Şehadet Kuşları- Filistin

Kadim Yorgunluğumuz

Elbet yenecektir bu kadim yorgunluğumuz,
O küfürde ileri; güçlü, sefil hevayı...
Tekbirlerle coşar ve geçer durgunluğumuz,
Saracak, inletecek birgün puslu havayı...

Sana yanmış yürekler, elbet suya erecek,
Boğacak firavun soylunun emellerini!
Bölük bölük Tekbirler, bir nesil dirilecek,
Yerle bir edecektir küfrün temellerini!

Bütün boylar toplaşır, bir sancağın altında,
Anadolu, Bosna'dan, Türkistan'dan neferler!
Ne diriler, yiğitler bu toprağın altında;
Kafkasya'dan çıkarak, gelir Şehid Cevher'ler!

Tatmadan bu yolda ki hiçbir dünyalık lezzet,
Yolunda ve uğrunda, koşup can veren çoktur!
Adım adım gelirken, sana Aliya İzzet,
Yükü ağır, kavuşmak zor ve takati yoktur!

Şehadete koşarken, uzaklarda gün batar,
Dar ağacı yanıyor, yangınının közü yok!
Bozkırın kartalları, öndeyse Osman Batur,
Türkistan'dan ses verir, ilmeğinin çözü yok!

İhvan'ın yiğitleri varıp cenge durmuşlar,
Tekbirlerle bilenip, düşmanı öne katıp!
Hasan el-Benna'mı da bir köşede vurmuşlar,
Dar ağacına dimdik gidiyor Seyyid Kutub!

Bizim yorgunluğumuz; yürekleri bir yapar,
Sımsıkı sarıldığımız "İp," rehberdir bize!
Kur'an'dan yüz çeviren; Yol'dan, birlikten sapar,
Şeytanlar yoldaş olur, çıkamazlarki düze!

Her birinin dilinde; "benim güzel vatanım!"
Mü'minler birlik olur, yola çıkıp gelirler!
Siyahça mısralarla elde kalem tutanım;
Ey Vatan seni yazdım, bunu elbet bilirler!
Filistin, bu çağrıma elbet kulak verirler!