12. BÖLÜM

8.6K 414 509
                                    

"PARÇALANAN GÖĞÜS KAFESİ!"

-----------------------------
Gözlerini kapattı.

Gözlerimi kapattım.

Nefesi gittikçe bana yaklaşırken boşta kalan eliyle elmacık kemiğini yavaşça okşamaya başladı. Ve o anda dudağını dudağımın kenarında hissettim.
----------------------------

Elim geniş omuzlarına sıkı sıkıya tutunuyordum. Dudakları hâlâ dudaklarımın kenarından ayrılmıyordu ve bu da kalp ritmimin iyice yükselmesine neden oluyordu.

En sonunda dudaklarını dudaklarımın kenarından ayırdı ancak hâlâ gözleri kapalıydı. Bir yandan saçlarımı okşuyor diğer yandan gülümsüyordu.

Benden tamamiyle ayrıldığında derin bir nefes alıp terli avuç içlerimi pantolonuma sildim. Hâlâ sessizdik. Odada benim kalp ritmimden hariç hızlanan başka bir kalp ritmi daha duyduğumda şaşırmıştım.

Ediz heyecanlanmıştı.

Ve gözlerini hâlâ açmaması da bunun en büyük kanıtıydı.

"Unut bunu." Diye fısıldadı mahçup bir şekilde. "Özür dilerim." Daha fazla bana bakmadan odadan çıktığında gözümden de eş zamanlı olarak gözümden yaş düşmüştü.

Bir anda telefonumun titremesiyle burnumu çekip arka cebimden telefonumu aldım ve bildirim panelinden gelen mesaja baktım.

ÖZEL NUMARA: Öpüştünüz...

Başka bir şey yazmamıştı. Tam telefonumu cebime koyacakken tekrardan mesaj geldi.

ÖZEL NUMARA: Söylesene Aden, şimdi Sevcan'ı gözüm kırpmadan öldürsem, beni kim tutabilir?

Kalbim bu sefer korkudan dolayı hızlanırken direktmen Sevcan'ın odasına gittiğimde uyuduğunu gördüm.

Rahat bir nefes verip Sevcan'ın yanına doğru adımladım. Kalbinin güzelliği yüzüne vurmuştu. Dikkatle gözünün önüne gelen saç tutamını kulağının arkasına ittim.

Nefesimi yüzüne vurmamaya çalışarak alnını öptüm. Ardından sandalyeden kalkıp odasından çıktım. Salona geldiğimde Gülsüm anne en sevdiği diziyi izliyor, Ediz ise biriyle mesajlaşarak gülümsüyordu.

Rahatsızca nefes verip koltuğa oturdum. Ediz, yüzündeki gülümsemeyi silmeden bana bakıp göz kırptı.

GÖZ KIRPTI!

"Anne, birkaç saate askerden arkadaşlarım geliyor. O yüzden hazırlık yapabilir misiniz?" Dedi ikimizi de ithafen.

"Tabi oğlum. Kimler gelecek? Ay, lütfen Mete oğlumda gelsin. Kaç senedir görmüyorum, bir göreyim de hasret gidereyim." Dedi gözlerindeki özlemle. Mete her kimse Gülsüm anne için önemli biri olmalıydı.

"O da gelecek anne."

"Tamam o zaman, biz gidelim Adin kızımla yemek hazırlayalım." İlk Gülsüm anne daha sonra da ben ayağa kalktım. Ve ikimizde beraber mutfağa geçtik.

🦋

"Kızım şu dolmaları da tabaklara koyup masaya servis et, hadi bakalım." Dediği gibi iki saate yakın yemek yapıyor, bir yandanda salonun gözde görülen tozlarını siliyordum.

Arada bir Sevcan'ı kontrol edip onunla geçirdiğim vakitte yemeğini yediriyor, yeri gelirse de lavaboya çıkarıyordum.

Şimdi ise Gülsüm anne ile gururla, şu iki saatte hazırladığımız sofraya bakıyorduk. "İyi iş çıkardık." Başımı sallayıp yorgunlukla koltuğa oturduğum an kapının çalmasıyla aldığım derin nefes sıkıntıyla sonlanmıştı.

Perdenin Ardındaki Yüzler Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin