Bölüme geçmeden önce oy vermeyi unutmayın.
3.bölüm
'GÖREV TİMİ'
Sabaha karşı uykum gelmiş aydınlığa teslim olmuştum. Gecenin uykusuzluğunu sabah 6'dan sonra 4 saat uyuyarak gidermeye çalışıyordum.
Çünkü geceleri görevimi yapıyordum.
Şimdi ise kalkmış kahvaltı yapıyorduk. Bugün önemli bir görevimiz vardı. Görevde Oğuz'u etkisiz hale getirip gizli odasındaki evraklar dan Timur'a ulaşacaktık.
Herkese görevini anlatmıştım. Bu yüzden içim rahattı.
Hiçte rahat değildi. Sadece öyle hissediyordum.Kahvaltımız bittiğinde Nida topladı ve biz o sırada görevde nasıl bir rol oynayacağımızı tartışıyorduk.
"Berke sen Mahur ile kardeş rolü yapacaksınız. Giray ve Fatih sizin isimleriniz içeri ilk siz gireceksiniz,"
Daha sonra Beste'ye döndüm. "Sen ise Rana olarak gireceksin sevgilini bekliyorsun, ve o sırada çatışma başlayınca bulunduğun masanın altındaki silahla çatışmaya katılacaksın." dedim.İçeri giren Nida'ya döndüm. "Aren ve sen üniversite arkadışısınız barmenlerin olduğu tarafta duracaksınız ve çatışma başlayınca barmen lerden başlayıp diğerlerini etkisiz hâle getireceksiniz." dedim. Sona ben ve Kıvanç kalmıştı. Maalesef Rıza ikimizi seçmişti, keşke seçmeseydi.
"Biz ise... " dedim ve kısa süre bakıştık. Nasıl söyleyeceğini bilemiyordum.
"Arjantinli karı-koca Lucifer ve Sia rolünü oylayacağız. Çatışma başlayınca bir süre çatışacağız ve daha sonrasında odaya girip Oğuz'u sorguya çekeceğiz. Bir şeye ulaşmassak kasayı açıp belgelere ulaşacağız." dediğimde diğerleri tip tip baktılar. Galiba bilerek Kıvanç'ı seçtiğimiz düşünüyorlardı. Kişileri ben değil Rıza seçmişti.Onları rahatlatmak amaçlı "kimin ne rolü oynayacağını ben seçmedim." dedim.
"Rollerinizi odaklanmanızı diliyorum."dedim ve arkama yaslandım.
◑
Akşam hava karardığında sonunda yola çıktık. Bu sefer arabayı Kıvanç sürüyordu. Mahur öne geçmiş ben ise arkadaydım.
"Ne zaman varacağız?" diye sordu Nida. Ona doğru döndüm ama bir şey demedim.
Kıvanç yavaşlayınca üstümü düzelttim. "Bu kulaklıkları kulağınıza takın buradan haberleşeceğiz." dedim kulaklıkları verirken. Kendiminkinide kulağıma taktım ve diğerlerinin arabadan çıkıp yerlerine varmalarını bekledik.
En sonunda Beste "start" dediğinde geriye yerleşecek iki kişi kaldı. Nida "biz de star" dediğinde hafif güldüm ama belli etmedim. Kulaklığıma doğru "berkins siz hazır mısınız?" dediğimde Mahur bu anı bekler gibi "yes sir" dediğinde şaşırmıştım. Çünkü ilk defa böyle bir şey demişti.
Kıvanç'a bakarak kafamı salladım ve aynı anda arabadan çıktık ve girişe doğru ilerledik. Kapıya gelince "isminizi alayım?" diye sordu kapıdaki koruma. Ben bir şey diyecekken Kıvanç Arjantin aksanıyla "karım Sia ve ben Lucifer bugün için özel masa ayırtmıştık. " dediğinde ellerini belime doğru doladı. Şaşkınlığımı gizlemek için hafif tebessüm ettim.
"İçeri geçebilirsiniz efendim, sizi tanıyamadım özür dilerim." diyerek eğildi. Biz içeri geçerken Kıvanç'ın kulağına "belimi rahat bırakmayı düşünüyor musun?" diye sordum. "Şu an görev deyiz ve-" dediğinde lafını kestim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MAHPARE KORUYUCULARI
Action"Sanki karanlığın içine gömülmüş gibiyim. Elim ayağım sürekli birbirine karışıyor. Ne yapacağımı bilemiyorum, düşünüyorum ama doğru yolu bulamıyorum. Her gece düşünüyorum, gerçekten. Bu işin sonu nasıl bitecek? Birisi zarar görecek mi diye. Biliyorm...