Black •FİNAL•

1K 118 303
                                    

Son kez oy ve yorum lütfen 🏐
•••

"Onlar geliyor! Kore voleybolunun üstatları, Soul Lisesi'nin kırmızı siyah takımı. Yang Jeongin önderliğinde Sahanın kartalları geliyor!"

Büyük alkışlar eşliğinde sahaya çıktılar. Hayranlarına Hyunjin kalp atarken Jisung iğrenerek ona bakıyor, Chanchanglixsung dörtlüsü ise el ele yürüyorlardı. Takımın en iyi iki oyuncusu ise önlü arkalıydı. Jeongin öndeyken Minho arkadan onu takip ediyor kafasına pat pat yapmamak için kendini zor tutuyordu.

Karşıda ise beyaz turkuazlarla donatılmış bir takım vardı. Güçlü oldukları her hallerinden belliyken bizimkiler taviz vermeyerek samimice gülümseyip ellerini uzattılar. Biri hariç. Lee Minho akıllanmaz bir hergeleden başka bir şey değildi. "Ne güzel de yenileceksiniz siz öyle."

"Susmazsan bu sefer yerde portren çıkacak. Ahahaha bu sefer kurtarmaya gelmem bak. Bizim pasörde pek şakacı. Komik çocuk."

Hyunjin olaya el atınca Jeongin memnuniyetle gülümsedi. Onun sayesinde olay hemen kapanmıştı ancak maç sonrası sonuç ne olursa olsun Minho'ya azar çekecekti. Jeongin aklına kazımıştı bunu.

"Sporcular yerlerini alsın!"

Takımın assolisti ortaya geçti ve saçlarını düzeltti sakince. "Hadi bakalım. O kupa pek hoşuma gitmese de anlarsınız ya." Gıcık bir gülümseme ile devam etti. "Kazanmadan duramıyorum hazımsızlık yapıyor."

.
.
.

"Birinci yarı birinci yarının sahibi kim? kim kazanacak top havada top ace de döndürdüler Changbin kurtardı Jisung atıyor Jisung blok yedi top Minho da Minho Felix'e attı blok blok! CHANGBİN YİNE KALDIRDI CHANGBİN PES ETMİYOR MİNHO MİNHO TOP- top çok yukarı gitti. Felix'in boyunu aştı sayın seyirciler vursa dahi saha dışı sayıldı. Birinci yarı busan lisesine gidiyor. On beş dakika ara istendi. Seul lisesi toplantı yapacak."

"SİKEYİM!"

Minho oturağa yumruk attığında karşıdan gelen yuhlamalar anında sustu. O kadar sinirliydi ki toxic izleyiciler bile korkmuş iyice yerlerine sinmişlerdi. İki eliyle yüzünü kapadı çocuk. Odaklanamamıştı. İlk defa odaklanamamış karşıdaki adam yüzünden topu çok uzağa atmıştı. Yutkundu ve ellerini yüzünden çekti. Felix üzgünce ona bakarken sorun sende değil dedi kısık sesle "Çok yukarı attım sende zorda kaldın üzgünüm."

"Sorun değil sadece sen iyi misin?"

Soru Felix'e ait olsa da omzuna konan el Jeongin'e aitti. Onu yanında görünce derin nefes almaya başladı çocuk. Sinirini yatıştırmalıydı. "İyiyim. Sorun yok anlık bir şeydi."

"Olabilir her zaman çok iyi atman gerekmiyor." Seungmin sırtını sıvazlayıp halkanın ortasına geçti. "Hadi onlara bu sefer günlerini gösterelim. Bu daha ısınmaydı!"

"Evet! Hadi yerlerinize-"

"Minho Chan'la yer değiştir."

Hyunjin duyduğu şeyle sustu. Gözleri de büyümüştü o an. Herkes öyleydi gerçi. Zamanı gelmeden pasörün değişmesi... Hele ki Minho gibi zorunlu olmadıkça oyundan çıkmayan birinin yerine arkadaşı olsa dahi birinin geçmesi... "Jeongin ne demek istiyorsun sen?"

Minho elindeki havluyu oturağa atıp iyice yanındaki çocuğa döndü. "Ne dediğinin farkında mısın sen? Ben birinci pasörüm oyun başında beni ala-"

"Alabilirim ve alıyorum da. Bu sinirle devam edemezsin sakinleşmen lazım."

Histerik bir şekilde güldü Minho. Almak? Çocuğun arkasındaki koça baktı. Bütün yetkiyi kaptana vermişti evet ama buna bir şey demeyecek miydi yani? Saçmalıktı bu!

Redblack •Jeongho• ⚜️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin