bekar bir baba olan jeon jungkook, üniversite öğrencisi olan yan komşusunun uçuk yaşam tarzı ile on yaşındaki küçük kızı arin için kötü bir örnek olacağını düşünüyordu. tek sorun ise, arin kesinlikle çok havalı olduğunu düşündüğü yan komşuları lisa'...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
the neighborhood thinks i'm trashy and no good
∴
"Pişşt, yavru."
Jungkook, Jimin'le geçirdiği inanılmaz derecede travmatik erkek gecesinden sonra nihayet eve döndüğünde kabarmış erkekliğiyle beraber düşen testosteron seviyesini tekrardan en üst levele çıkarabilmişti. Arabasını otoparka park ettikten sonra inip kapıları kilitlerken arkasından 'r'lere vurgu yaparak seslenen Lisa'ya gülerek baktı.
"Kayıp mı oldun fıstık?"
Jungkook siyah ince kazağının kollarını sıyırıp ellerini cebine sokmuş, yüzündeki salak sırıtış eşliğinde attığı savsak adımlarla siteye doğru yürüyordu. Lisa ise sapık bir erkek gibi motorunu Jungkook'un tam yanında yavaşça sürüp beceriksizce önünü kaldırmaya çalışırken ellerini kullanmadan içtiği sigarası ağzından sarkıyor, Jungkook'a kaş göz yapıp duruyordu.
"Senin gibi bir güzellik gecenin bu saatinde tek başına nereye gidiyor?"
Jungkook göz ucuyla Lisa'ya bakıp sırıtmaya devam etti, "Hanımefendi, rahat bırakır mısınız beni?"
"Hadi hadi nazlanma," dedi Lisa pis pis bakışlar atarak, "Gel seni gideceğin yere atayım. Gece gece kaparlar senin gibi bi' güzelliği, çok tehlikeli."
Jungkook gözlüklerinin üzerinden Lisa'ya bakmaya devam ettiğinde bu kadar büyüleyici bir şekilde sapık erkek taklidi yapabiliyor olmasını içten içe tebrik etmişti. Ve de garip bulmuştu. Lisa'nın çıkardığı egzoz seslerinin arasından nazlanmaya devam etti, "Bilemedim ki şimdi."
Gecenin bir yarısı olduğu için otoparkın içi karanlık ve bomboştu. Birbirleriyle şakalaşırlarken boş alanda sesleri yankılanıyordu. Korku filmi çekmek ya da karanlık ruhlar çağırıp eğlenmek için oldukça idealdi, tam Lisa'ya göre.
Lisa durmadan Jungkook'un etrafında daireler çizerek tur atıyor, hala daha beceriksiz bir şekilde motorunun önünü kaldırmaya çalışıyordu. Mini kot şortunun üzerine bağladığı mavi tonlarındaki oduncu gömleği motorda ilerlerken arkasından hafifçe dalgalanıyor, dürüst olmak gerekirse otoparkın bu korkutucu ambiyansında sıfır kol koyu lacivert cropu, dövmeleri, salık siyah saçları ve ağzından sarkan sigarasıyla gerçekten de serseriye benziyordu.
"Ya yavru sen rahat olsana," dedi Lisa yine 'r' harfine vurgu yaparak, "Atla arkama da sana hayatının gecesini yaşatayım."
Jungkook kafasını hafifçe arkaya atıp sesli bir şekilde güldüğünde Lisa da gülmek istemişti ama asla rolünden çıkmıyordu. Jungkook kısa bir düşünmenin ardından omuzlarını silkti, "Peki o zaman," dediğinde motorunu az ötesinde sürmeye devam eden Lisa'ya doğru yürüdü, "Hayatımın gecesini yaşat bana."
Jungkook'un motordan huzursuz olduğunu söylediğini hatırladığında Lisa motoru durdurdu ve rolden çıkıp şaşkınca baktı, "Gerçekten binecek misin?"
