leather jacket'

37 5 5
                                    

(2. Sezon huhuuuu)

Riki -ya da şuan her kimse- elindeki konsolu kırarcasına tuşlara basıyordu. Şimdi 3. kez çalmakta olan zili bile yeni fark etmişti.

'Üf dereceli maça girmemeliydim.'

Riki gelenin geçen hafta sipariş ettiği katanalar olduğunu tahmin etmişti ve kargocunun geri gitmemesi için mecburen konsolu bıraktı ve koşarak kapıya gitti. Kapıyı açtı ve kapıdan uzaklaşan kargocuyu gördü.

"Afedersiniz!"

"Ah pardon ben evde değilsiniz sanmıştım."

"Yok yok ben geç kaldım biraz."

Riki paketi kuryeden aldı.

"Bay Lee Suhoo değil mi?"

Riki duyduğu isimle başta duraksasa da fark etti ki Lee Suhoo da Riki'ydi.

"Evet evet benim."

"Kimlik ve imza lütfen."

Riki elini kargo pantolonunun cebindeki cüzdanına attı ve kimliğini çıkarıp kuryeye uzattı.

Ancak daha kurye kimliği almadan kimlikteki ismi gördü. 'Ji Sooheon' Doğru ya Sooheon da Riki'ydi. Riki kimliği hızla geri çekti.

"Çok afedersiniz arkadaşımın kimliği kalmış da bende."

Riki kuryenin cevabını dinlemeden anlık adrenalinle merdivenlere ilerledi -koştu.

Merdivenler bittiğinde hemen solunda kalan odaya girdi ve kıyafet dolabını açtı. Dolabın zeminindeki suntayı kaldırdı ve önündeki 7 farklı kimliğe baktı.

Hepsi Riki'ydi.

Kiminde yeşil lens takmıştı, kiminde saçları sarıya boyalıydı.

Hepsi o'ydu ama hepsi her açıdan oldukça farklıydı.

Bir kimlikteki Riki intikam isterdi.

Diğerinde ki ise sosyal bir kelebekti.

İsimler, soyisimler, fotoğraflar farklı farklıydı ama hepsi Riki'ydi.

Riki Lee Suhoo yazan kimliği aradı.

Saçlarını lilaya boyayıp yüzüne üç tane ben çizdiği kimliğe uzandı. Elindeki Ji Sooheon yazan kimliğini de oraya bıraktıktan sonra yine koşar adım alt kata indi ve kuryeye kimliği gösterdi.

Neyse ki lila boya olduğu kesin olan bir renkti de kimse saçının şuan neden kahverengi olduğuna takılmıyordu.

(...)

'Daha dikkatli olmalıyım.'

'Böyle giderse beni enselemeleri zor olmaz.'

Telefonu çaldı Riki'nin. Arayan 2 yakın arkadaşından biri olan Hongjoong'du.

"Alo?"

"Alo Riki akşam bara gidelim dedik Eunwoo'yla. Gerzek piç reşit oldu ya gerine gerine kimliğimi göstericem o bizi kovup duran gardiyana diyo. Oldukça hırslı."

"Gardiyan ne amk."

"Bana ana dilimi öğretme Japon bebesi. Ha gardiyan ha bodyguard. Her neyse geliyorsun diye iletiyorum Eunwoo'ya."

"İlet bakalım."

Hongjoong Riki'ye tahammülsüz olduğu için telefonu direk kapattı.

'Çulsuz herif.."

(...)

Riki üzerindeki vintage havası veren eskimiş siyah deri ceketli kombinine baktı.

'Yakıyorum anasını satayım.'

all of them ' enhypenHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin