Sabahın 8-zinde annemin o güzel enerjik sesiyle uayndım. Hemen annemden bir öpücük alınmak üzere değerlendirildim. Her zamanki gibi müziğin sesini açtım. Çalan en sevdigim müzikdi " En güzel hikayem". bu zaman annemden bir uyarı aldım: " Kızım müziğin sesini bir az kıs." Tabii canım mazallah komşular falan . Ayy ...düşünmek bile korkunç. Banyoya gittim. Aynaya bakıp her şeyin güzel olcağını düşündüm. Pembe renkli fırçamla dişlerimi fırçaladım. Yüzümü yıkadım. Annemin ikinci uyarısıyla böyle devam edersem işe gecikeceğimi fark ettim. Akşamdan seçtiğim elbiseleri giydim. Saçımı hafif dalgalı, dudaklarıma toz pembe bir ruj, yüzme sade bir makyaj yaptım. Benim için sadelik bir güzellikdir. Hazır oldukdan sonra annemin o muhteşem kahvaltısı yemek için masaya doğru kaçdım. Her zamanki gibi masa muhteşem gözüküyordu. Her şey hazır ve kusursuzdu. Canım annem benim!!!...
Kahvaltımı hemen yapıb dışarı fırladım. Vaktinde işde olmak için taksiye binmek istedim. Ama genelde minibüsle giderdim. Bir taksi çevrib hemen bindim. Benimle birisi hemde aynı anda arabaya bindi. Düşündüm: "Allah-Allah! Noluyoruz ya?! Ohaaa... Arabaya bir metor düşdü galiba. Hemen kendime gelip " Ne yapıyorsunuz beyefendi? Bu taksyi ilk ben çevirdim ve sizin yüzünüzden şu an işe gecikiyorum. İnermisiniz lütfen." Ani bir anda bana yaklaşdı ve " Hanımefendi bende sizin vıdı -vıdınız yüzünden işe gecikmek üzereyim. bu arada inemye hiç niyetim yok!" Kendi-kendime "Ohaaaa öküzlük böyle olsa gerek "dedim. Ben hırslı bir sesle "Ben "Model" moda evine gidiyorum." İkinci cümleye geçmek istediğim an " Aaa ne tasdüf bende oraya gidiyorum" dedi. Bu anda taksici delirmiş olsa gerek " Lütfen söylermisiniz nereye gidiyoruz?Söylemiyorsanız lütfen inin taksiden!!! " Alçak bir sesle dedim" Oha bu da öküz çıktı". İkizmizde ayni anada ""Model " moda evi " dedik. Yolboyu altdan-altdan ona bakıyordum. Nasıl bakmayayım?! Kimin yanına böyle bir metor düşse bence daha fazlasını yapardı. Beynimden binlerce sorular geçti " Acaba moda evinde ne olarak çalışıyor? Nasıl biri? Sevgilisi varmı? Aman ne diyorum ben ya?!" Bu an araba durdu. Taksinin parasını vermek için elimi çantaya atdıkda elimi tutdu ve " Hiç gerek yok ben veririm parayı. Nasıl da olsa biz bir iş arkadaşıyız." Öylece donup kaldım. Sanki az önce öküzlük eden bu diyildi. Bende yumuşak bir sesle " Teşekkür ederim" dedim. Taksiden indikten sonra moda evine doğru ireliledik ve ilk o konuşmaya başladı " Bu arada benim ismim Alp. Konuşmaycakmısın? Senin ismin ne?" Ben öylece donup kaldım " Ha ben şey......Aynur". Elini uzatarak "Memnun oldum" Aniden yaklaşarak "Bu arada sürekli bana baktığını fark etmedim sanma". Ohaaaa ne diyodu lan bu?! Ne yani fark etdimi şimdi? Olamaz.....Ben hemen telafi etmek için " Yok canım ne alaka . Ne bakması. Hem niye bakıcakmışım?! Allah-Allah yaaa offff.....Ama o hiç durmadan yürüyerek " Hadi prenses öpücüklendin" İşte bu an kalbimin ve midemin içinde kelebeklerin uçuştuğu an. Olamaz ben aşıkmı oluyorum?!
Mario Casas- Alp
Mario Valverde- Aynur
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşksız olma ki, ölü olmayasın
Любовные романыKalp dediğin atıyor zaten. Marifet ritmi değiştire bilende. Ona kıyamamak mı yoksa bakıpda doyamamak mı AŞK?!...