Jungkook'dan uzak bir yere koşmaya hazırlanmak için elimden geldiğince hızlı bir şekilde eşyalarımı toparlıyorum. Rossi'nin beklenmedik hamilelik haberinin ardından. Üstesinden gelinemeyecek kadar fazlaydı, o yüzden oradan defolup gittim. Jungkook donmuş halinden çıkar çıkmaz peşimden koşmaya çalıştı ama ben itaatsiz bir adamım. Sonuçlarını umursamadan oradan uzaklaştım.
Gardırobumu bavuluma yerleştirmeyi bitirdiğimde. Kapıya doğru yürürken kolundan tuttum. Nereye gideceğime dair hiçbir fikrim yok. Tek bildiğim her yerde öyle ama burası çok daha iyi. Çıkmak için kapıyı açmak için kapı kolunun etrafından döndüm ama anında durdum ve gözlerim onun gerçekten çarpmak istemediğim bittee çikolata gözlerine kilitlendi.
Jungkook, "Nereye gittiğini sanıyorsun?" diye homurdanarak çıkış yolumu kapatıyor.
"Senden ayrılıyorum," diye öfkeyle karşılık vererek dışarı çıkması için onu geri itmeye çalışıyorum ama o hiçbir şekilde kıpırdamadan kararlı bir şekilde duruyor.
"Ölüm bizi ayırana kadar beni asla bırakamazsın Jimin, hatırladın mı?" diye hatırlattı Jungkook odaya girerken kapıyı arkasından kilitleyerek beni yavaşça geri itti.
Rossi'nin kocamın çocuğunu taşıdığını hatırlayarak "Bunu bana nasıl yaparsın Jungkook?" diye bağırdım.
"Jimin, lütfen beni dinle, ne ona ne de kimseye bir bok yapmadım. Ben sana sadık kaldım." Jungkook bana bakarken bitter çikolata rengi gözleri yumuşayarak iç çekdi.
Belki unutur diye ona "Bebeğinize hamile olduğunu söyledi" diye hatırlattım.
"Peki ona inanıyor musun? Bildiğimiz kadarıyla postacıdan bile hamile kalmış olabilir. Ben bu işin esasına ineceğim, tamam," diye mırıldandı Jungkook elini yanağımı kelepçelemek için kaldırdı.
"Peki ya seninse?" diyorum aceleyle elini iterek ondan birkaç adım uzaklaşarak.
"O zaman bununla benim ilgilenmem gerekecek," diye kaşlarını çattı. Artık ona bu kadar hayal kırıklığı yaşayarak bakamadığım için yüzümü pencereye doğru döndüm. Rossi her zaman kazanarak çıkıyor. Artık çocuğumun yarım kardeş sahibi olma ihtimali var.
"Ne olursa olsun boşanmak istiyorum Jungkook, sen zaten İtalyanların anlaşmasını cebe indirdin" dedim açıkça.
"Hayır," diye net bir şekilde yanıt veriyor Jungkook.
"Evli patron olarak kalmaya devam etmenin bir anlamı yok. Ayrıca Rossi ile evlenmelisin. O seni seviyor. Siz ikiniz adeta birbiriniz için yaratılmışsınız," diye önerdim huysuzca.
Jungkook kulağımın yanında nefes alıp "Dün gece beni sevdiğini söylemedin mi?" Sıcak nefesini tenimde hissetmekten bedenim kasılıyor. Elbette sadece uygun olduğunda konuyu gündeme getiriyor.
"Öyle demek istemedim" dedim yumuşak bir sesle Jungkook'dan uzaklaşarak. Şimdi kollarımı göğsümde çaprazlayarak yatakta oturuyorum.
"O halde neden öyle söylüyorsun?" Leo kara kaşını kaldırdı.
"O anda sıcaktı," diye boş bir cevap verdim.
"Elbette."
"Bu konu yeter. Peki Rossi nerede?" Onun nerede olduğunu pek umursamadan konuyu yönlendiriyorum ama bunu artık hakkında konuşmak istemediğim konuyu geçiştirmek için bir bahane olarak kullanıyorum.
"Onu eve geri gönderdim," diye boş bir cevap veriyor sanki onu gerçekten daha az önemsiyormuş gibi.
"Beni de gönder. Artık burada olmak istemiyorum." Gözlerimi devirdim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
bir katilden hamile / JIKOOK
Aksiyon"Bana itaatsizlik etmeye nasıl cesaret edersin?" "Lütfen bırak beni, kimseye bir şey söylemeyeceğime söz veriyorum," "Daha önce açıkça belirtmemiş miydim? Buradan asla kaçamayacaksın." Siktir git!" . "Az önce ne dedin?"
