1. Gün

487 110 83
                                    

Sabah saat 07.04

O akşam sen hastanede o kadınla kaldığın için uyuyamadım. Ağladım, ağladım ve ağladım.

Sonra sabah beni aradın ve beni al dedin. Koşa koşa geldim ve seni aldım.

"Sevgilim, seni çok özledim. Niye akşam yanıma gelmedin?" Dedin.

Cevap veremedim. Öylece yüzüne bakakaldım. Gülümsedim. Sadece gülümsedim. O an yüzünü ezberlemek istedim.

"Hadi eve geçelim" dedim.

Hiçbir şey demeden kalktın ve benimle yürümeye başladın. Benim yanımda artık hiç gülümsemiyorsun. Sadece sana bir anda baktığımda gülümsüyorsun.

Eve Gelince

Seni koltuğa otutturdum ve sana kahvaltı hazırlamak için mutfağa gittim.

Sana tezgahta kahvaltı hazırlarken sana bakıyordum. Sen ise telefondaki bir şeye gülüyordun. Yine kız kardeşimle konuşuyordun.

(15 dakika sonra)

"Yemeğin hazır" dedim ve tabağı önüne koydum.

Eskiden teşekkür ederdin, şimdi ise bambaşkasın.

"Sevmediğim kahvaltıdan neden yaptın?!" Diye çıkıştın bana. Zaten beni sevmediğin için bütün gece ağladım, şimdi de bana bağırıyorsun.

Ağlamamak için kendimi zor tuttum ve tabağı elime aldım.

Tam mutfağa doğru gidecekken kolumdan tuttun.

"Ben..özür dilerim. Sana bağırmak istemedim. O kadar uğraşmışsın. Yerim ben onu." Dedin. Tabağı elimden aldın ve önüme koydun. Gülümsedim. Sadece gülümsedim.

Eskisi gibi olsan keşke. Son günlerinde de mutlu, nazik, hanımcı ve kibar olsan keşke.

Gülümsedim ve arka banyoya gittim. Kendimi kilitledim ve ağlamaya başladım. Bemi duydun mu bilmiyorum ama çığlıklar attım. Beni duy istedim. Beni merak et istedim, ama sen kız kardeşimle görüntülü konuştun ve yaptığım yemeği çöpe attın.

Ne zamandan beri en sevdiğin yemek, en sevmediğin yemeğe dönüştü ki?

Her şeyi küçük bir aralıktan izlemek nasıl bir şey keşke bilsen...

Kendimi sakinleştirdim ve James'in yanına gittim. Onun yanına oturmak yerine, ona en uzak koltuğa oturdum. Biraz şaşırsada hiç bir şey sormadı. Telefonundaki şeye gülmeye devam etti.

Bir anda: "Bu yemeği sevmiyorum demiştin. Ama silip süpürmüşsün?" Dedim.

Cevabını biliyordum ama tepkisini görmek istedim.Bana dik dik baktı.

(Ağzına bir tane yapıştırırım görürsün)

Ofladım ve önündeki tabağı alıp kutfağa gittim. Sudan geçirdim ve bulaşık makinasına yerleştirdim. Koltuğa geçmek yerine mutfaktan onu izledim. Gülüyordu. Ama bana değil...

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~

Bu hikayede Bucky'ye biraz sövün bence.

Sıradaki bölüm için oy vermeyi unutmayın sakınn

İyi okumalar dilerim!

Bu arada bölümler biraz kısa olacak.
Yani en fazla 500 kelime filan olacak

My Love || Bucky BarnesHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin