31

77 8 3
                                    

Anıl Emre Daldal - Aramızda

...

Perdeyi aralayıp pencereyi açtığımda karşılaştığım yüzle birlikte kalp atışlarım hızlanırken karnımda hissettiğim hareketliliği bastırmaya çalıştım.

"Birlikte uyusak mı?"

Birlikte uyusak mı Atlas? Uyuyalım Atlas.

"Olur."

Geri çekilip pencereme tırmanmasını izledim, zorlanmadan içeri geçip kenarda duran ayakkabılarımı gördüğünde kendi postallarını da çıkarıp ayakkabılarımın yanına bıraktı.

Beyaz spor ayakkabılarım ve onun postalları gözüme inanılmaz mükemmel gelirken sadece gülümsedim.

Üzerinde siyah bir tişört ve kamuflajlı alt vardı.

Yatak çift kişilik kadar büyük değildi ama tek kişilik kadar da küçük değildi, ikimizin rahatça uyuyabileceği boyuttaydı. Gidip lambayı kapattığımda içeriyi dışarıda yanan lambalar aydınlatıyordu. Müziği de kapattığımda Atlas yatağıma doğru ilerledi.

O yatağa geçtiğinde ben de aramıza biraz mesafe koyarak yanına uzandım. Nasıl uyuyacaktık yahu? Bir eli belimi sardığında beni kendine çekti. Yavaş yavaş yakınlaşmalar olmayacak mıydı? Filmlerde falan hep öyle oluyordu.

Sırtımı kendi göğsüne yasladığında heyecanla soludum. Ona yakın olmak çok güzeldi. Diğer elini de karnımın üzerine bıraktığında tamamen kucağında gibiydim. Cüsse farkımız tahmin ettiğimden fazlaydı.

Karnımın üzerinde hissettiğim baskıyla gözlerimi kocaman açtım. Daireler çizerek masaj yapıyordu ve bu inanılmaz mayışmamı sağlıyordu.

Gözlerimi kapatıp uyumak istedim ama içimdeki huzursuzluğa engel olamadım. Ne oluyordu bana yahu? İçimde Atlas'ın yüzüne bakma isteği büyürken yatakta dönüp ne kadar yakın olduğumuzu fark ettim.

Burunlarımız birbirine değerken biraz mesafe koydum aramıza.

"Aslı'yı biliyorsun değil mi?"

"Aslı?"

Tanımaya çalışıyormuş gibi yüzünü buruşturdu. Sanırım pek yakın değillerdi.

"Burada görevde. Arada sırada yanınıza geliyor. Asker o da."

Zaten kızı birkaç kez onların yanında görünce kim olduğunu Alper'e sorup öğrenmiştim.

"Hmm, ne olmuş Aslı'ya?"

"Güzel kız, cesur falan. İlgi çekici."

İlgilenmediği her hâlinden belli oluyordu, bu biraz rahatlamama neden olurken konuşmasını bekledim.

"Dikkat etmemiştim."

"Etme zaten! Şey yani boşver hadi uyuyalım biz."

Tepkime gülerken yaklaşıp burnumun ucundan öptü. Gözlerim kapanırken iki yanağımdan da öpüp çenemi hafifçe ısırdı. Ben güldüğümde o da gülüp bana sıkıca sarıldı.

"Bir tek sen varsın Ay kızım."

Bir şey söylemeden kafamı daha çok göğsüne yaslayıp uykum geldiği için gözlerimi kapattım. Hızlı atan kalp atışları benim de hızlı atan kalp atışlarımı daha fazla hızlandırırken yine yalnızca gülümsemekle yetindim.

...

Üzerimdeki ağırlığa anlam veremeyip yüzümü buruşturdum. Biraz ayılınca üzerimde duran kişinin Atlas olduğunu fark edip debelenmeyi bıraktım.

Ruh Yangını Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin