Dohyun amca gizli yerlerinden birinde oturmuş, soo-min'in aramasını bekliyordu. En azından bugün bu işi yapmalıydı. Dae-jung'un yeni bir planı vardı, yine birisini öldürecekti ve bunu öğrenmelerini gerekiyordu. Tam düşüncelere dalmışken telefonuna gelen mesajla kendine geldi. Hemen mesaja baktı ve soo-min'in kasanın fotoğrafını gönderdiğini gördü. Hızla şifre kıran ajanlarını yanına çağırdı. Hemen geldiler ve fotoğrafa bakarak şifreyi çözdüler. Dohyun amca şifreyi soo-min e gönderdi. Biraz sonra soo-min Dohyun amca'yı aradı.
"Burada çok fazla kağıt var, üstelik bir dünya flash bellek de var. Aradığımız şeyi bana tam olarak söylemeniz gerekiyor. Şimdi size bir fotoğraf yolluyorum. Kasanın içi. Acele edin. Dae-jung şuan dışarda ama her an gelebilir."
Dohyun amca soo-min'in attığı fotoğrafa baktı. İki gün önce gelen bir istihbaratla, gri bir flash bellek arıyorlardı. Dohyun amca bir sürü gri flash bellek vardır nasıl bulacağız diye düşünürken kasanın içinde sadece bir tane gri flash bellek vardı. Dohyun amcanın işine geldi. Aradıkları şeyi soo-min'e söyledi. Soo-min Dohyun amcaya flaşın içindekileri gönderdi. Telefona gelen dosyayı hızla açtı Dohyun amca.
Sadece bir tane dosya vardı ve o da şifreliydi. Soo-min'e şifreyi söylemeye başladı. Yanındaki ajanlar da bir yandan şifreyi çözmeye çalışıyordu. Dohyun amca soo-min'e şifreyle ilgili şeyler söylemeye devam ederken bir anda soo-min telefonu Dohyun amca'nın yüzüne kapattı. Dae-jung'un geldiğini tahmin eden Dohyun amca açıkçası pek de telaş yapmadı çünkü soo-min çoktan kasayı kapatıp yerine geçmiş olmalıydı.
Yanındaki ajanlar şifreyi çözdüler. Tabii çoktan beş dakika geçmişti. Gerçekten güçlü bir şifre kullanıyordu. Dohyun amca hızla dosyaya girdi. Gördüğü şey ile şoka girdi. Karşında kocaman yazılarla şunlar yazıyordu:
"Beni salak yerine koydun Dohyun. Şuan bunları okuyorsan bil ki çoktan soo-min ölmüştür. Umarım hafife alınacak biri olmadığımı anlamışsındır. ~dae-jung~"
Yazanları okuyan Dohyun amca kendine hakim olamadı ve bir damla yaş yavaşça yanağından süzüldü. Soo-min'i çok seviyordu. Onu kızı yerine koyuyordu. İşinden dolayı evlenmek istememişti ama hep kız sahibi olmayı istemişti. Soo-min'i çöpten bulduğunda kalbinde bir ılıklık hissetmiş ve ona o zaman bağlanmıştı. Kızım diye sahip çıktığı birisini kaybetme düşüncesi her zaman onu korkutmuştu. Her görevde extra dikat ederdi. Onun sayesinde şimdiye kadar soo-min bir kere bile vurulmamıştı.
Düşüncelerinden hızla sıyrıldı. Kurtarması gereken bir kızı vardı. Ne yapacağını düşünmeye başladı. Tam o sırada telefonuna tekrar bir mesaj geldi. Bu sefer bilinmeyen bir numaradandı. Mesaja tıkladı. Bir video göndermişti. Soo-min bir sandalyede elleri ve ayakları serbest bir şekilde oturuyordu. Yüzünden ise acı çektiği belliydi. Herhangi bir ilaç vermiş olmalıdırlar diye içinden geçirdi. Masanın üzerindeki ellerini yumruk yaptı. Onu oradan kurtarması gerekiyordu. Video on saniyelikti. Videodan sonra onu öldürmüş olabilirlerdi.
Dohyun amca hızla yerinden kalktı. Adamlarına tonlarca emir yağdırdı. Telefonu tekrar eline aldı ve tek bir ismi aradı. Bangchan...
***
Şirketin dışında bekliyorduk. Bir buçuk haftadır bir tırın içindeydik. Sanki park edilmiş gibi gözükmesini sağlıyorduk. Benimle birlikte toplam 8 kişiyiz. Grup olan ajanlardandık. Hatta usta ajan. Grubumuz bir ismi bile vardı. Stray kids. Yeni birisi gelecekmiş. Dohyun amca öyle dedi. Kendisi bizi bizzat eğiten adam. Aynı zamanda kişisel olarak da çok yardımcı oldu. Sekizimiz de aynı yetimhade büyüyen ve küçüklükten tanışan arkadaşlarız. Gruba yeni birinin katılmasını asla istemiyoruz. Çok kez teklif edilse de her defasında ısrarla reddettik. Ancak bu sefer emir çok büyük yerden geldi. Ne yazık ki itiraz hakkımız yoktu. Birden bana seslenen jeonginle ona döndüm.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Stray Kids Mafya Günlükleri
FanficEğitimli bir ajan olan kızımız her zaman bireysel çalışır ama gelen bir emir üzerine yeni bir gruba katılır ve macera başlar.