Arabayı sürerken bana döndü. "Gerçekten iyi misin Zühre? Sana bir şey olmasından korktum."
Hafifçe gülümsedim. "Endişelenme, iyiyim. Sadece ayağım biraz ağrıyor."
Evin önüne geldiğimizde, arabadan indik. Mehmet yanıma gelerek omzuma hafifçe dokundu. "Üzerine basabilecek misin?" diye sordu endişeyle. Başımı salladım. "Merak etme daha iyiyim." diye yanıtladım.
Gülümseyerek, "Dikkat et kendine, tamam mı?" diye mırıldandı.
Kendimi garip hissediyordum. Mehmet'in yakınlığı beni etkilemişti. Yanaklarımın hafifçe kızardığını fark ettim. Ona gülümsedim. "Teşekkür ederim Mehmet, endişelendiğin için."
Arabadan inerken içimdeki karışık duygularla yüzleşiyordum. Mehmet'in kokusu, yakınlığı... Hepsi beni etkiliyordu.
Evime girdiğimde aynanın önüne geçip kendi yüzüme baktım. "O senin abin sayılır Zühre. Bu nişan saçmalığı aklını karıştırmasın kızım, kendine gel." diye söylendim.
Tam o sırada annem odaya girdi. Yüzümdeki ifadeyi fark etti ve gülümsedi ve bana döndü.
"Kızım söylediklerini duydum. Kendi kendine o benim abim diyorsun ama artık siz nişanlısınız. Yakında senin kocan olacak. Böyle düşünceleri bir kenara bırak. Kocanı kaptırırsın sonra" dedi. İçimde sinir yumağı oluştu, annemin bu sözlerine tepki vermek istedim.
Sinirle gözlerimi kırpıştırdım ve anneme karşı gelmeye hazırlandım. Ancak içimde bir yandan da bir çatışma yaşanıyordu. Annemin bu imalı bakışları altında Mehmet'e dair hissettiğim karmaşık duyguları anlamaya çalışıyordum. Belki de Mehmet'in tavırlarında farklı bir anlam aramalıydım.
"Onu kapan çoktan kapmış ana. Nişanda sevgilisiyle konuşurken duydum. Aklım varsa ben kendimi kurtarırım. Kim kimle evlenmiş, nişanlanmış, kim kimi kapmış, bundan daha önemli benim hayatım" şeklinde içimden geleni söylemeden edemedim. Bu sözler ağzımdan dökülürken, içimde bir yerde biraz da korku hissettiğimi fark ettim. Kendi ayaklarımın üstünde durmak, kendi hayatımı şekillendirmek istediğim gerçeğiyle yüzleşmek beni hem heyecanlandırıyordu hem de içimdeki baskılara meydan okuma isteği uyandırıyordu.
İçimde bir yerde daha güçlü bir kararlılık vardı. Kim olursa olsun, her ne yaşanırsa yaşansın, kendi hayatımı yönlendirmek ve istediğim şekilde yaşamak için mücadele etmeye kararlıydım.
"Zühre, senin düşünmekten gözlerin dolmuş. Sakın üzülme, her şey yoluna girer."
Ona gülümsedim. "Evet anne, belki de haklısın."
O sırada babam odaya girdi. Gözlerim aniden büyüdü. Babam ne zaman böyle içeri girse, hep bir sürprizle karşılaşırdık.
Babamın gözleri sırasıyla annemden bana kaydı. Sanki içinde bir fırtına kopuyordu. "Ne konuşuyordunuz siz?" diye sordu babam sert bir ifadeyle.
Annem hızla yanıtladı, "Sadece kızımızın düğünüyle ilgili birkaç detay paylaşıyorduk."
Babamın ifadesi biraz yumuşadı, ancak hala belirgin bir şüphe barındırıyordu. "Evet, iyi olur. Şu düğün işini de bir an önce halledelim artık," dedi. Odada bir rahatlama hissediliyordu ama içimdeki karmaşık duygular hala beni sarıyordu. O anki sessizlik, benim kafamın içindeki çatışmanın yankısı gibiydi.
Babamın evdeki tavırları daha da yumuşamıştı ve aile arasında belirgin bir huzur hakimdi. Ancak içimdeki çelişkili düşünceler beni rahat bırakmıyordu. Mehmet'le evlenme fikri, hem ona olan saygım ve sevgim hem de bu ani nişanın getirdiği baskı arasında bir denge kurmamı gerektiriyordu. İçimdeki bu çatışma beni yavaşça kemiriyordu ve ne yapacağımı bilmiyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yeniden Zühre
Romance🔞 Bu kitapta cinsellik ve şiddet içeren sahneler bulunmaktadır. 18 yaş ve üzerindeki okuyucular için uygundur. Bildiğiniz tüm kuma kurgularını unutun