black belt • taekook

kırk beş: evlilik

HAPPY BIRTHDAY JUNGKOOOOOK 🌸

✨iyi okumalar✨

*
*
*

"İnanamıyorum! Çok güzel görünüyorsun."

Jimin odaya girer girmez, beyaz damatlık ile aynanın karşısında dikilen omega arkadaşına hayranlıkla bakmaya başlamıştı. Ona övgüler yağdırmadan duramıyordu.

"Biraz gerginim ama bence de fena olmadım." Jungkook aynanın karşısında durmaya devam ederek bakışlarını arkadaşına dikmişti. Jimin omeganın yanına gelmiş, kendisine dönmesini sağlamıştı. Saçlarının ön tutamları gümüş rengindeydi ve alnına dökülüyordu. Bu haliyle melez büyücülere benziyordu Jungkook. Jimin ona bu saç rengini çok yakıştırmıştı. Elbette, bu konuda tek değildi.

Kapı tekrardan açılmış, küçük kızları koşarak içeri girmişti. "Baba! Ben prenses oldum!" Babasının kendisine döndüğünü fark edince yerinde durmuş ve etrafında dönüp beyaz elbisesinin eteklerine ellerini geçirip kendini göstermişti. Düğünde babalarının haricinde beyaz giymesine izin verilen tek kişi elbette Arin'di.

Küçük kız neredeyse dördüncü yaşına basmak üzereydi. Taehyung'un Jungkook'a evlenme teklifi ettiği andan bu yana boy atmış, biraz kilo vermişti. Esmer teni, bronzlaşmak için güneşin altında kendine eziyet çektiren insanlardan bin kat daha güzel parlıyordu. Taehyung'un kızı olduğunun anlaşılması için Tanrı tarafından adeta alfa babasının karbon kopyası olarak yaratılmıştı. Orta kalınlıkta kaşları, sık kirpikleri, yüzüne orantılı okka gibi bir burnu, kalem gibi pembe dudaklara sahipti. Gülümseyince, dudakları kare şeklini alıyor, babasına en çok bu zamanlarda benziyordu. Jungkook, görünüş itibariyle tamamen alfa babasına benzeyen kızına her gün hayranlıkla bakıyordu. Arin'in Jungkook'un da kızı olduğunu birçok insana kanıtlayan tek şey ceylan gibi büyük, kahverengi olan gözleriydi. Fiziksel olarak Jungkook'a benzeyen tek özelliği gözleriydi. Bir de simsiyah, uzun saçları.

Başına taktığı papatyalı tokalar ve gözlerinin çevresine hafifçe sürülen simlerle oldukça göz alıcı görünüyordu. Bembeyaz, üzerinde taş işlemeleri olan prenses elbisesiyle, söylediği gibi tam bir prenses olmuştu.

"Çiçeğim, çok güzel görünüyorsun." Jungkook gülümseyerek koltuğa geçmiş ve kızının kendisine yaklaşması için elini havaya kaldırmıştı. Arin bekletmeden Jungkook'a koşup sarılmıştı.

"Yoongi Amcam benim prenses, sizin de krallarım olduğunuzu söyledi. Doğru mu?" Masallara bayılan bir çocuktu Arin. Her gece Taehyung babasına yatmadan önce kendisine yeni bir masal anlatması için yalvarırdı. Prens, prenses, kral ve kraliçe kavramları aşina olduğu ve bildiği şeylerdi. Hoşuna gidiyordu kendisine bir prenses gibi davranılması.

"Teknik olarak, doğru diyebiliriz. Kral ve Kraliçeler, Prens ve Prenseslerin anne ve babalarıdır. Bu durumda ben de senin Kral baban oluyorum. Çünkü sen benim güzeller güzeli Prensesimsin." Burnunu Arin'e yaklaştırıp, her zaman yaptığı alışkanlıklarını yapmış, küçük kızın burnuyla tokuşturmuştu. Arin kahkaha atıp mutlulukla babasına sarıldığında Jimin onları gülümseyerek izliyordu.