Herkes Gidince Eski Alışkanlıklar Gelir.

61 15 3
                                    

sivri sineklerin genini sikeyim ben orospu cocuklari sicak diye sort atlet geziyoruz yemedigi yer kalmiyo amk cocuklari oldurmeyede useniyorum simdi kopek gibi kosamam pesinden, neyse hikyeye cok guzel girdik İENROENDEKND.
Bu arada bu bölümde Kan var Vahşet var İRNEODMSOSK saka saka ama kan var ve biraz detaylı anlatacağım sanırım emin değilim rahatsız olacaksanız atlayın lütfen

Eve geldim, çok ama çok büyük boşluktayım, odama çıkıyordum merdiveni inceleyerek. Tam odama girecektim ki karşımda annem belirdi.

Stacy: Kızım.

Carmen: Efendim anne.

Stacy: Çok geç geldin eve.

Carmen: Saat 3 bir şey olmaz.

Stacy: 2 saat sonra feribotumuz kalkıyor, geri dönüyoruz.

Carmen: Ah, ben hemen size kahvaltı hazırlayayım.

Stacy: Hayır hayır. Şu sıra her halinden belli iyi olmadığın , git güzel bir uyku çek sen.

Anneme gülümseyip sarıldım, konuştum.

Carmen: Uyumayı denesemde uyuyamayacağım, uyusamda kabus göreceğim. Bu yüzden aileme bir şeyler hazırlamak en iyisi.
Dedim ve sarılmayı bırakıp yanağını öptüm.

Stacy: Tamam kızım, bi elimi yüzümü yıkayayım. Valizleri kontrol edip geliyorum.

Carmen: Tamamdır.

...

Saati gelmişti arabaya geçtiler bende valizleri yerleştiriyordum.

Richard: Anne,

Stacy: Efendim.

Richard: Ya var mıdır orda bir yerde kulaklık.

Stacy: Bu saatte satmazlar.

Richard: Ooff

Carmen: Noldu

Richard: Ya kulaklığım kayıp. Feribottan sonra bide uçağa binicez ben napıcam o kadar yol.

Carmen: Vereyim sana benim JBL'i

Richard: Şarjı var mı.

Carmen: Ben asla kulaklığımı şarjı bitik bırakmam, bekle hemen kutusuyla şarjiyla koyup geliyorum.

Richard: Ayy ablaların ablasıı.

Gittim hemen aldım geldim, arabaya bindik ve yola çıktık. Feribotları kalkmak üzereydi hepsiyle selamlaşıp yolcu ettim. Hemen yüzümü serbest bıraktım. Karanlık zamanların geri geleceğini biliyordum. Hazır sahildeyken alkol alıp denizin kenarındaki taşlara oturdum. Sabaha kadar ağladım. Öylece durdum. Sabah olmuştu, arabama doğru ilerledim. 2 şişe içtiğimden ayıktım. Eve doğru sürmeye başladım. Evin önüne geldiğimde, Taylor'ın ve Lina'nın kapımı alacaklı şekilde çalmasını gördüm. Hiç mimik oynamadı arabayı park ederken beni fark ettiler. Bende yanların gittim çünkü evime girmem lazım. Anahtarlığımı çıkartıp açmaya çalışırken konuştular.

Lina:, Ya kızım! Sen neredesin? Tom en son seni saat 4:30 gibi ailenle görmüş bir daha da gelmemişsin

Carmen: Onu ilgilendirir miydi ki.

Taylor: Ne

İçeri girdim ve kapıyı yavaş yavaś kapatarak konuştum.

Carmen: Beni yalnız bırakın kimseyle görüşmek istemiyorum size iyi günler.
Dedim ve kapıyı yüxlerine kapattım.

Odama gittik ve yatağıma atladım. Alkol koktuğumu anlayınca Banyo yaptım. Bornozumla uzanırken uyuya kalmışım. Taylor'ın aramasıyla gözlerimi açtım. Telefonu sessize aldım ve üzerimi değiştirdim. Saat 11:45 idi. Kahvaltı yapmak üzere aşşağıya indim. Sigara paketimi aldım ve nescafe yaptım. Odamdaki balkona geçtim. Tam Tom'un odasına bakıyordu ama bakmadım. Elime Laptop'umu aldım ve gezinmeye başladım. Böyle zamanlarda iştahım benimde buna yetiyor işte ne yapayım. Arada cips ekliyorum, başka bir şey yok. Kafamı laptoptan kaldırdım, sigara yaktım , nescafe'mden bir yudum aldıktan sonra etrafa bakındım. Balkonda beni izleyen Tom'u gördüm, göz temasını kesmedim, sigaramdan bir dal daha aldım külümü küllüğe bıraktıktan sonra laptop'uma döndüm.

Everything Was A Lie (pale moonligh2)Wo Geschichten leben. Entdecke jetzt