ÇAKIR (Tamamlandı)

Açıklama

Maylo'nun yanına çıkmadan önce Nigar Teyze'ye bir uğrayıp onunla konuşmak istiyordum. Çünkü ondan daha fazla sır saklamamaya karar vermiştim, Kürşat'da yakalandığına göre hayatımdaki gelişmeleri onun da bilmeye hakkı vardı.

Zile bastığımda Nigar Teyze sanki kapının arkasında bekliyormuş gibi hemen kapıyı açtı.

Ona mahcup bir gülümsemeyle baktım."Nigar Teyze müsaitsen seninle konuşmak istediğim bazı konular var."

Nigar Teyze'nin yüzü bir gülümsemeyle aydınlandı. "Gel Çakır kızım, sana her zaman müsaitim. Ben de çay içiyordum, sana da doldurayım karşılıklı içelim."

Ben salona, o çay koymak için mutfağa geçti.

Bir elinde çay diğer elinde kekle göründüğünde, biraz sonra açıklayacağım şeyleri duyduğunda ne tepki vereceğini bilmediğim için huzursuzca yerimde kıpırdandım.

"Afiyet olsun kızım." Elindekileri önümdeki sehpaya bırakıp koltuğa geçti.

"Ellerine sağlık Nigar Teyze, kek nefis görünüyor." Çayımdan ve kekten bir parça aldım.

Söze nasıl başlayacağımı bilmiyordum. "Nigar Teyze birazdan sana anlatacaklarım aramızda kalsın olur mu? Bunları kimsenin bilmesini istemiyorum."

Nigar Teyze bana alıngan bir bakış attı. "O ne demek kızım, tabiki aramızda kalacak." Sehpaya büktüğü işaret parmağıyla iki kez vurdu ve ağzına fermuar çeker gibi bir hareket yaptı.

"Nigar Teyze ben sana mesleğim konusunda doğruyu söylemedim. Daha önce başkalarına ne iş yaptığımı söylediğimde mesleğimle ilgili bazı sorunlarla karşılaştım. Bu da bana ders oldu. O zamandan beri kimseye gerçekte ne iş yaptığımı söylemiyorum."

Nigar Teyze beni göz ucuyla bir süzdü. "Ne iş yapıyorsun Çakır kızım sen? Korkutma beni de hemen söyle."

Yutkundum. "Ben polisim Nigar Teyze."

Nigar Teyze rahatladı. "Başka bir meslek söyleyeceksin diye ödüm patladı kızım. Ne güzel en şerefli mesleklerden birini yapıyorsun, gurur duydum seninle. Ama keşke bana güvenip ne iş yaptığını daha önceden söyleseydin, ben kimseye söylemezdim."

Nigar Teyze bana gücenmiş görünüyordu. Sağolsun bu eve taşındığım andan beri bana çok sıcak davranmış ve kızı gibi benimsemişti. Ona Kürşat hakkındaki gerçeği söylersem, belki dikkati dağılır, beni daha kısa sürede affetmesini sağlardım. Onun bana karşı bu şekilde hissetmesi hiç hoşuma gitmemişti.

"Nigar Teyze o sıralarda Kürşat'ı içeri atmakla uğraşıyorduk. Bu yüzden polis olduğumu kimsenin bilmemesi gerekiyordu, yanlışlıkla bu durum Kürşat'ın kulağına gitseydi ona düzenleyeceğimiz operasyonun geleceği tehlikeye girerdi. Bana kızma ama sana bile söyleyemezdim."

Nigar Teyze'nin yüz ifadesi sinirli bir hale büründü."O mendebur ne suç işlemiş Çakır kızım?"

"Ama bu da aramızda kalacak Nigar Teyze, söylediklerimi kimseyle paylaşmayacaksın."

Nigar Teyze başını sallayarak bir onay işareti verdi. Az sonra duyacağı şeylerin heyecanıyla gözleri cam gibi parlıyordu.

"Uyuşturucu satıyormuş Nigar Teyze, düzenlenen bir operasyonla onu kıskıvrak yakaladık."

Nigar Teyze dizine bir şaplak attı. "O mendebur çocukları mı zehirliyormuş? Boynu devrilesice, kör ateşler içinde yanasıca. Onu zindana attığınızı söyle kızım da, içim biraz ferahlasın."

Onu MİT'e teslim etmiştik, sorgusu tamamlandıysa şu an hapiste olmalıydı. "Attık sayılır Nigar Teyze, için rahat olsun."

Nigar Teyze gözle görülür derecede rahatladı. "Ellerinize sağlık kızım, hepinizle gurur duyuyorum."