ORKİDE

10. Bölüm

Biz Reyhanla önde sohbet ederek giderken Hamza ise bir iki adım arkamızda bizi takip ediyordu. Arkamdan yürüdüğünü önüme düşen gölgesinden anlıyordum. Önüme düşen gölgesiyle daha önce farketmediğim bir şeyi farkettim. Hamza'nın boyu bayağı bir uzundu. Nereden baksan 190 boyundadı.

190 lık adamı da fark edersin be Esila.

"Ay bugünde bitti çok şükür. Berfin'im rahat uyur artık." dedi Reyhan cıvıl cıvıl bir şekilde.

"Berfinle birlikte evdekiler de rahatlayacak. Osman Amcayla Binnur teyzenin gerginliğini görmedin mi ?" dedim gülerek.

"İlk kız isteme olunca herhalde böyle oluyor. Osman Amca kızı vereceği zaman içi gitti. Kız babası işte."

Dediği şeye acı bir şekilde gülümsedim. Artık sadece gülümsemelerim acı içindeydi. Benim içim artık acımıyordu. Acıyamıyordu.

"İlk ve son oldu. Artık gelin alacak"

"Aaa Berfin erkek tarafı olacak" bunu gülerek söylemişti Reyhan. Bense dediği şeyle kaşlarımı çatmıştım. Dediği şeyin espri kısmını anlamamıştım.

"Erkek tarafı olunca ne oluyor ?" Arada sırada Belçikalı olduğum için Türklerin kültürüne ayak uydurmakta zorlanıyordum. Merakla ona bakarken açıklamaya başladı.

"Bizim Türklerde erkek tarafları pek sevilmez kuzum" anlamaz bir şekilde ona bakarak "Neden" dedim.

"Çünkü ne kadar çiyan ne kadar yılan varsa erkek tarafındadır. Yenge,hala, babaanne..."

Açıklamasına yüzümü buruşturdum. Ne kadar garip bir şey. Sırf akrabalığın yenge oluyor diye neden çiyan, yılan oluyordu ki? Ben bunları içimden sorgularken Hamza'nın da arkadan homurdanma sesleri gelmişti. Reyhan bunu duyduğunda arkasına dönerek "Bir şey mi dedin ?" diye sordu Hamzaya.

Hamza başını yerden kaldırarak cevabını merak ettiği bir soruyu sorarak " Sırf akrabalığın yenge diye neden çiyan, yılan oluyor ki ?" Hamza aynı şekilde benim de aklımdaki soruyu sormuştu.

"Genel olarak öyle oldukları için çiyan, yılan deniyor. Arada iyileri de kaynıyor. Şahsen ben şu yaşıma kadar iyi bir yenge, hala, babaanne görmedim. Bizim Türkler baba tarafı akrabası olunca onun özelliklerini de alıyor bence." dedi gülerek. Hamzaya doğru bir bakış atarak "Sen nereliydin ?" diye sordu.

Hamza biraz duraksadıktan sonra "Buralıyım" dedi.

"Buranın erkek tarafı da az değildir aslında. Senin annen şanslıymış heralde"

"Heralde" dedi Hamza buruk bir şekilde.

Reyhan ses tonundaki değişimi fark etmişti. Ama bunun neyden olduğunu anlamamıştı. Bende aynı şekilde.

"Yanlış bir şey mi söyledim ?"

"Yok söylemediniz. Sadece-" deyip cümlesini yarıda kesti ve bıkkın bir nefes verdi. Biraz durduktan sonra devam etti.

"Benim babam ben çok küçükken öldüğü için pek bilmiyorum bu tür akrabalıkları."

Dediği şeyle ortalığı kısa bir sessizlik bürüdü. Sessizliği Reyhan bozarak "Başın sağolsun." dedi onun ardından bende aynı şekilde"Başın sağolsun" dedim. Baş selamıyla teşekkür etti.

"Peki baban öldüğünde annen hiç mi baba tarafıyla görüşmedi ?"

"Bilmem. Konusunu açmama hiç izin vermezdi annem. Açılınca da apar topar kapatırdı."

"Ben çözdüm olayı. Siz de baba tarafından gol yemişsiniz."

Dişlerimin arasından "Reyhan" dedim. Adam belli ki bu konuda hassastı. Birde üzerine gitmeye gerek yoktu. Reyhan bana "Ne var" der gibi baktı. Sonra konuyu değiştirmeye çalışarak.