~

155 15 12
                                    

Seul 2017 |Güney Kore|

"Taehyung biz ne yapıyoruz şuan?"

"Sarılıyoruz."

"Peki neden?"

"Bilmiyorum..." Genç kız duyduğu kelimeyle sinirle onu saran kollardan kurtuldu.

"Sen dalga mı geçiyorsun benimle?"

"Seninle neden dalga geçeyim Lisa?"

"Sen beni kullanabileceğin tek gecelik kızlardan mı zannediyorsun?"

"Ne saçmalıyorsun?"

Lisa ne düşüneceğini bilemiyordu. Evet karşısında sevdiği adam duruyordu ancak onun davranışlarına anlam verememişti. Erkeklere karşı özellikle bu sektördeki erkeklere karşı dikkatli olması gerekiyordu ve ilk kez tanıştığı bir kıza bu kadar yakın davranması onu şaşırtmıştı. Ayrıca Taehyung hakkındaki herşeyi harfi harfine bildiğinden sektördeki birçok kızla geçmişlerinin olduğunu da biliyordu. Tzuyu, Irene, Joy ve şuan aklına gelmeyen diğerleri...
Bu yüzden biraz gözü korkmuşta olabilirdi. Ayrıca bugüne kadar Taehyung hakkında duyduğu şeyler de pek iç açıcı değildi.

"Bak güzelim seni anlıyorum korktun ama... elimde değil Lisa bana çok farklı geliyorsun."

Dudaklarından bir kahkaha döküldü genç kızın.

Taehyung onu anlayamıyordu. Oysa ki daha demin kalp atışları birbirine karışmış haldeydi.

"Erkeklerin klasik yalanı da buydu değil mi bunu benden öncekilere de söylediniz mi acaba bayım?"

Bayım...

Bu kelimeyi onun güzel dudaklarından duymak Taehyung'ın gözünde ufak bir parıltıya sebep oldu. Sanki... sanki dejavu yaşıyordu.

Ama bu kadınla daha önce hiç konuşmamıştı ki.

Ya da o öyle zannediyordu

"Bakın bayan Manobal bana her ne yaptınız bilmiyorum ama sizi gördüğüm ilk andan beri değişik duygular içerisindeyim daha nasıl kendimi anlatabilirim acaba?"

Lisa kocaman gözleriyle doğru söyleyip söylemediğini anlamaya çalışıyordu.

"Size güvenmeli miyim Bay Kim?"

"Bana kesinlikle güvenmelisiniz."

Taehyung kıza elini uzatarak en içten gülümsemesini sundu. Lisa çekinerek elinden tuttu.

"Nereye?"

"Bu akşam benimle bir gece geçirir misiniz?"

Lisa hızla elini çekti. Biliyordu işte böyle olacağını.

Ancak karşısındaki adam o eli bir daha bırakmamaya yüz yıllar önce yemin etmişti.

Taehyung gülümseyerek tekrar elini tuttu.

"Korkma o anlamda değil. Sadece yürüyüş yapıp birbirimizi tanıyacağız."

İkili kimseye görünmeden mekanın arka tarafından çıkış yaptı. İkisi de arkalarında bıraktıkları arkadaşlarına işlerinin olduğunu söyleyen bir mesajı aynı anda gönderdiklerinde herkes o işleri tahmin etmişti bile.

"Maknaeye bak sen..." ~ Jisoo
"Hyungum hızlı çıktı." ~ Jk
"Taehyung adına mutlu oldum." ~ Jh
"Göt herif aldı götürdü kızı" ~ Suga
"Ağağa platoniğine kavuştu şükür" Chae
"Taehyung~shi benden de hızlı." Jm
"Platoniği mi?" Rm
"Boşverin biz konumuza dönelim." Jen
"Evet yemek yiyorduk." Jin

...

"Evet Manoban ne diyorduk?"

"Biz neden el eleyiz onu diyorduk."

İkili ıssıs bir sahilin kumsalında çıplak ayaklarla yürürken sohbet ediyorlardı. Ancak Taehyung, Lisa'nın elini hala bırakmamıştı.

"Bilmiyorum sanki bırakırsam kaçarmışsın gibi geliyor."

Lisa onun bu söylediğiyle kahkahalara boğuldu.

Taehyung'sa aksine oldukça ciddi görünüyordu.

"Gülme komik değil bak gerçekten. Neden bilmiyorum ama yanında çok farklı hissediyorum."

"Elimi bırakırsan kaçmayacağım merak etme."

Lisa Taehyung'ı anlamamaya and içmiş gibiydi. Bırakmak istemiyordu işte!

"Olsun ben tedbirimi alayım senin işin belli olmaz."

Lisa üstelememeye karar verdi.

"Bana büyü yaptırmış olabilir misiniz acaba?"

"Nee?" Lisa Taehyung'ın söylediğiyle tekrar kahkaha attı. Bir de sorarken ki ifadeleri gerçekten ciddi olduğundan daha da komik görünüyordu.

"Bak bu gerçekten komikti."

"Hayır değildi." Hala ciddiydi! Cidden ona büyü yaptığını düşünüyor olamazdı değil mi?

"Size bunu düşündüren nedir?"

Taehyung'ın gözleri cevabını verir gibi kızın gülümseyen dudaklarına indi.

"Belki inanmıycaksın ama... bazen sokaklara çıkıp ismini haykırasım geliyor,hatta yayın açıp sabaha kadar ismini söylemek istiyorum, alnıma Lalisa yazıp konsere çıkmak istiyorum... Bu büyü değil de ne?"

Lisa'nın gülümseyen yüzü bir anda ciddileşti. Gerçekten bu cümleleri ondan duymak hoşuna gitmişti. Kendi içindeki duygular ise tam tersiydi. O Taehyung'ı sürekli içten içe sevmiş herkesten saklamak istemişti. Kimse ismini duymasın istemişti. İçindeki duygulara bir türlü anlam verememişti bu güne kadar. Ancak o aşkını hep içinde yaşamış herkesten gizlemeyi başarmıştı.

Sanki elinden alacaklarmış gibi...
Kimse bilmesin, görmesin ve duymasın istedi...

"Peki bana hissettiğin bu duygunun bir ismi var mı Taehyung? Ve ne zamandır bu böyle?"

Lisa içten içe kendine hayret ediyordu. Çünkü hep bu anın hayalini kurmuş ancak Taehyung'ın karşısında kendini düşündüğünde hep utanmıştı. O hep böyleydi. Karşı cinsle kolay kolay iletişim kuramaz ve hep çekingen olurdu. Ancak bu adamın karşısında neden bu kadar rahat hissediyordu?

Sanki yıllardır tanışıyorlar gibi...

"Yine inanmıycaksın ama... ilk görüşte. Biliyorum saçma geliyor ilk görüşte kimse kimsede..." Lisa ayaklarının üstüne uzandı. İşaret parmağını Taehyung'ın dudağına götürerek susturdu.

"İnanıyorum... çünkü yaşadım."

"

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Encore | TaeliceHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin