Bölüme geçmeden önce oy vermeyi unutmayın.
'MAHPERİ'
Biz hepimiz biriz. Birimiz eksilirse hepimiz yok oluruz. Biz bunun için doğduk bunun için yaşıyoruz.
Ve yaptığımız her şeyi Mahpare'yi korumak için, Mahpare'yi yaşatmak için yapıyoruz.
Biz Mahpare koruyucuları görevimizin başındaysak sonuna kadar devam ederiz.
Bu bizim sözümüzdür. En önemli sözümüz ise şudur: İhanetin sebebi yoktur, affedilmez.
Ben saatlerdir koltukta uzanırken hiçbir şey yapmamıştım.
Koltuktan ayağa doğru kalkıp etrafıma bakındım. Burnuma gelen o kek kokusu ciğerlerime girerken mutfağa doğru koştum. "Yakaladım!" Nida'nın yaptığı kekten dilimini ağzıma dıktığımda "yavaş ol boğulucaksın!" diye seslendi.
Çok umrumda değilmiş gibi diğer dilimleri geçecekken Nida elime sert bir yumruk attı.
"Sana özel yapmadım diğerlerine de bırak" ona doğru gözlerimi kıstığımda mutfaktan gerileyen adımlarla çıkmaya başladım.
Mutfaktan salona doğru adımlarım hızlıca kayarken açtığım filmi değiştiren
Mahur'u gördüm. Genellikle aksiyon tarzı filmleri severdim. Ama bizimkiler konu romantik olunca porno bile çekebilecek kadar çok seviyorlardı romantik konulu filmleri, Mahur'un açtığı film ile koltuğa yığılan 6 beden gördüm.Hepsi kendini kaybetmiş bir şekilde filme odaklanmışlardı. Ben onlara ayak bağı olduğum için genellikle onlar film izlerken odamda olurdum. Bu sefer dışarı çıkmaya karar verdim.
Odama hızlıca çıkarıp üstüme ceketimi geçirdim ve merdivenlerden yavaşça inip kapıdan dışarı çıktım. Hava o kadar soğuktu ki soğuk havanın ürpertici tenimi titretmişti.
Bu yıl fazlasıyla kar yağmıştı. Bu gün de kar'ın yağdığı günlerden birisiydi. Parça parça beyaz süsler yere dökülürken derin bir nefes aldım ve bizimkilerden gizlice dövüş yaptığım gizli terimin olduğu yere doğru yürüyüş yapmaya kara verdim.
Sokaktan sağa döndüğümde uzun süre düz ilerledikçe ve daha sonrasında sola saparak çıkmaz sokağa girdim.
Yere yaklaşarak demir kapıyı çıkardım ve merdivenlerden aşağıya doğru indim.İşte buradaydım,kimsenin beni bulamayacağı bir yerde.
Burada kendimle savaşırken görevimi bile unutuyordum.Hızlıca üzerime geçirdiğim ceketi çıkarım ve duvarda monte edilir olan askılığa astım. Kışlık botlarımı ayağımdan çıkararak siyah spor ayakkabılarımı ayağıma geçirdim
Saçımı bileğim deki tokatla at kuyruğu yapıp boksör gibi yumruklarımı sıkıp karşımdaki hedefe odaklandım.
Sol kolumu ileriye doğru uzattım. Omzunu aşağıya doğru döndürüp ilk iki parmak boğumum ile kum torbasına vurdum ve hızlı bir refkeksle elimi geriye doğru çektim. Bu hareketimi neredeyse 500 kere tekrar ettim.
En sonunda telefonuma gelen aramayla durdum ve koşarak telefonu açtım.
"Alo?" dedim. Karşımdan uzun bir süre ses gelmedi ama tam kapatacakken uzaktan ses geldi. "Lâlin nerdesin? Çabuk olduğun yerden çık!" arkadan gelen korku dolu sesle bedenim irkildi ve donakaldım.
"Lâlin kaç oradan! Temir onlar seni buldular! Kaç! Koş!" dedi bağıran ses.
Hızlıca ceketimi almaya uzundığımda yukarıdaki adım seslerini duydum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MAHPARE KORUYUCULARI
Aksi"Sanki karanlığın içine gömülmüş gibiyim. Elim ayağım sürekli birbirine karışıyor. Ne yapacağımı bilemiyorum, düşünüyorum ama doğru yolu bulamıyorum. Her gece düşünüyorum, gerçekten. Bu işin sonu nasıl bitecek? Birisi zarar görecek mi diye. Biliyorm...