The Wall Between Us 17. Bölüm

396 32 56
                                    


"Sabaha kadar bile durabilirim. Ancak sana bakıyorum da, Taehyung'u biraz daha sıkı tutsan iyi edersin. Olurda onun canı acırsa senin canını iki katı yakarım çünkü."

Kim Taehyung

Her şey ne ara buraya gelmişti ve ben ne ara Bogum'un kucağına çıkmıştım. En son Jungkook'uma sarılıyordum ben ne güzel yaa. Jungkook demişken.. olduğum yerden kucağındaki bedene ölümcül bakışlar atıyordum. Kızı incelediğimizde güzel bir yüzü, uzun siyah saçları, dolgun kalçaları ve bembeyaz bir teni vardı. Oldukça güzeldi. İçim içimi yese de sesimi çıkaramamıştım. Ancak kıskançlığımdan kudurmuştum adeta.. neredeyse yarım saat geçmişti ve ben dahil tüm herkes sıkılmıştı. Hani çok eğlenecektik lan!? Bedencinin eğlence anlayışını sikeyim..

Kız başını Jungkook'un boynuna yasladığında iyice sinirlenmiş ve ağlayacak duruma gelmiştim. "Yeter!" diyerek Bogum'un kucağından inip Jungkook'un önüne gelmiştim. Dolu gözlerimle yüzüne bakıp "kazandın tamam mı!? En güçlü erkek sensin burda gördük hepimiz al bu bilgiyi kime ne yapıyorsan yap"  bağırmıştım. Ardından herkesi arkamda bırakıp arabaya gitmiştim. Şöför bir ağacın dibine oturmuş sigara içiyordu. Yanına gidip ağlar tonda çıkan sesimle konuşmuştum. "Kapıyı açar mısınız bayım?" Hiç sorgulamamış ve kapıyı açmıştı. İçeri girip ağlayarak yerime geçmiştim. Bedenci ve onun boş oyunlarını görmektense bu arabada tek başıma kalırdım daha iyiydi. Kulaklığımı takmış ve başımı omzuma düşürmüştüm. Yine kulağımda Lana Del Rey çalıyordu.. kendisi bayılarak dinlediğim şarkıcılardandı. Yavaş yavaş mırıldanmıştım tek olmanın verdiği rahatlıkla..

Don't make me sad, don't make me cry.
(Beni üzme, beni ağlatma.)

Sometimes love is not enough and the road gets tough..
(Bazen aşk yeterli değil ve yollar zorlu..)

I don't know why.
(Neden bilmiyorum.)

Aklımda bugün olan her şey şerit gibi geçerken, kulağımdaki şarkılarda teker teker değişmişti. Çok hareketli şarkılar dinlemeyi sevmezdim playlistim genelde melankolik olurdu. Bu tür şarkılar gece uyumama da oldukça yardımcılardı.. hem ağlamamın, hem sevdiğim kişiye olan kırgınlığımın hem de kulağımdaki şarkıların bir araya gelmesiyle uykum gelmişti. Daha oynayacakları çok oyun olduğu için dinlenecek vaktim vardır illaki.. tam kendimi uykunun kollarına bırakacaktım ki kolumun hayvan gibi sarsılmasıyla doğrulmuştum.

"Noluyoruz amk!?"

Karşımda nefes nefese kalmış bir Jimin beklemiyor olmanın verdiği şaşkınlıkla kulaklığımı kulağımdan çıkarmıştım. "Jimin ne oldu, ne bu halin?" yüzü kıpkırmızı olmuştu. "Olm millet birbirini yiyor dışarıda sen burda mışıl mışıl uyuyor musun!?" nefeslenerek söylediği şeyle gözlerimi devirmiştim. Bana neydi milletten.. "off napayım banane milletten? Hepsi bokunda boğulsun.." tekrar yerimde rahatça oturduğumda Jimin bağırmıştı. "TAEHYUNG!! Hemen gelip bak banane dediğin millet kim?" açıkçası Jungkook değilse başkası umrumda olmazdı. Yine de sırf bana söylemek için buraya kadar koştu diye ayaklanmış ve Jimin ile arabadan inmiştim. Hızlı adımlarla oyun alanına geri geldiğimizde gözlerime inanamamıştım.

Jungkook Bogum'un üzerine çıkmış deli gibi yumruk savuruyor, etraftakiler de Jungkook'u Bogum'un üzerinden almaya çalışıyordu..

Koşarak yanlarına gittiğimde bağırmıştım. "Hey! Siz ne yapıyorsunuz!? Kendinize gelin!!" Bogum patlayan kaşını çatmış ve daha yüksek sesle bağırmıştı. "Taehyung uzak dur burdan! Yaklaşma bu serseriye!" Jungkook serseri değildi. Sinirlenmiştim. Jungkook ta öyleydi tabi.. belliydi daha güçlü vuruşundan. Eğer biraz daha vurursa okuldan atılacağını söylüyordu beden hocası ancak o duymuyordu bile. "Sen kime serseri diyorsun lan!?" diyerek kükremişti adeta. Tam bir yumruk daha atmak için elini kaldırmıştı ki kolunu tutmuş ve dolu gözlerimle gözlerine bakmıştım. "Jungkook, lütfen dur artık. Korkuyorum.." öfkeyle bakan gözleri yerini endişe ile bakan gözlere bırakmıştı. Yavaşça Bogum'un üzerinden kalkmış ve yanıma yaklaşmıştı. Sanırım tek yumruk yiyen Bogum değildi ki Jungkook'un da dudağı kanamıştı. Az önce kükreyen Jungkook, şu an ismimi fısıldıyordu.. "Taehyung.. korkma güzelim, hadi gel arabaya gidelim." her ne kadar elinden tutup gitmek istesem de Bogum'a çok üzülmüştüm. Ve bunu yapanın Jungkook olduğunu bilmem beni daha çok kırıyor, daha çok sinirlendiriyordu. "Jungkook sen ne diyorsun farkında mısın? Neden vurdun Bogum'a? Şu çocuğun yüzüne bakar mısın!?" Bogum acıyla inleyerek yerden kalkmış ve omuzlarımdan tutup beni kendine çevirmişti. Ellerini dudaklarıma çıkarıp işaret parmağını dudaklarıma bastırmıştı.

The Wall Between Us (texting+düz yazı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin