TERK EDİLMİŞ 4 ARKADAŞ

Bölüm-1

  Sabahın erken saatlerinde balkona çıktı.Elinde bir boya, bir fırça geçti tuvalin karşısına,hafif ve sade dokunuşlar yapıyordu. Karşısındaki manzara muazzamdı,bunun karşında sessiz kalmak mümkün değildi. Yavaşça eğildi ve yere düşen hafif solgun yaprağı eline aldı. Gözleri doldu yavaşça ve usulca teninden bir damla yaş döküldü. Ama aldanmadı, çünkü aynı şeyi çok kez yaşamıştı. İçini aniden tatlı bir sevinç sardı. Fırçayı eline tekrar aldı ve nazik bir vuruş yapıcaktı ki içeriden arkadaşının sesi yükseldi. Elindeki fırçayı masanın üzerine bırakıp, sakin adımlarla mutfağa doğru ilerledi. Yemek hazırdı sıcak bir sohbetin ardından soruyu sordu:
-Okula gidicek miyiz?
Cevap biraz geç geldi ama mutluydu.
- Evet
   Çantasına bir sandviç koyarak hızlı adımlarla odasına gitti. Kapısı aralıktı, içeri girdi, duvarındaki renkli posterler odayı muhteşem kılıyordu. Çalışma masasının üzerindeki lambası açıktı, onu kapattı. Masanın altındaki çekmeceden Kendi hazırladığı parfümü aldı. Odayı ve kıyafetini ilkbahar kokulu parfüme bıraktı. Kim olursa olsun o parfümün bukadar güzel kokmasının sırrını vermicekti ve vermemekten çok mutluydu. Mor duvarın üstündeki takvim 14 Haziran'ıgösteriyordu. Arkadaşı Mevsim, geç kalacağını ve okula servisi yerine yürüyerek gitceğini söylüyordu. Hemen acele ederek çantasına matematik kitabını koydu.
Okula vardıklarında saat 08.20 idi. Arkadan bir ses yükseldi;
- Açelya!
Bir hücumla arkasına döndü. Çağan onu çağırıyordu.
- Efendim
-İyi misin?
- sadece ufak bı daldım sıkıntı yok !
- peki öyle olsun.
Mevsim, Türkçe kitabını çıkarıp sıranın üzerine koydu. Ama ders Matematik diye söylendi içinden. Mevsim bu küçük söylentiyi duymuştu, hayır Açelya! Ders Türkçe!. Çok dalgındı.Kendisini bir an önce toplaması gerekiyordu. Hoca içeri girdi ,yine her zamanki siyah dosyasını masanın üzerine koydu. Dıştan çok sert bir hocaydı ama Açelya, hocanın içini biliyorudu. Hoca Açelya 'nın yanına gelerek, neden Türkçe yerine matematik kitabının sıranın üzerine olduğunu sordu. İlk başta cevap vermedi, sonra yanlış koyduğunu söyledi.
Çağan, küçük bir not yazıp Açelya' yaya verdi, doğrusu vermeye çalıştı. Açelya şaşırdı ama belli etmedi. Notta şöyle yazıyordu.

- Teneffüste yanıma gel -

Açelya tamam yazıp notu katlayıp Mevsim'e vererek, Çağan'a vermsini istedi. Mevsim tabiki açıp notu okudu, sanırım kırılmıştı, neden olanları Çağan'a anlatıp, ona anlatmadığını merak ediyordu.
Not Çağan'ın eline geçmişti sonunda. Çağan, Açelya için çok iyi bir dosttu.
Açelya için bir arkadaş gurubu lazımdı. İçinde Mevsim ve Çağan'ın olduğu bir arkadaş grubu.Bunun yanı sıra bir kaç kişiye de ihtiyaçları vardı.
Teneffüs zili çaldı. Açelya hızlı adımlarla bahçeye doğru yürüdü, soğuk ve bı okadarda yalnız bahçeye. Çağan belli bir süre sonra yanına geldi. Arkalarındaki duvarda çizimler Açelya 'nın çizimleriydi. Bunu bildiği için ve onu daha çok mutlu edebileceği için,buraya çağırmıştı. Beklediği gibi oldu, Açelya 'nın yüzünde belli belirsiz Bir tebessüm ortaya çıktı. Mevsim onları uzaktan izliyordu. Çağan'ı içten içe kıskanıyordu ama konu Açelya 'nın mutlu olması ise bunu göze alabilirdi.
Mevsim'in gözünde Açelya ve Çağan çok yakışıyordu fakat Açelya her bu konu açıldığı zaman gülüyordu ama belli etmemek için konuyu değiştiriyorudu.
Çağan en İnce naif ve kibar hali ile Açelya 'nın gözlerine bakıyordu. En son dayanamayıp sorudu:
- Açelya neden bukadar kötüsün!
- Çağa..
Açelya lafını bitirmeden Çağan lafını kesti.
- sana diyorum niye üzüldün!
- Aslında kimse üzmedi istesem de gülemiyorum.
- kendine vakit ayırmalısın.
-Ve sanada...
Zil çalmıştı herkes sınıfına doğru ilerledi. Aniden okulda değişik bir ses yankılandı. Herkes bir tatbikat olduğunu sanıyordu ama değildi. Hocalar çocukları dışarıya çıkarmaya çalışıyordu. Çağan Açelya 'nın yanına koşarak geldi "iyi misin? " Diye sordu. Açelya anlık bı paniğe kapıldı, korkmuştu. Herkes bahçeye doğru ilerledi. Mevsim çığlık atmaya başladı. Açelya ne olduğunu sordu. Elleri titriyordu, gözlerinden yaşlar akarken çatıyı gösteriyordu. Açelya hemen dönüp çatıya baktı.
- EKİM !!!