Çıkmaz Sokak

57 18 1
                                    

Başım deli gibi dönüyor ve midem bulanıyordu, kendime hakim olmayı başarabilmiştim. Bindiğim duraktan iner inmez Tom ile gözgöze geldim. Hâlâ aynı yerde oturuyordu. Hızlıca durağın diğer tarafına doğru eğildim ve kusmaya başladım. Bitince kalktım  ve soluklanmak için durağa Tom'un yanına oturdum. Bana baktı ama ona bakmadım.

Carmen: Neden hâlâ  burdasın.

Tom: Beklemek istedim, Sen iyi misin?

Hâlâ ona bakmıyordum ama o bakıyordu, hafif bir kahkaha attım.

Carmen: Aynen çok iyiyim.
Dedim ve karşıdan karşıya geçip evime girdim.

Tom Kaulitz

Carmen'in eve girdiğini gördükten sonra bende eve doğru ilerledim. Hiç iyi görünmüyordu. Zili çaldım ve Bill kapıyı açtı.

Bill: Nerdeydin?

Tom: Hava almaya çıktım.

Bill: Gel yemek yaptım.

Bir şey demeden yanına gittim ve konuşmaya başladık.

Bill: Şu Lina varya Carmen'in arkadaşı.

Tom: Ee?

Bill: Çok iyi kız değil mi?

Tom: Değil, yani bilmiyorum.

Bill: Keşke ayarlasa.

Tom: Aynen, Carmen'de dünden razıydı seni ona ayarlamaya.

Bill: Ah en yakın arkadaşımı özlüyorum.

Tom: Bende sevgilimi özlüyorum.

Bill: Ya inan bana iyi gelecek, sonra bana teşekkür edeceksin.

Telefonum çaldı.

Bill: Kim?

Tom: Lina?

Bill: Sende neden numarası var?

Tom: Carmen hakkında bir şey için almıştım.

Tom: Efendim Lina?

Lina: Selam Tom.

Tom: Noldu?

Lina: 1 Hafta sonra christina'nın evinde bir parti veriyoruz. Sizide bekleriz.

Tom: Tabi.

Lina: İyi günler.

Tom: A dur.

Lina: Noldu?

Tom: Carmen?

Lina: Tabikide onuda çağırdım, umarım gelir.

Tom: Tamam, görüşürüz.

Bill: Ne diyor?

Tom: Parti varmış 1 hafta sonra, çağırıyor.

Bill: Super

1  Hafta Sonra
Partiden 3 saat önce.
Carmen Lee

Gün geçtikçe onu özlüyordum, gün geçtikçe tuvalette betonda çürüyüp gidiyordum. Çizilmemiş hiç bir yerim yoktu, Ben Partide ne giyeceğim? bu halde asla elbise giyemem. Kahvaltılarım değişmedi. Akşam yemeği yapmıyordum kendime. Sabaha kadar ya kendime zarar verip bedenimle uğraşıyordum ya da gitar çalıyordum. Hiç bir etkinliğe katılmıyordum. Gün içerisindede uyuyordum. Tekrardan betonda uyuya kaldığımı fark ettim. Kalktım, bacaklarımdaki kollarımdaki ,karnımdak ve boyunumdaki yaralar kurumuştu. Parti başlamıştı, hemen kalktım ve yaralarımın etrafındaki kuru kanı ıslak mendil ile silmeye başladım. Daha sonra bol siyah pantalon Beyaz tisort ve Bol siyah hirka giydim. Basima Bere taktım. Evden çıktım. Yaptığım tek makyaj boğazımdaki kapatıcıydı.







Tom: Neden gelmiyor bu kız?

Barbara: Bilmemm, gelir yaa.

Barbara telefona baktı.

Carmen ve Barbara'nın
konuşması.

"Geliyor musun"

"Geldim"

Tom ile barbara aynı masadaydı, Taylor ve Lina ortalıkta yoktu.

Barbara:  Tom çabuk gel.
Barbara Tom'u kapının önüne götürdü.

Tom: Noldu?

Barbara: Dur.

Barbara dışarıya bakıp duruyordu, en sonunda Carmen'in geldiğini fark edince hemen işe koyuldu.

Barbara: Tom.

Tom: Noldu Barbara? Söyleyecek misin?

Barbara bir anda Tom'un dudağına yapıştı. Carmen bu sırada kapıyı açtı ve dibinde onları gördü. Hemen oradan çıktı ve arkasına baka baka ilerlemeye başladı, çok geçmeden Lina'ya çarptı.

Lina: Geldin sonun-

Carmen: Lina
Dedi ve Linaya ağlayarak sımsıkı sarıldı. Lina ne olduğunu anlamadı. Tom hızlıca dışarı çıktı ve onları öyle gördü Carmen'in sırtı ona dönüktü.

Tom hemen Lina ile Carmeni ayırdı, Carmen onu görünce kaçmaya başladı ama Tom yakaladı, upss çıkmaz sokak...

Everything Was A Lie (pale moonligh2)Wo Geschichten leben. Entdecke jetzt