8

569 33 11
                                    

Avcuma doldurduğum suyu yüzüme birkaç kere çarpıp musluğu kapattım.Kafamı kaldırdığımda aynada gördüğüm heves kaçıracak cinsten görüntüyle dudaklarımı iğrentiyle büzdüm.Hayır,garip olan şey kendimi beğenmememdi.Ve bu da çok nadir olurdu.

Saçlarım yeni uyandığım için darmadağınıktı ve elimle ne kadar düzeltmeye çalışsam da düzelmiyordu.Kıvırcık saçlarım bazen çok sinir bozucu olabiliyordu.Aynı zamanda gece yine uyumamış ve koro için hazırlanmıştım.Bu yüzden göz altlarım da mosmordu.Herkes uyurken keman çalmak biraz şerefizlikti evet ama dün akşam yemeğinde kimse bundan rahatsız olmayacağını ve odalarına ses gitmediğini söylemişti zaten.

Çağatay hariç.

Onun odası benimkinin hemen yanındaydı ve keman sesini duymaması imkansız gibi bir şeydi.Gece boyu odama abartısız iki saatte bir gelmiş ve ses yapmamam konusunda bana baskı yapmış ve hakaretlerde bulunmuştu.Açıkçası onun adına üzülmüştüm çünkü şahsen ben halden anlayan birisi değildim ve onun uykusuz kalmasını kıçıma bile takmamıştım.

Aksayan adımlarımla banyodan çıktım.Bugün Cumartesiydi.Her şeyin yolunda gitmesini ve huzurlu olmasını istiyordum.Saatlerce çaldığım keman sol kulağımı tabiri caizse sikmişti.Ayrıca omzum ve boynum da çok ağrıyordu.Kahvaltıdan sonra ağrı kesici içmezsem eğer gün boyu zombi gibi etrafa dolanacaktım.

Yataktan çıktığım gibi pijamalarımla duruyordum.Çıkarmayı da düşünmüyordum açıkçası çünkü halim yoktu gerçekten.Aynanın karşısına geçmiş ifadesizce kendimi incelerken kapının aniden açılmasıyla yerimden sıçradım.

Gelen kişi Yankı'ydı.O heyecanla odama girip yanıma adımlarken elimi kalbime götürüp gözlerimi yumdum.Ödüm bokuma karıştı."Kapıyı çalsana gerizekalı!Ne bu?Ahıra mı giriyorsun?" konuşmamı aynı heyecanla dinledi ve bozuntuya vermeden sırıtmaya devam etti.Oflayarak bir iki adım geri çekildim.Bakışları suratımda gezerken kaşları vakit geçtikçe daha da çatılıyordu."Bu tipin ne?Normal değil gibisin."

Omuz silkip kollarımı göğsümde birleştirdim."Normal halimden ne farkım var ki?" Blöf yaptığımı anlamamış olacak ki elini çenesine götürüp konuşmaya başladı."Yani ne bileyim.Normalde saçların hep düzenli olur.Daha mutlu olursun ve gülersin.Ama şimdi pertin çıkmış gibi."

Tek kaşım kaldırdım."Beni tanıyalı 1 ay anca oluyor.Nerden biliyorsun bu kadar benim normal hallerimi.Sallama istersen." Kafasını iki yana sallayıp hayal kırıklığıyla suratıma baktı."Sen beni hiç iyi tanıyamamışsın.Yani benim seni tanımamın aksine sen beni hiç tanımamışsın.En azından bunun için çabalamalısın.Ben senin öz abinim." Gururla konuşup ellerini cebine koydu.İfadesizce onu süzdüm sonra alayla güldüm."Beni başta istemeyen kişilerin her seferinde beni umursamasına o kadar şaşırıyorum ki şaşkınlığım sizi tanıma isteğimin önüne geçiyor."

Birkaç saniye bakıştıktan sonra elini kalbine götürüp başını yana yatırdı."Çok güzel göt ettin beni aferin." Mal mal bakmaya devam ederken derin bir nefes alıp devam etti."Dilin de her zamanki gibi pabuç gibi.Kime çektin anlamıyorum.Bizim ailede hiç senin gibi birisi de yok yani."

"Öz ailen biziz ama Berfin Hanım'a huy olarak benzemen çok ilginç."

Normalde olsa iltifat olarak algılayacağım sözler o an diken gibi batmıştı sanki.Bakışlarımı yere indirip yumruklarımı sıktım.Bu aileye geldiğimden beri üvey anneme benzetilmek en büyük kabusum olmuştu resmen.

Yankı benim gerildiğimi anlamış olucak ki gergince gülümseyip "Ama yine de lafı evirip çevirip karşı tarafın götüne sokuyorsun.Bu çok iyi bir özellik."

Bu sefer gururla gülümseyen taraf bendim."Ne demek görevim sonuçta."Kahverengi gözlerini kısıp bir süre düşündü.

Bu arkadaşın bile düşünme yetisi var çok şaşırtıcı.Maymunlardan yanlızca birkaç iq fazla olduğunu düşündüğüm Yankı bile kafasını isteyince çalıştırıyor.Mucize.

HELİNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin