23. Bölüm

560 13 12
                                    

İyi okumalar 💗

                                CANSIZ

Kapının resmen yumruklanarak çalışıyla uyandım, Dilan'a yatmasını söyleyip odadan çıktım. Kapıyı açtığım an üstüme bir kadın düştü, kokusundan annem olduğunu anladım. Acıyla bağırıp dizlerimin üzerine düştüğümde Dilan odadan çıktı, "Gelme Dilan! Odada dur çıkma!" Diye bağırdım ona. "Abi o kim?" Diye sorduğunda nefes alamadım. "Dilan odada dur!" Diye bağırdım tekrar. Merdivenlerden koşarak inen Batu'yu gördüm. "Batu, Dilan'ı odaya sok." Dedim hemen.

Batu içeri girip Dilan'ı nazikçe kolundan tuttu ve bir şeyler söyleyip odaya soktu. Telefonumu bulmaya çalıştım bir yandan anneme bakıyordum. Sapsarı saçları beyazlamaya başlamıştı, çok zayıftı. Mutfaktaki telefonumu alıp ambulans çağırdım. Yanına tekrar oturup nefesini kontrol ettim, çok yavaş nefes alıyordu. "Anne." Diye mırıldandım. "Anne beni tekrar bırakma olur mu?" Diye sordum. Panikten ellerim titriyordu ve ne yapacağımı bilmiyordum, karnıma ağrılar girmişti. 

Hastaneye gelmiştik, Dilan ve Batu sandalyede oturmuşlardı. Dilan kafasını Batu'nun omzuna koymuş ağlıyor, Batu omzunu okşuyordu. Ben ise sırtımı duvara yaslamış ayakta bekliyordum. Annem bir anda yoğun bakıma alınmıştı, omzumda hissettiğim elle kafamı çevirdim. Ufuk gelmişti, hemen bana sarıldığında ona karşılık verdim. Şu an sarılmak istediğim kişi Elvin'di. Yanımda olması gerekiyordu, elimi tutup beni sakinleştirmesi gerekiyordu ama o yoktu. Ufuk'tan ayrılıp tekrar duvara yaslandım. Yaslanmasaydım büyük ihtimalle yere yığılırdım.

"Abi doktor çıkmadı mı?" Diye sordu Ufuk. "Hayır." Dedim. "Ufuk, Elvin biliyormuş." Dedim. Anladığını biliyordum bu yüzden açıklama yapmadan Dilan'a baktım. Batu ile gözlerimiz kesişti, çekinerek kolunu Dilan'ın omzundan indiriyordu ki anlayışla kafamı salladım. En çok Dilan'ın desteğe ihtiyacı vardı, bense... Halledecektim. "Kim nasıl yapar? Kapıya bırakmışlardı kadını resmen." Dediğimde gözlerim acıdı ama kendimi toparlamam uzun sürmedi. "Abi bunları Helin abla uyandığında konuşuruz." Dedi Ufuk. Annemin adını duyduğumda canım mümkünmüş gibi daha çok yandı.

Bir buçuk saat olmuştu, daha fazla ayakta duramayıp yere çökmüştüm. Doktorlar hiçbir şey demediği için sinirliydim. Dilan ağlarken yorgun düşmüş, uyuyakalmıştı. Batu hala yanındaydı. Ufuk elinde kahveyle yanıma geldi, "Al abi." Dedi. "Sağ ol." Diyip kahveyi aldım. Açlığımı kahveyle biraz bastırabilmiştim, kahvem bitince ayağa kalktım ve Batu'nun yanına gittim. "Batu, Dilan'ı al gidip bir şeyler yiyin." Dedim. Başıyla onayladığında kardeşimin saçlarını okşadım, "Kuzum." Dediğimde gözlerini aralayıp bana baktı ve hemen ayağa kalktı. Ani kalktığı için belinden tuttum, "Yavaş. Gidip bir şeyler ye hadi." Dediğimde etrafa baktı, "Annem?" Diye sordu.

"Çıkmadı daha." Dedim ve yanağını öptüm. "Hadi canım, üzme beni git yemek ye." Dedim ve cebine para sıkıştırdım. Bana biraz sarıldıktan sonra Batu ile beraber çıktılar. Kendimi sandalyeye attığımda Ufuk telefonla konuşuyordu, kaşları çatılmıştı. Dirseklerimi titreyen bacaklarıma koydum ve yüzümü avuçlarımın arasına aldım. Ya annemi ikinci kez kaybedersem diye düşünmeden edemiyordum.

Saatler sonra doktor yanıma geldi, "Demir Bey." Dediği an ayağa kalktım. "Anneniz çıktı. Normal odaya alınacak birazdan. Boğulmuş, bunun dışında bazı etkenler var..." Cümlelerin devamını duyamadan koltuğa düştüm. Annemi bu hale biri getirmişti. "Abi!" Diye yanıma geldi Ufuk. Doktor gittiğinde dışarı çıkmak için ayağa kalktım. Dilan ve Batu gelmişlerdi. "Ufuk, time haber var bizim sokağı gören bütün kameralara baksınlar. Gören duyan var mı diye baksınlar." Dedim ve dışarı çıktım.

Her şeyi bir kenara bıraktım ve arka cebimde duran sigara paketini çıkarttım. Bir süre düşündükten sonra sigarayı yaktım ve derin bir nefes çektim. Telefonum çalmaya başladı, Elvin arıyordu. Açıp kulağıma koydum ve hiçbir şey demedim. "Pars, çok özür dilerim. Anneni bulduğunu yeni öğrendim, evet biliyordum sana söylemek istedim ama tehdit edildim Pars. Bende bir anda öğrendim, Dilan'ı görmek için..." Sustu. "Elvin, bunun arkasında babam mı var?" Diye sordum. "Elvin lütfen söyle." Dedim titreyen sesimle.

"Evet, baban var." Dediğinde sigaram ve telefon ellerimden kayıp düştü. Tutunacak bir yer bulamadım, kolumun tutulmasıyla irkildim ve yanımdaki adama baktım. Maskeli bir adam enseme silahla vurdu ve bilincim kapandı.

Daha kısa bölümler atacağım ki yetiştirmem kolay olsun.

Bin okuyucuyu geçtik çok teşekkür ederim hepinize ❤️‍🔥

KOMUTANHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin