ALFA OKULU BÖLÜM 21

255 20 1
                                    

Ben geldiim. Sizce kapağı değiştireyim mi? Değiştir diyenler lütfen yazsın şimdiden teşekkür ederim. O zaman İYİ OKUMALAR ASK TANELERIMM♡

Jk
Kapının alacaklı gibi çalınmasıyla uyandım. Etrafıma baktığımda Jimin ve Tae'yi görmemiştim. Hemen kalktım ve kapıyı açtım. Jim nefes nefese bana bakıyordu.

"Ne oldu Jim?" Dedim soğuk sesimle. Eğer samimi davranırsam Jimin ebemi sikerdi.

"Sana bir şey oldu mu diye bakmaya geldim" dedi çekingen bir sesle.

"Ne yapabilirler? Tabi ki de bir şey yapmadılar"

"Sinirliydiler" dedi sesi mi titriyordu onun?

"Sana sinirliydiler bana bir şey yapamazlar" dedim kendimden emin bir sesle. Dün olanları bilmesine gerek yoktu ne de olsa.

"Neden soğuksun?" Dedi. Kırılmıştı, gözlerinden bile okunuyordu.

"Değilim" inkar etmek en iyisiydi.
Bir şey diyecek gibi oldu ama sonra vazgeçti. "Peki" dedi ve gitti.

Kapıyı kapattım. Sanırım çok sert davranmıştım. Özür mü dileseydim acaba?
Düşünmeyi bıraktım ve saate baktım. 11.00 olmuştu. Umarım kahvaltı vardır diyerek yemekhaneye indim. Kapıdan girdiğimde etrafa bakındım. Tae'nin tanımadığım bir çocukla konuştuğunu gördüm. Anında kaşlarım çatıldı. Yanlarına doğru yürümeye başladım. Yaklaştıkça Jimin'in de orada olduğunu görmüştüm.

"Günaydın" dedim yüksek sesle. Herkesin bakışları bize döndü. Sanırım biraz fazla bağırmıştım.

"Günaydın" dedi Tae her zaman ki yumuşacık sesiyle. Jimin de aynı şekilde karşılık vermişti. Çok mutlulardı maşallah.

"Çok mutlusunuz bakıyorum. Umarım bunun dün geceyle bir alakası vardır" dedim bende gülümseyerek.

"Yok ya Jane ufak bir espri yaptı da ona güldük" dedi Tae. Kafamın üzerinde şimşekler çakmaya başlamıştı.

"Gel seni de tanıştırayım. Bak bu Jane senin gibi omega o da. Müdür bey okulu karma yapmaya karar vermiş." Dedi Tae. Hevesli hevesli anlatıyordu. Bakışlarımın farkında değildi ama Jimin farkındaydı ve pis pis gülüyordu.

"Ne güzel" dedim ağzımın içinde mırıldanarak. Kahvaltı etsem iyi olacaktı midem bulanıyordu.

Kalktım elime bir tepsi aldım ve sıraya girdim. Bu gün patates kızartması vardı en sevdiğim yiyecek. Sonunda sıra bana geldiğinde kahvaltılıklarımı aldım. Patates kızartması kalmamıştı biraz moralim bozuldu ama önemsememeye çalıştım yumurta da aldım ve masaya doğru ilerlemeye başladım. Yerime oturduğumda        yemeye başladım.

"Şansıma son kızartmayı da ben aldım." Dedi Jane laf arasın da. Dinlemiyordum onları ama bu dediği dikkatimi çekmişti.

Jimin sırıtarak bana baktı ve tekrar Jane'e döndü. Bu davranışı sinirlendirmiş ama daha çok üzmüştü. Her kızartma gününde elleriyle tabağıma dolduran çocuk gitmişti demek ki. Umursamadım ve kahvaltımı yapmaya devam ettim. Önüme konulan kızartma tabağıyla ilk tabağa daha sonra koyan kişiye baktım.

Jim gülümseyerek bana bakıyordu. "Sevdiğini bildiğim için sana da ayırdım." Dedi. Bende ona gülümsedim ve teşekkür ederek tabağı önüme aldım. Tam gidecekken kolundan tuttum ve "otursana nereye gidiyorsun?" Dedim. Jimin'in nefes seslerini duyabiliyordum. Şimdi de sırıt bakalım amına kodumun boğası.

Jim şaşırdı ama sonra gülümseyerek tam karşıma Jane'in yanına oturdu. Hâlâ kolunu bırakmamıştım. Elim eline kaydı ve tutup sıktım. "İyi ki varsın" dedim samimiyetle. Jim sadece gülümsemekle yetindi.

Sertçe itilen sandalye sesiyle bakışlarım Jimin'e döndü. Sert adımlarla merdivenlere doğru ilerledi. Her basamakta yeri titretiyordu sanki. Umursamadım ve önüme döndüm ama bakışlarım Tae'nin bakışlarına takıldı. Yine kırgın bakıyordu ama bende onların Jane'e olan tavırlarına kırılmıştım. İlk defa benim önüme birini koymuş, benim sevdiğim birşeyi benden esirgeyip başkasına sunmuşlardı. Olay patates kızartması değildi, olay onların beni unutup bir başkasını yanlarına almalarıydı.

Tae'ye atabildiğim en umursamaz bakışları attım ve tekrardan Jim'e dönüp gülümsedim. Yemek bitene kadar gülüşerek konuştuk, Tae de Jane'i dinliyor gibi yapsa da kırgın bakan gözleri bizim üzerimizdeydi.

Okuduğunuz için teşekkür ederimm♡
Ig: storiesalpha_

ALFA OKULUHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin