0.2

3.6K 127 17
                                    


Yazardan Boz ailesinden

Ma, aile sofrada oturmuş kahvaltı yapıyorlardı sofrada her zamankinin tersine durgunluk vardı edanın olmamasına rağmen durgunlardı ailenin en eğlenceli çocuk bile durgundu birden konuşan Beyza Boz'du "oğlum davan nasıl gitti" Beyza hanımın oğluna sordu soruyla Doruk Boz cevapladı "Güzel geçti anne kazandık adam müebbet hapis yedi"

Beyza hanım tebessüm ve gururla oğlu Doruk Boz'a baktı tüm çocuklarıyla gurur duyuyordu hepsi gözünde aynıydı hepsini eşit severdi kimseyi bir birinden ayırt etmezdi çocuklarında bunu aşılamaya çalışırdı.

Beyza hanım kocası Ali Boz'a döndü "ee siz şirketteki sorunu çözdünüz mü?" Ali bey karısından gelen soruyla biraz durakladı daha beli değildi avukat gönderdikleri iş teklifini kabul etmemişti ama reddetmemiş tide.

Ali bey karısının sorusunu cevapladı "daha beli değil çiçeğim haber gelince söylerim sana" Beyza hanım kocasını onaylar şekilde başını salladı o sıra lafa atlayan en büyük çocuk Affan Boz konuştu "avukat daha kabul etmedi mi teklifi" agahın sordu soruyla ali bey oğlunu onayladı "maalesef daha görmedi duyduğuma göre son 1 haftası doluymuş" Affan babasını onaylamıştı avukatın işi de zoru ondan susmuştu agah nede olsa araştırmıştı avukatı neyin nesi neler yapar hepsini biliyordur.

Aslında iş teklifi yaptı tüm çalışanları araştırır öyle iş teklifi yapardı güvenlik öncelikleriydi nede olsa düşmanları çoktu onları ezmek isteyen çok kişi vardı kendilerini koruması gerek.

Evin üçüncü oğlu Barın Boz gördü kişiyle afalladı dışarı çıktını hata eve gelmediğini sanıyordu neden evde olduğunu anlamamıştı sahi neden evdeydi?

Beyza hanım oğlunun bir yere odaklı baktığını görünce baktı yere baktı ama oda şaşırmıştı sonuçta evin tek kızı ilk kez evdeydi ve aile sofrasına doğru geliyordu neden geliyordu yine bir şey mi isteyecekti.

Sofraya oturması her kez gerildi kimse beklemiyordu bunu üstelik onun evde olmasını garipsiyorlardı çünkü Eda Boz aileye önem veren biri değildi genellikle önceliği hep kendiydi ve bunu hep dile getirmekten çekinmezdi.

"Ben sizle bir şey konuşmak istiyorum ama ne olur sözümü kesmeyin sizin için gerçekten önemli ola bilir" herkes onaylar bir mırıltı çıkarınca eda devam eti "ben daha 10 yaşındayken biri yanıma geldi" bu cümleyle herkes kaşlarını çatmıştı ama lafını kesmemiştiler.

"Bana benim ailemin üvey olduğunu söyledi ilk başta inanmadım hata yol ortasında yardım edin diye bağıracaktım ama bana bir kağıt verdi ve dediği 'okumayı öğren dinde bunu oku' sonra ben okumayı öğrenince kağıdı okudum adamın doğru söylediğini anladım ama yine de inanmak istemedim ama kâğıt her şeyi gösteriyordu" ne diyordu bu kız neyden bahsediyordu.

Onlar fark etmeseler de her şey 10 yaşında başlamıştı eda bu sözlerden etkilenmiş ve aileye soğuk davranmaya başlamıştı böyle böyle devam etmişti edanın ilgisizliği sonrada sinire, hayal kırıklığına ve üzüntüye dönmüş bunların suçunu da Boz ailesine atmıştı ama artık dayanamıyordu kendi ailesini istiyordu.

"Sonra adam tekrar geldi bana her şeyi anlatı çoğu yalandı ne kadar kızınız ol masamda sizi tanıyordum adamın söylediklerini takmadım bende ailemi istedi mi söyledim bana daha zamanı olduğunu ve zamanı gelince 'de herkesin kendi ailesine geçeceğini söyledi ve bana bir takım görevler veri yani size yapmamı istedi şeyleri söyledi ondan sonra bir daha adamı görmedim bana yalan söylemişti ama bir umudum vardı gerçek ailemi görmem ve tanımam için ondan bu davranışlarım ne siz bana nede ben size alışmayayım diye doğrusu ben alışmazdım ama sizin alışmamanız içindi" bir yalan bu kadar kişinin hayatını yok eder miydi, Demek ki edermiş.

Yazardan Aşkım

Aşkım, berkle olan yemeğini sabah kahvaltısı olarak kullanmak istemişti böylelikle güzel bir yemek yerlerdi geldikleri restoranda boş buldukları bir yere oturmuşlardı aşkım tüm davalarını bitirtmiş dosyalarını halletmişti tek sorun Boz şirketinden gelen iş teklifiydi genellikle şirketlerle çalışmazdı çünkü şirketler haksız olsa da savunması gerekirdi ve aşkım haksızın yanında kesinlikle değildi onun içinde kabul etmek istemiyordu bir yandan da şirket haklıydı ama kazanamazdı çünkü delileri yoktu ama aşkım şirketi haklı bulmuştu garipti ne olacağını bilemeyiz tabi.

Berkle aşkım konuşmaya dalarken birden ortamda yükselen ses ile dikkatleri dağılmış sesin geldi yöne bakmışlardı.

Patron çalışan ve bir müşteri kavga ediyorlardı patron ve müşteri erkek çalışan ise genç bir kızdı aşkım bu görüntüyle ne yapacağını bilemiyordu kimin haksız olduğunu anlayamıyordu, patronun birden çalışana el kaldırmasıyla aşkım oturdu yerden kalkıp oraya doğru emin adımlarla gitti diğer yandan da neden kimse bu görüntüye karşılık vermemişti bir kıza el kaldırmak normalmiş gibi herkes önünde dönmüştü bir masa hariç ama aşkım bunu fark etmemişti.

Aşkım kızın kolunu tutup arkasına aldı kızın gözleri kızarmıştı ağlamaktan aşkım dayanamadı bu görüntüye "ne oluyor burada bu ne saygısızlıktır her ne olursa olsun bir kıza el kaldırmamanız gerektiğini bilmiyor musunuz bu kadar mı saygı nedir bilmesiniz" aşkımın yüksek ve otoriter sesiyle resmen herkes aşkıma dönmüştü.

"Nemi oluyor işini düzgünce yapamayan bir çalışanım var üstelik yalancının teki ayrıca siz kimsiniz ki bana saygısız diyorsunuz" aşkım bu kadar ukala birini ilk kes görmüştü 'patron diye mi bu havalar' diye düşündü sonra ukala adama cevabını verdi.

Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın lütfen :)

Bura da bir hata olmuş bende fark etmemişim bunun adına özür dilerim sizden.

Hatayı düzeltirken de baya kısa yazdığımı fark ettim bunun adına da özür dilerim söz veriyorum 4. bölümde daha iyi yazmaya çalışacağım ve elimden geldiğince uzun yapacağım bu hatta mı bana söyleyen arkadaşa' da teşekkürler:))

𝐴𝑣𝑢𝑘𝑎𝑡 𝐻𝑎𝑛𝚤𝑚Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin