KORKAK GRYFFİNDOR [SİRİUS BLACK ]

•On•

Beğenmeyi ve yorum yapmayı unutmayın <3

..

Kafasına yabanmersinli çöreğinden bir parça fırlatan Marlene ile dudaklarını buruşturarak ona baktı.

"Ya heyecandan ne dediğimi biliyor muyum ben? Sirius bile beynimin bir kısmının ruh emiceler tarafından emildiğini düşünüyor olabilir. Ağzımdan çıkıverdi işte."

Miara, Sirius'a o cümleyi söyledikten sonra çocuğun şaşkın bakışları arasında sızlayan kasıklarıyla beraber kaçmıştı.

Aslında.. Miara henüz ikinci sınıftayken daha Sirius Black'e aşık olduğunu farkında olmadığı zamanlarda içten içe onunla arkadaş olmak için can atardı. Sirius'a ve bitmek bilmeyen enerjisine, gülüşüne ve cesur oluşuna hayrandı.

Hiç olmaması gereken bir anda ağzından çıkıvermişti bu isteği. Ve durumu tam olarak..

"Şimdi de friends with benefits oyunu mu oynamaya karar verdiniz Hudson?"

James Potter!

Lily'nin yanına sinsice çökmüş ve bütün konuşmalarını dinlemişti. Ona iğrenerek bakan dört kızı görünce ellerini ben suçsuzum der gibi kaldırarak doğruldu ve Lily'nin yanına oturdu.

"Sirius en iyi dostum olabilir ama bazen şerefsizin önde gideni olduğunu biliyorum. Yine de Rawenclaw ortak salonuna şaka yapacağımız gün kolunu kırıp hastane kanadında yatmak zorunda kaldığı zamandan beri hiçbir şeye bu kadar üzüldüğünü hatırlamıyorum."

"Ah, saol(!)"

Miara şimdi kendini daha kötü hissediyordu. Nasıl hissetmeyecekti ki? Yıllardır aşık olduğu çocuğa arkadaş olalım demişti. Üstelik birbirlerini yedikten sonra!

Lila üzgünce başını büken arkadaşına bakıp daha fazla dayanamadı ve James'i kolundan sinirle çekerek kaldırdı. Bu işi çözmeleri lazımdı!

..

"Şimdi doğru mu tahmin etmişim çiçeğim? Hudson; yıllardır Sirius'u seviyor? Sirius onu görüyor öpüyor bırakıyor sonra.."

Lily dayanamayarak James'in sözünü kesti. "Evet James, ancak Miara'yı bilirsin Sirius'a onu sevdiğini söyleyemeyecek kadar çekingendir. Ki bu olaydan sonra Sirius ile henüz karşılaşmadılar."

James zaten karmakarışık olan saçlarını eliyle karıştırdı ve düşündü. Patiayak onun en yakınıydı ancak Miara ile aralarında geçen şeyleri geceleri oturup dedikodu yapmak yerine horuldayarak uyuduğu için tam anlamıyla bilmiyordu. Onun mutlu olmasını çok istiyordu. Miara'ya karşı duygularını öğrenerek başlayacaktı.

"Bir fikrim var."

..

İksir dersinden önce konuştukları Profesör Slughorn ikna olmuş olacak ki sınıfa girdikleri an onları karşılayan Lily'nin zambak kokusu ile içi titredi James'in.

Amortentia.

"Bunun işe yarayacağına emin misin?" Diyerek fısıldadı Lily.

James 'ben James Potter'ım ve ortalığı karıştırıp suçu Sümsükus'a atmayı severim' der gibi güldü. "Sadece izle çiçeğim."

Profesör Slughorn'a iki gün önce gidip bu sene hepsinin iflah olmaz bir ergenlik çağından geçtiklerini ve bu iksirin tehlikelerine karşı onları bilgilendirmesinin çok iyi olacağına dair uzun bir konuşma yapmıştı James. Lily ise hayretle başını sallamış ve bir kere daha James'in kafasının içinde dönenlere hayran olmadan edememişti.

Sirius ve Miara ise, son iki gündür karşılaşmamak için yollarını değiştiriyorlardı. Sirius üzgün olduğu kadar sinirliydi de. Genç cadının neden böyle bir şey dediğini bir türlü anlamıyordu. Kızı duvara yapıştırıp nedenini öğrendikten sonra öpmemek için kendine zor hakim oluyordu.

Miara'nın ise Sirius'la karşılaşmaktan ödü kopuyordu. Derslerde  sıraların en ucuna oturuyorlar ve birbirleri ile asla konuşmadan, kafalarını kaldırmadan dersi geçiriyorlardı.

"Evet çocuklar, bugün oldukça tehlikeli olan ama yarattığı etki yüzünden birçok büyücü tarafından kullanılan bir iksiri yapacağız. Aranızda amortentia hakkında bilgi sahibi olan var mı?"

"Evet Miss Evans?"

"Amortentia, var olan en güçlü aşk iksiridir. Güçlü ve oldukça tehlikeli bir iksir olarak kabul edilir. Belirtildiği gibi, güçlü bir sevdayı küçümsemek tehlikelidir. Amortentia gücüne rağmen gerçek aşkı yaratmaz; çünkü aşkı imal etmek ya da taklit etmek imkansızdır. İksir etkisi altındaki kişi, yalnızca onu uygulayan kişi için bir takıntıya kapılır. Ayrıca Onu koklayan herkes için farklı bir aroması vardır, her kişiye en çekici buldukları şeyleri hatırlatır."

"Harika Miss Evans! Gryffindor'a 10 puan, şimdi neden buraya gelip bana ne kokusu aldığınızı söylemiyorsunuz?"

Lily James'in yanından kalkıp masanın üzerindeki kazana doğru eğildi ve kokladı. "Çimen, traş losyonu ve şöminede yanan odun gibi kokuyor profesör."

Lily kızararak yerine dönerken James sırıttı. Çatalak ve Aylak losyonunun berbat koktuğunu söylesede o muhteşem olduğunu biliyordu!

Sıra Sirius'a geldiğinde yavaşça kazana yaklaştı ve hışımla Miara'ya dönüp konuştu. "Profesör çıkabilir miyim? Midem bulanıyor da."

Miara arkasından hayal kırıklığı ile baktı.

..

Dostlarım selam, ne bölüm içime sindi ne adam gibi yazabildim ama daha fazla geciktirmek istemedim.

Feci grip oldum. Ayağa kalkamıyorum toparlanamıyorum. Gerçekten günde 16-17 saat uyuyorum sadece kolumu kaldıracak halim yok. O yüzden öbür bölüm için bana toparlanma süresi verin küsmeyin lütfen <3

Sizleri seviyorum sağlığınıza dikkat edin lütfen