27

5.8K 330 263
                                    

Selam...

Naber nasılsınız???

Bu bölüm okuyupta oy vermeyen, yorum yapmayan hayalet okuyucularıma gelsin, sizi sadece kendi adaletinizle baş başa bırakıyorum, verdiğim emeği hiçe saymak size kalmış birşey...

Oyunu eksik etmeyip yorum verenler kendini biliyor bu bölüm onların(yani hayalet okuyucularımın) tüm bölümlerse sizin...

Keyifli okumalar...
...

Okul zilinin çalmasıyla oturduğum yerden kalktım,

Üstümü sirkelyip duruşumu düzeltim, kendimi ezdirmeme lazım, nolursa olsun bu savşta galip ben gelicem, gerekirse önüme çıkanı ezip geçiçem ama kimse beni ezemiyicek.

Sınıfa çıkıp, kapıyı çalıçaktim ki biri,

"Let's go" dedi, arkamı dönünce bir tane bayan öğretmen vardı,

Sanki Türkçe öldü, ha anladık İngilizce hocasısın,

Hocadan önce kapıyı açıp içeri girdim, içeri girmemele Mirza ayağı kalktı,

"Ravza", Mirzaya cevap vermeyip Turguta ters ters baktım, nedense bu işte onların parmağı olduğunu seziyordum,

Yerime geçip durdum, öğretmen geldiği için herkes ayağı kalktı, geçen kalkmamışlardı,

"Hello student's" dedi hoca,

Herkes 'hello teacher' derken ben,

"Aleykümselam hocam" dedim,

Hoca kitapları bırakıp ingilizce birşeyler demeye başladı,

Hello mello birşeyler diyor,

Ne diyon aqa, Allah'ın selamınıda antik kuntik yaptılar,

"Ne diyo bu karı, biri çevirsin" dedim Mirzya, sanki İtalya'da doğdun, havalara bak havalara,

"İngilizce cevap vericeksin, dedi" dedi Mirza kulağıma fısıldayarak,

Okeyy ingilizce cevap vereyim o zaman,

"Aleykümhello teacher" dedim göz devirerek,

Sınıftan bir iki kıkırtı gelince etrafa baktım,

"Ne var, ne gülüyorsunuz, sanki ananızın karnında ingilizce öğrendiniz hee" dedim gülenlere,

"Sitavv plase" İngilizcen batsın aqa,

"Oturun lütfen dedi" dedi Mirza,

İyiki bunada birşey sorduk, o kadarınıda biliyoruz,

Ne kadar biliyorsun??

Derdimi anlatacak kadar biliyorum sayılır,

"Ben onu bunu bilmem bu Türkçeyi unutan gacının dersi bitene kadar beni uyandırma" diyip başımı masaya koydum. Zaten gece kolumu deştiler uyuyamadım,

Türkçeyi çözdük ingilizce kaldı.

...

Zil çalınca Asel, Efekan, Mirza ve Batularla kantine indik,

Masaya oturunca Mirzada karşıma oturup başladı,

"Dün ne oldu çıkışta, o video ne Ravza neden bana haber vermediniz, birde düştüm dedin"

Sakin gel, hop orada kal  oğlum,

"Sen bana hesap soracak kişi değilsin, pardonda sen kimsin ki ben sana haber vereyim, doğru ya 'sen benim ikizim değilsin' diyen kişisin, peki ben sana neden haber vereyim",

ACININ BEDENİ (DEĞİŞİM) /Gerçek Ailem Kurgusu Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin