla çok üzgün ve perişan olmuş olsa da durumunun iyiye gittiğini öğrenince biraz olsun kendini toparlamıştı. Aslına bakılırsa şu an üzerinde olan siyah gömlek ve pantalonla pek fena görünmüyordu. İkisinin boyu ve cüssesi neredeyse aynıydı, spor yaparak kendilerine baktıkları kaslı vücutlarından belli oluyordu.

Ilgaz tehditkar bir tavırla "Buna sen karar veremezsin. Çakır benim mesai arkadaşım. O ne isterse onu yapacağım," dedi.

Zaten Güney'in vurulmasıyla ilgili, haklı olarak Kürşat'ı suçluyordu ve bir anda onu karşısında görmesi iyice yarasına tuz basmıştı. Operasyonu tehlikeye atmaktan korkmasa eminim onu evi çevire kapının önünde bir güzel döverdi. Ben de ona bu konuda yardım etmekten büyük zevk alırdım.

İkisi karşılıklı kötü kötü bakışırken acaba şu an nasıl bir karar versem diye düşünüyordum? Elime Ilgaz'a işkence çektirmek için büyük bir fırsat geçmişti, çünkü kendisi Maylo'dan pek hoşlanmıyordu. Maylo'yu onunla birlikte dışarı göndermeye karar verirsem bana karşı olan kötü davranışlarının toptan intikamını almış olurdum.

Diğer yandan Kürşat faktörü vardı. O da Maylo'yu pek sevmiyordu ve Ilgaz'ın yerine kendisi Maylo'yu çıkarmayı teklif ettiğine göre Ilgaz'dan hiç hoşlanmamış olmalıydı.Çetin Müdür aksi yönde bir emir vermediği sürece Kürşat'a yakın olup ağzından laf alma planı hala devam ediyordu. Kürşat Mali Şube'nin ona baskın yapması ve deponun önünde bir polisin vurulması sebebiyle şu an diken üstünde olmalıydı, yani ağzından laf alabilmem için en uygun zamanda. Ben de şansımı bir denemek zorundaydım.

"Abuzittin, komşum doğru söylüyor, sen bugün benim peşimde koşturmaktan çok yoruldun. Eve gidip dinlen istersen. Bu arada komşum da Maylo'yu dışarı çıkarır, ben de ona minnettar kalırım."

Konuşmam sona erdiğinde Ilgaz'ın suratı asılırken Kürşat'ın ağzında ukala bir görüş belirdi.

"Ben gidiyorum o zaman, tekrar geçmiş olsun Çakır."

"Teşekkürler Abuzittin, işte görüşürüz artık."

Ilgaz mutsuz bir şekilde merdivenlerden inerek gözden kayboldu.

Ilgaz'ı gönderdim diye Maylo'yu dışarı çıkarmaktan kaytaracağını sanıyorsa çok yanılıyordu. Hemen evimin kapısını anahtarla açtım ve Maylo bütün gün evde oturmaktan biriken enerjisiyle ok gibi dışarı fırladı. Önce Kürşat ve benim çevremde sevinçten kuyruğunu sallayarak bir tur attı. İşi bitince de top gibi zıplayarak Kürşat'ın ve benim yüzümü yalamaya çalıştı. Kürşat yüzünü buruşturarak "Buna ne yediriyorsun böyle, enerjisi hiç bitmiyor," diye homurdandı.

Ona bakıp gözlerimi devirdim."Seni de bütün gün bir yere kapatsalar, eminim dışarı çıktığında sen de böyle davranırdın."

Aklıma ekibimle birlikte onu hapse atmak için uğraştığımız geldi, umarım başarılı olur yaktığı canların acısını ondan çıkarırdık.

ÇAKIR (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin